"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
EDAŞ vekilinin, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/401 Esas sayılı dava dosyasında verilen 30.10.2012 tarihli yetkiye binanen, dava konusu 2 parsel maliki “...; ... oğlu” olarak yer alan kaydın nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesini istediği, davacı vekilince 20.10.2015 tarihli celsede tapu kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi için tapu müdürlüğüne başvurduklarının beyan edildiği, 18.11.2015 tarihli Tapu Müdürlüğü’nün cevabi yazısından, davacının kayıtların düzeltilmesi istemli olarak yaptığı başvurusunun reddedildiği kayden sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, yargılama sırasında davacı tarafından Tapu Müdürlüğü’ne yapılan başvuru ile Tapu Sicili Tüzüğü’nün 75. maddesindeki başvuru ön şartının yerine getirildiği açıktır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yanılgılı değerlendirme ile idari başvuru yolu tüketilmeksizin dava açıldığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır....
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, terör soruşturması nedeniyle malikin muvazaalı şekilde devrettiği taşınmazın fon kararı ile eski malike devredilmesi nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. “...Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir... Mahkemece, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davada ileri sürülen isteğin idari işlemin iptaline yönelik olmadığı, davanın mülkiyet hakkına dayalı olarak yolsuz tescil iddiasıyla açıldığı gözetildiğinde, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli ve 2020/437 E., 2021/435 K. sayılı kararıyla; davalı adına tescilin dayanağı olan idari işlemin ayakta olduğu ve iptal edilmedikçe hukuki varlığını koruyacağı, davacı tarafından dayanak idari işlemlerin iptali için idare mahkemesinde iptal davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.İstinaf Nedenleri Davacı vekili, davadaki istemin tapu kaydının iptali ve tescil olduğunu, Mahkemece idari yargının görevli olduğu düşünülüyorsa davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 09.07.2003 tarihli dava dilekçesinde yörede 1973 yılında yapılan kadastro sırasında Sarıcaeli Köyü 1085 parsel sayılı 29675.32 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bulunduğu alanın o tarihte tapula harici bırakıldığını, daha sonra 11.11.1999 tarihinde idari yoldan ihdasen ham ... niteliğiyle Hazine adına tescil edildiğini, oysa bu yerin 60 yıl kadar önce ... ... isimli şahıstan tapuya dayalı olarak satın alındığını ve o günden beri ... arazisi olarak kullanıldığını, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil. davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine 22.10.2004 tarihli dilekçesiyle, ... Köyü 27512 ada 10 sayılı parselin 1947 yılında yapılan orman tahdidinde orman sınırları içerisindeyken, 1988 yılında 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne 749 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacıya babasından intikal ettiği, babasının ölümü ile davacının kullanımında olduğu, Ankara İl Özel İdaresi adına olan tapu kaydının 2981 sayılı Yasa'nın 10/c maddesi gereğince idari yoldan oluştuğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yeterli değildir. Dava idari yoldan oluşan tapu kaydının tesis tarihine kadar, öncesi tarıma elverişli olmayan yerlerden olan dava konusu taşınmazın üzerinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ile çözüme kavuşturulacak nitelikteki tapu iptali ve tescil davasıdır....
O halde; mahkemece, tapu maliki Hazine davaya dahil edilerek, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri, dayanak tapu kaydı revizyon görmüş ise, revizyon gördüğü parselleri bir arada gösterir birleşik kroki ile tespit tutanakları, revizyon görmemiş ise, işleme tâbi tutulmayan belgelerden kabul edilip edilmediği belirlenmeli, revizyon görmüş ise, tapu malikleri ile davalı arasında akdî veya ırsî ilişki kurulmalı, varsa revizyon gördüğü parselleri dıştan çevreleyen komşu parsel tutanak ve dayanakları getirtilmeli, tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada varsa kaydın revizyon gördüğü dava dışı 2012/3159 - 9572 taşınmazlar özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınırlar yönünden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, keşifte tapu kaydının sabit sınır oluşturan...
Mahkemece davanın tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi istemi olduğu, bu isteğinde tapu idaresince yapılacağı, davacının idareden böyle bir istekte bulunmadan doğrudan mahkemeye dava açması olanağı bulunmadığından, tapuda vasfın düzeltilmesi talebinin görev yönünden reddine, el atmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden de davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide dayalı, taşınmazın tapu kaydının iptali tescil ile niteliğinin düzeltilmesi, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 12.11.1975 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, davacı ... Yönetiminin ......
Dosyada yer alan tapu kayıt örneğinden öncesi 34631 m2 yüzölçümünde olan 795 ada 34 parselin İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı Yasanın 10/b maddesi uyarınca işleme tabi tutularak muhtelif parsellerle revizyon gördüğü anlaşılmaktadır. Gerçekten; anılan yasa uyarınca üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde kişilerin hisse miktarları ve fiili kullanma durumları da dikkate alınarak valilik veya belediyelerin talebi üzerine kadastrosu ya da tapulaması tamamlanmış yerlerde yasanın tanıdığı yetkiler kadastro müdürlüğünce kullanılarak yeni bir uygulama yapılabilir. Ne var ki; yapılan bu uygulamanın dayanağını idari işlem teşkil edeceğinden uygulamanın dayanağı idari işlemin idari yargı yerinde iptali sağlanmadan sonuçta idari işlemin örtülü olarak iptalini gerektirecek biçimde mülkiyet aktarımı talebinde bulunulamaz....