Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE, 2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I Maddesi gereğince davalı-borçlunun ------sayılı takip dosyasına konu alacağın ----asıl alacak kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa ---takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya/işlemiş faize ------ ilişkin talebin REDDİNE, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın ------%20'si olan ---- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.605,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 918,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.687,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2....

    Gerçekten de, alacaklının, başlatmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine, “itirazın iptali” davası açma olanağı var iken, tercihini bu yönde kullanmayıp, itiraza uğrayan takip konusu alacağını bir alacak (tahsil) 2011/19593-2012/6116 davası ile talep etmesini engelleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. İcra takibine vaki “itirazın iptali” davası ile bir alacağın tahsili amacıyla açılan alacak (tahsil) davası, nitelikleri ve sonuçları itibariyle farklı birer dava türleri olup, “itirazın iptali” davası, tamamen icra takibine bağlı olarak sonuçlandırılması ve buna dayalı olarak icra inkar ve kötü niyet tazminatı ile tarafların sorumlu tutulabilmeleri sonucu doğuran bir dava, alacak (tahsil) davası ise sadece alacaklının genel hükümlere göre alacağını bir ilama bağlatarak ve o ilam çerçevesinde alacağına kavuşma imkanını sağlayan bir dava çeşididir....

      Uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden ve tazminat tutarı belirgin (likid) olmadığından, olayda uygulama yeri bulunmayan İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2. maddesi gereğince davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Yerel mahkemece, açıklanan yön gözetilmeyerek, davalının icra inkar tazminatı ile de sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

        KARAR Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeni ile dosya masrafı ve yapılandırma masrafı adı altında tahsil edilen 2.880,00 TL’nin iadesi amacıyla davalı banka hakkında icra takibi yaptığını ancak davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 dan az olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, İİK nun 67....

          Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....

            İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine ----başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.Mahkememizce uyuşmazlığın, davalı aleyhine başlatılan ---- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu ve ---- inkar talebine yönelik olduğu tespit edilmiştir.İtirazın iptali davası, --- sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....

              Davacı, protokolün 7. maddesi gereğince davalının 31/08/2012 tarihinde binayı terk etmediği gibi kararlaştırılan kira bedelini de ödemediğinden davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu ile 7. madde gereğince bina tapu değerinin ÜFE oranlarıyla endekslenmiş değeri üzerinden belirlenen aylık kira miktarı esas alınarak karar verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu' nun 67. maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır....

                Uyuşmazlık, alacağın likit olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın  iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) İtirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir....

                Uyuşmazlık, alacağın likit olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın  iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) İtirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir....

                  İcra Müdürlüğünün 2012/6785 esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını tahsil edebilmek için doğrudan mahkemede dava açarak haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu