WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin 25.01.2018 tarihli ve 2017/7740 Esas, 2018/514 Karar sayılı kararıyla; "davacının kullanım kadastrosu sırasında lehine kullanıcı şerhi verilen taşınmaza karşı tapu kaydına dayanarak tescil istemli dava açtığı, mahkemece davacının dayandığı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilip uygulanmadığı, dayanak tapu kaydının 26.04.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi kapsamındaki tapulardan olup olmadığı, bu tapu kaydına dayalı olarak taşınmazın bedelsiz iadesi için davacının başvurusu bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, bu nedenle; mahkemece, tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon görüp görmediği araştırılması, revizyon gördüğü parseller varsa bu parsellere ilişkin kadastro tutanakları, tapu kaydı, davalı ise dava dosyaları dosya içerisine alınması, taşınmaz başında bir fen elemanı ve mahalli bilirkişiler eşliğinde yeniden...

    Ne var ki, davalılarca yargılama sırasında dayanılan tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmemiş ve revizyon görüp görmediği araştırılmamış, usulüne uygun şekilde mahallinde uygulanıp çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı tespit edilmemiş olduğu gibi, komşu taşınmazın kadastro tespiti Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayalı olduğu halde, tevzi çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazın nasıl bir işleme tabi tutulduğu, öncesi imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte zilyetliğin hangi tarihte tamamlandığı belirlenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

      Somut olayda; Davalı, davacının dayanak tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini ve hukuken geçerliliğini korumadığını savunmuş, davacı ise tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin idari işlemin iptali istemiyle davalar açtığını ileri sürerek bu davalara ilişkin dosyaların esas numaralarını bildirmiştir. Gerçekten, İstanbul 4. İdare Mahkemesi 18.02.2008 ve 25.03.2008 tarihli yazıları ile taraflar arasında görülen 2007/30 Esas, 2007/1751 Esas sayılı dava dosyalarının bulunduğunu ve halen bu davaların derdest olduğunu bildirmiştir. Hal böyle olunca, anılan dava dosyalarının davacının dayanağı 06.01.2008 tarihli tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin idari işleme ilişkin olup olmadığı incelenerek, tapu tahsis belgesinin iptaline ilişkin idari işleme ilişkin iseler bu davalar bekletici mesele yapılarak az yukarıda açıklanan koşullarda incelenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir....

        Mahkemece; bozma ilamına uyularak hatalı tespitin kadastro çalışmaları sırasında oluştuğu, Hazinenin ihmali nitelikteki idari eyleminden doğan zararın çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu gerekçesiyle, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hernekadar mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamı maddi hataya dayalıdır. Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; taşınmazın birkısmının tarım dışı arazi olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği işbu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

          Mahkemece; bozma ilamına uyularak hatalı tespitin kadastro çalışmaları sırasında oluştuğu, Hazinenin ihmali nitelikteki idari eyleminden doğan zararın çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu gerekçesiyle, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hernekadar mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamı maddi hataya dayalıdır. Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; taşınmazın birkısmının tarım dışı arazi olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği işbu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

            Mahkemece; bozma ilamına uyularak hatalı tespitin kadastro çalışmaları sırasında oluştuğu, Hazinenin ihmali nitelikteki idari eyleminden doğan zararın çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu gerekçesiyle, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hernekadar mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamı maddi hataya dayalıdır. Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; taşınmazın birkısmının tarım dışı arazi olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği işbu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

              Mahkemece; bozma ilamına uyularak hatalı tespitin kadastro çalışmaları sırasında oluştuğu, Hazinenin ihmali nitelikteki idari eyleminden doğan zararın çözüm yerinin idari yargı yeri olduğu gerekçesiyle, yargı yolu bakımından görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hernekadar mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma ilamı maddi hataya dayalıdır. Şöyle ki; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede; taşınmazın birkısmının tarım dışı arazi olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği işbu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Tapu Sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından, TMK.'nun 1007. maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiştir....

                İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davadaki talep tapu iptali ve tesciline yönelik olup bir idari işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile ilgili olmadığını, idare mahkemelerinin tescile yönelik hüküm kurması da söz konusu olmadığını, cevap dilekçesinde ve gerekçeli kararda bahsi geçen Uyuşmazlık Mahkemesi içtihadında "tapunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğine" karar verilmediğini, davada idari işlemin hukuka uygunluğunun denetimi talep edilmemekle birlikte; yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasının idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmadığını, uyuşmazlık Mahkemesinin ilgili içtihadını, işbu davada idari yargı kolunun görevli olduğunu düşünecek şekilde yorumlamak hatalı olacağı gibi yolsuz tescilin varlığının bilinmesine rağmen bu yanlışlığın düzeltilemeyeceği...

                D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2021/3822 Karar No : 2022/3068 Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davalı): ... Kaymakamlığı Vekili : Av. ... Karşı Taraf (Davacı) : ...Bakanlığı Vekili : Av. .... İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/02/2021 gün ve E:2016/7853, K:2021/968 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi : ... Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir....

                  davalı gerçek kişi adına olan tapu kaydının yolsuz tescil nedeni ile iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın devrine esas olan hukuki işlemin, 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazine'nin satışına dayanan idari işlem olup söz konusu satış işlemi (idari işlem) ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı, diğer taraftan 6292 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereği; iş bu kanun kapsamında kalan taşınmazlardan hak sahiplerine satılmaması, ilgililerine devredilmemesi veya iade edilmemesi gerektiği halde bu tasarruflara konu edilenlerden; satılanların satış bedelinin kanuni faiziyle iade edileceği, devir ve iade edilenlerin ise bedelsiz olarak geri alınacağı düzenlemesi mevcut olup...

                    UYAP Entegrasyonu