"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Katılanın yaralanmasına ilişkin düzenlenen ilk raporda kolunda çatlak olduğunun belirtilmesi ve katılanın ilk ifadesinde, sanığın koluna sopa ile vurup kırılmasına neden olduğuna dair iddiası karşısında, katılanın yaralanmasına ilişkin Adli Tıp Raporu alınarak sonucuna göre hareket edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Katılanın, sanığın koluna sopa ile vurduğuna dair iddiası, anlatımı ile uyumlu doktor raporu karşısında, sanık hakkında TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca CMUK'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı...
Ancak, Katılanın dosyaya sunduğu 14.09.2013 tarihli Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alındığı belirtilen doktor raporunda katılanın, darp edildiği iddiası ile muayene edildiğinin belirtildiği, ancak hastaneye intikal eden darp iddiası ile ilgili olarak kollukça işlem yapılıp yapılmadığının ve sunulan doktor raporunun araştırılmadığı, ayrıca sanık ...’in aşamalarda ... İşbankası şubesinden çekmiş olduğu 55.000 bin kredinin 45000 bin lirasını katılana borç olarak verdiği savunması karşısında, bu hususun da araştırılmadığı anlaşıldığından, bu eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre delillerin bütün halinde değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 26/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, ehliyetsizlik iddiası kamu düzenine ilişkin olup, öncelikle incelenmesi gerekir. Nitekim mahkemece 2659 sayılı Yasanın 7. ve 16. maddeleri uyarınca; ... Kurumu 4. İhtisas Kurulundan alınan rapor ile miras bırakanın ehliyetsiz olduğu saptanmış ise de, ehliyetsizlik iddiası ile açılan davada pay oranındaki talebin dinlenilmesine olanak yoktur. Davanın reddine ilişkin karar bu gerekçeyle doğrudur. Davacının temyiz itirazının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.15.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde; davacı borçlu tahrifat ve ödeme iddiasında bulunmuş olmakla mahkemece öncelikle tahrifat iddiası yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu husus açıklığı kavuşturulduktan sonra ödeme iddiası da değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, imza incelemesi yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, takip sonrası dönemde borcun haricen borçlunun banka hesabına yatırılarak ödendiği ve birikmiş borç kalmadığı iddiasında bulunmuş ise de, Mahkemece, sadece takip öncesi döneme ilişkin ödeme iddiası incelenmiş, takip sonrasına ilişkin ödeme iddiası yönünde herhangi bir inceleme yapılmamış ve karar verilmemiştir. O halde, Mahkemece, takip sonrası nafaka borcuna mahsuben takip dosyası dışında bankaya yapılan ödemeler (banka dekotları) ve bu bağlamda alacaklı vekilinin takip dosyasındaki iki aylık nafaka alacağına ilişkin feragat beyanı da nazara alınarak, takip sonrası döneme ilişkin ödeme iddiası da incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Üstel adına tespit görmüş olup; Orman Yönetimi taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile tespite itiraz etmiş ve tapulama komisyonu, 06.05.1970 tarihinde taşınmazların orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılmasına karar vermiştir. Davacı ... Üstel, komisyon kararına karşı kazandırıcı zamanaşımı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu taşınmazların tarla niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalı ... taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği iddiası ile kararı temyiz etmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dosya içinde mevcut ......
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince; İİK'nun 363/1 maddesi uyarınca aynı yasanın 85. maddesinin uygulanma biçiminden kaynaklanan taşkın haciz iddiası yönünden ilk derece mahkemesi kararı aleyhine istinaf yoluna başvurulması mümkün olmadığı, taşkın haciz iddiası yönünden şikayetinin esasının incelenmesine yasal imkan bulunmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun taşkın haciz iddiası yönünden usulden reddine karar verilmiştir....
Her ne kadar taşınmaz muhammen bedelle aynı değerde satılmış ve muhammen bedel ya da üzerinde satılması halinde yerleşik içtihatlarımıza göre hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmekte ise de, bunun istisnalarından birisi fesat iddiası olup, şikayet edenin gerek dava dilekçesinde, gerek istinaf dilekçesinde ve gerekse temyiz dilekçesinde fesat iddiasında bulunduğu ancak ilk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, davacının fesat iddiası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması cihetine gidilmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 10/10/2019 tarihli, 2019/766 E. - 2019/2049 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), ...1....
Buna göre 02.02.2010 tarihli hacze yönelik istihkak iddiası açısından mahcuzların değeri olan 3.450,00.-TL’sıdır ve 30.03.2010 tarihli hacze yönelik istihkak iddiası açısından ise mahcuzların değeri olan 1.750,00.-TL’sıdır . Bu durumda hüküm her iki hacze yönelik istihkak iddiası açısından da kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 24.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı Hazinenin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur. Dava, yayla iddiası ile açıldığından ve yayla olduğu saptanan yer krokide (A) harfi ile gösterildiğinden kadastro bilirkişisinden bu kısmın miktarını gösterir infaza elverişli rapor ve kroki alınarak, davanın taşınmazın (A) harfli bölümüne hasren kabulü gerekir. Mahkemece bu olgu gözden kaçırılarak kesinleşmiş tahdit içindeki orman olan (B) harfli bölümün de yayla niteliği ile özel siciline yazılması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davalılardan tahsiline karar verilen harç ve vekalet ücretinin hesabında yöreyi ve taşınmaz fiyatlarını bilen yerel bilirkişilerin bildirdiği metrekaresi 15 YTL'den 2174 YTL olan taşınmaz değeri yerine bu konuda uzman olmayan fen memurunun bildirdiği 5500 YTL değerin esas alınması da doğru değildir. ./.....