Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İcra hukuk mahkemesince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle açılan dava reddedilmiş ise de, “her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi” zorunlu olup, şikayet tarihi olan 11/05/2009 tarihi itibariyle icranın geri bırakılması şartlarının oluşmadığı ve anılan tarihte geçerli bir icra takibinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; İcra mahkemesince işin esası incelenip, deliller toplanarak sonuca göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak...
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine çekle giriştiği icra takibinin icra hukuk mahkemesi tarafından İİK.nun 33/a maddesi gereğince geri bırakılmasına karar verildiğini, oysa zamanaşımı süresi dolmadan takip yapıldığını belirterek, icranın geri bırakılması kararının iptaline, icra takibine süresinde başlandığının tespitine, icranın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmediğini, dava şartı oluşmadan, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca davalı aleyhine açılan davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç aylık süre geçmesi nedeniyle HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, A.A.Ü.T.ne göre 575.00.-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 Esas sayılı icranın geri bırakılması istemine ilişkin dava dosyasında avukatlığını üstlendiği halde, dava sonunda 23/09/2011 tarih ve 2011/250 sayılı katılan aleyhine verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın 17/10/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ancak hükmün sanık Avukat tarafından temyiz edilmemesi sonucunda 28/10/2011 tarihinde kesinleştiği, bu şekilde katılanın mağduriyetine neden olduğu iddia edilen olayda; eyleminin TCK'nın 257/2. maddesinde tanımlanan ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu tüm unsurlarıyla oluşturduğu gözetilmeden dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda takip kesinleştikten sonra 3 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiği anlaşıldığından mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 19....
İcra Müdürlüğü'nün belirtilen icra dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar kanun yollarına başvurulmaksızın 12/08/2013 tarihinde kesinleşmiştir. İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3618 esas ( Eski Esas 2003/17911) sayılı dosyasında icra takibi 16/12/2003 tarihinde başlatılmıştır. Eldeki dava ise 03/02/2015 tarihinde açılmıştır. TBK'nun 146.madesi uyarınca İcra takip tarihinden itibaren dava tarihine kadar 10 yıllık genel zamanaşımı süresi sona ermiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/88 Esas, 2013/577 Karar sayılı dosyasında verilen icranın geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleştiği tarih olan 12/08/2013 tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin başlatılması gerektiği belirtilerek istinaf isteminde bulunulmuş ise de, icranın geri bırakılması kararı nedeniyle zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi icra takip tarihi olan 16/12/2003 tarihidir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/167 esas sayılı dosyasında kambiyo senedine mahsus takip yoluyla yapılan icra takibinde üç yıl boyunca dosyanın takip edilmediğinden takibin zamanaşımına uğradığından icranın geri bırakılmasına karar verilmekle birlikte senedin vade tarihi 05.09.2005 olduğundan alacağın da on yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davalı borçlunun itirazının iptaline ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, davalı vekilince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğinden ve Aydın 2....
Tüm bu nedenlerle, Mahkemece icranın geri bırakılmasına ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355 maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davalıların istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; takibin dayanağı belge kambiyo senetlerinden bono olup, TTK 661 madde uyarınca alacağın dava ve takip süresi vadeden itibaren 3 yıl olmakla, dosyada en son 02.06.2015 tarihinde işlem yapılmış ve dosyadan işlemden kaldırıldığı 12.11.2019 tarihine kadar herhangi bir işlem yapılmaması sebebiyle alacak zamanaşımına uğradığından İİK 71/2-33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile; İstanbul ... 22. İcra Müdürlüğünün 2020/16277 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu bakımından İİK'nın 72/2. maddesi atfı ile İİK'nın 33/a-1 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
H.D 27/09/2018 tarih 2017/4009- 2018/8788 E.K sayılı içtihadı ) Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince davacının zamanaşımı itirazının kabulü ile icranın geri bırakılmasına dair verilen kararda kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar vermek gerekmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....