Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesine; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine faturaya dayalı 5.554,56 TL asıl alacak ve 454,03 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden toplam 6.008,59 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, icra takibinin yasal süresi içinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır....

      İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 33 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Takip dayanağı ilam, eda hükmü değil tespit hükmü içermektedir. Tespit hükmü içeren ilam ile ilamlı icra yoluna başvurulamaz. Takibin bu nedenle iptali gerekir ise de, bu karara karşı borçlu vekilince temyiz yoluna gidilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. İİK'nun 33/1. maddesine göre icra emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun ödendiği re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra mahkemesince icra geri bırakılır....

        Maddelerine dayalı icra takibinin iptaline konu talepli dava olduğunu, icra takibinin iptali talepli davaların,icra takibinin bulunduğu icra hukuk mahkemelerinde görülmeleri kural olmakla, kesinleşmiş icra takibinin bulunduğu yetkili ve görevli Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesi yerine yetkisiz ve görevsiz Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmaları bakımından görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi gerekir iken, 2020/517 esas sayılı davanın görevsizlik kararı verilerek Tekirdağ Ticaret Mahkemesine gönderildiği de dikkate alındığında, takibin iptali talepli davanın menfi tespit davası olarak kabulü ile Ticaret Mahkemesine gönderilmesinde haklılık ve isabet bulunmadığını, istinaf taleplerine konu kararın bu yola başvuran davalı yararına bozulmasına, bozulan ilamı doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2014/1331 Esas sayılı dosyasında davalı tarafın 04.06.2014 tarihinde yaptığı itirazın asıl alacak olan 2.340,00-TL üzerinden iptaline, davalının katılmadığı genel kurul toplantısında belirlenen aidat miktarları davalıya tebliğ edilmediğinden temerrüt tarihi olarak davalı aleyhine yapılan icra takibindeki ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihi olan 03.06.2014 tarihinin esas alınması nedeniyle 2.340,00-TL asıl alacak ve bu asıl alacağa 634 sayılı KMK'nın 20/2. maddesi gereğince icra dosyasındaki ödeme emrinin borçluya tebliği tarihi olan 03.06.2014 tarihinden itibaren aylık %5 oranında faiz işletilmek suretiyle icra takibinin devamına, alacağın likit olması ve davacı tarafından 03.06.2014 havale tarihli dava dilekçesi ile birlikte %20 oranında icra ve inkar tazminatı da talep edilmesi sebebiyle 2.340,00-TL asıl alacak üzerinden 2004 sayılı İcra İnfaz Kanununun 67/2. maddesi göre %20 oranında hesaplanan 468,00-TL icra ve inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine...

          Davalı vekili, faturalara dayalı hizmet ve malların alınmadığını davacının edimini yerine getirmediğini icra takibinden önce davacı aleyhine menfi tespit davası açıldığını, derdestlik itirazların bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalının icra takibine yönelik itirazın iptali ile toplam 49.667,97 TL. üzerinden devamına, asıl alacak 49.279,14 TL'ye takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine,%40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; İcra Müdürlüğü'nün 2014/14663 esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ile; 3.250,00 TL asıl alacak ve fer'ileri üzerinden icra takibinin devamına, dava konusu yargılamayı gerektirdiğinden, davacı tarafın icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 28,00 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davalıya geri verilmesine, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Vergi Mahkemesinde görülen 2021/622 Esas sayılı davada fazladan ödenen vergilerin tecil faiziyle iadesine hükmedildiğini, mezkur ilamın takibe konulduğunu, icra takibine dayanak ilamın tespit niteliğinde olduğunu, icra edilebilir likit bir alacağı içermediğini, ilamlı icra takibine dayanak ilamda yargılama gideri ve avukatlık ücreti haricinde likit bir alacağa hükmedilmediğini, şikayete konu ilamlı icra takibinin likit alacak içermeyen ilama dayanan kısmının iptali gerektiğini, takibin iptaline dair itirazları kabul edilmediği taktirde asıl alacağa bağlı var olduğu iddia edilen tecil faizinin alacaklı tarafından hangi tarihler aralığında hesaplandığına, faizin başlangıç ve bitiş tarihlerine, gümrük vergileri ve Kdv'nin alacaklı tarafından ne zaman tahsil edildiğine dair takip talebi ve icra emrinde açıklayıcı bir bilgi ve ifade bulunmaması ve ödeme emrinde işlemiş faiz alacağı olan tutara faiz işletilmesi nedeniyle de takibin iptali gerektiğini belirterek icra takibinin ilam faiz alacağı...

              Vergi Mahkemesinde görülen 2021/570 Esas sayılı davada fazladan ödenen vergilerin tecil faiziyle iadesine hükmedildiğini, mezkur ilamın takibe konulduğunu, icra takibine dayanak ilamın tespit niteliğinde olduğunu, icra edilebilir likit bir alacağı içermediğini, ilamlı icra takibine dayanak ilamda yargılama gideri ve avukatlık ücreti haricinde likit bir alacağa hükmedilmediğini, şikayete konu ilamlı icra takibinin likit alacak içermeyen ilama dayanan kısmının iptali gerektiğini, takibin iptaline dair itirazları kabul edilmediği taktirde asıl alacağa bağlı var olduğu iddia edilen tecil faizinin alacaklı tarafından hangi tarihler aralığında hesaplandığına, faizin başlangıç ve bitiş tarihlerine, gümrük vergileri ve Kdv'nin alacaklı tarafından ne zaman tahsil edildiğine dair takip talebi ve icra emrinde açıklayıcı bir bilgi ve ifade bulunmaması ve ödeme emrinde işlemiş faiz alacağı olan tutara faiz işletilmesi nedeniyle de takibin iptali gerektiğini belirterek icra takibinin ilam faiz alacağı...

              İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; takibin ilamsız icra takibi olduğu, davacı-borçluya ödeme emrinin 02/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olmadığı, kaldı ki; davacı-borçlunun her türlü itirazını İcra Müdürlüğüne yapması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; menfi tespit davasının halen derdest olduğunu ve dava sonuna kadar yapılacak icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan takibin hukuka aykırı olduğunu, buna ilişkin açılacak davanın süresiz olduğunu, takibin iptalinin yalnızca mahkemeden talep edilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasına, takibin davacı yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Başvuru; menfi tespit davasında verilen tedbir ara kararı nedeniyle takibin iptali isteğine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu