Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; ayrıca asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin öngörülebilir olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez....
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE, 2-)2004 sayılı İİK'nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ---- sayılı takip dosyasına ---- asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa ------ takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan ---- oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin --- talebin REDDİNE, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın %20'si olan --------icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-)Davalının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip tazminatı talebinin REDDİNE, 5-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 6-)Arabuluculuk...
Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/ 14360 E, 2008/ 7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunun 104/son ve 3095 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-)Davanın KABULÜNE, 2-)2004 sayılı İİK'nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ----- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa ( 1.214,06 TL) takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle 1.956,13 TL üzerinden aynen DEVAMINA, 3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın %20'si olan 242,81 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,62 TL karar ve ilam harcının 59,30 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 74,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak ------gelir kaydına, 5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2....
Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söze konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....
Esas sayılı dosyası ile girişilen icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 67 vd. maddelerine göre açılan ve faturaya dayalı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatı ödetilmesi istemlerine ilişkindir....
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya bağlanan ölüm aylıklarının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle, 5510 sayılı Kanunun 56’ncı maddesi kapsamında ferileriyle birlikte tahsili için borçlu aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalının % 40 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun icra inkar tazminatını düzenleyen 67'nci madde 2 nci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından aşağı olmamak üzere” ibaresi, 02.07.2012 tarihinde 6352 sayılı Kanun'un 11 nci maddesi ile, “yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere” şeklinde değiştirilmiş ve 05.07.2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yine 6352 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile 2004 sayılı Yasaya eklenen Geçici 10 ncu maddesi, “Bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edilir.” hükmünü içermektedir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,30.000 TL asıl alacak olmak üzere 32.050 TL üzerinden itirazın iptaline ve davalı tarafın itirazında kısmen haklı olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İcra ve İflas Kanunu' nun 67.maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması 2012/5178-8909 yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır....
(İcra takibi 04.04.2002 tarihli ve 5.852 TL asıl alacak 8.426,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.278,88 TL için ilamsız takiptir.) İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış şekil ve süresi doğurduğu sonuçlar bakımından tahsil davasından farklıdır. İtirazın iptali davasında mahkemece sadece itirazın iptaline ve şartları varsa tazminatın tahsiline karar verecek, tahsil davasında ise alacağın ve istek varsa faizin tahsiline karar verecek, tahsil talebi ile inkar tazminatı istemi de varsa bu tazminat istemini reddedecektir. Çünkü inkar tazminatı istemi sadece itirazın iptali davalarında öngörülmüştür. Açıklanan bu açılış koşulları ve doğurdukları sonuçlar itibariyle itirazın iptali ve inkar tazminatı talebi ile tahsil isteminin bir arada dava edilmesi mümkün değildir....
Binaenaleyh dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun ------ sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa ------- takip tarihinden itibaren yıllık %45 oranında akdi temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir. Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; -------- kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir....