Davacı ..., yasal süresi içinde adına tespit edilen 151 ada 22 sayılı parselin eksik tespit edildiğini, eksikliğin 151 ada, 24 sayılı parsel içinde kaldığı iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın 3402 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak davacının iddiası yönünden işin esası incelendikten sonra 3402 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İşin esasının incelenmesine geçildikten sonra ihtilafın esası hakkında bir hüküm oluşturulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruf hakkında, vekâletin hile ile alındığı iddiası ile açılan tapu iptal ve tescil istemine; karşı dava elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle vekâletin hile ile alındığı iddiası ile açılan tapu iptal ve tescil konusu inceleneceğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02/07/2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 1. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
Dosya kapsamında davanın 04.08.2000 tarihinde 450 ada 2 parselin orman sayılan yer olduğu iddiası ile tespitin iptali ve orman olarak Hazine adına tescilinin istendiği, 2859 Sayılı Yasa uyarınca yapılan pafta yenileme işleminin 05.07.2000-03.08.2000 tarihlerinde ilan edildiği, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1987 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu anlaşılmaktadır. Pafta yenileme istemleri yalnızca teknik çalışmaları kapsar, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş hususlar inceleme konusu yapılamaz. Somut olayda; davacı taşınmazın orman olduğu iddiası ile dava açtığına göre, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nce, uyuşmazlığın orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğu nedeniyle Yargıtay 20.Hukuk Dairesine aidiyet kararı verilmiş, 20.Hukuk Dairesi'ncede dairemizin görev alanına girdiğinden bahisle aidiyet kararı verilmiştir. Ne var ki, iki mahkeme görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse merci tayini yoluna gidilir. Dosya içeriğine göre İkinci Mahkeme kararı olan Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli , 2011/07 esas, 2012/14 karar sayılı kararı davacı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle söz konusu karar kesinleşmemiştir.Temyiz edilen karar Kadastro Mahkemesince verildiğinden ve orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....
-KARAR- Dava, davalı alacaklının icra takibinin zamanaşımına uğradığı iddiası ile davalıya pay ayrılmaması gerektiği iddiası ile açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı alacaklı vekili, zamanaşımı itirazının ancak borçlu tarafından ileri sürülebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının alacaklı olduğu icra dosyasında 28.04.2008 tarihinden 26.09.2009 tarihine kadar icrai işlem yapılmadığı, bu nedenle takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırılması gereken dosyanın sıra cetvelinde ilk sırada yer almasının doğru olmadığı gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibinin zamanaşımı nedeniyle kaldırılması talebinin ancak borçlunun talep edebileceği gözden kaçırılarak yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığa yükletilen kasten yaralama eylemine ve yükletilen suça yönelik, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiası yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; Sanığın 20/11/2015 tarihinde savcılıkta verdiği ifadesinde müştekiyi korkutmak maksatlı havaya bir el ateş ettiğini kabul etmesi karşısında; bu ikrara neden itibar edilmediği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle sanık hakkında kanıt yokluğu nedeniyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiası yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından, tarafların evli oldukları, davacıya eşi tarafından zorla imzalattırıldığı iddia olunan senetlerin iptalinin istendiği, böyle bir borcu bulunmadığının beyan edildiği, taraflar arasında boşanma davası açıldığı, katkı payı iddiası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Aile mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri aile hukukunu ilgilendiren T.M.Y.'nın 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabında düzenlenen konulardan kaynaklanır. Somut olayda; davacının iddiası zorla imzalattırılan senetlerin iptali istemi olup, Borçlar Yasası ve genel hükümlerden kaynaklanmakta ve T.MY.'nın 2. kitabında yeralmadığı anlaşılmakla, davanın Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Köyü 113 ada 322 sayılı parselin babasından kalan tarım arazisi olduğu iddiası ile tapusunun iptalini ve taşınmazın adına tescilini istemiştir. Mahkemece taşınmazın 20 yıldır kullanmadığı için de orman ağaçları yetiştiği, orman sayılan yer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zilyetlik iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1995 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 2006 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/10/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın mera olduğu iddiası ile dava açmış, yargılama sırasında ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bir bölümünün kendisine ait olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil ...'ün davasının reddine; Hazine'nin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, müdahil davacı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına ve 14 koşullarının müdahil davacı ... lehine gerçekleşmemiş olduğunun saptanmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 03.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
a verdiği, bu şekilde sahte resmi belge düzenlenmesi suçunu işlediği iddiası ile açılan davada; sanığın,...'i tanımadığını, belgelerle ilgisi olmadığını savunması karşısında sanık ...'in belgeleri ...'den aldığına dair soyut iddiası dışında sanığın suçu işlediğine dair delil bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....