Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir....

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, davacı şirket aleyhine prim borçlarından dolayı başlatılan 2004/774 ve 2004/775 takip sayılı icra takibinin ve bu takip kapsamında gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. HMK.'nın 26. maddesi gereğince hâkim, kural olarak iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Somut olayda, davacının şirket olmadığı şahıs olduğu ve dava dilekçesinde maddi hata sonucu iptali istenen ödeme emrinin 2004/774 olarak yanlış yazıldığı, iptali istenen ödeme emrinin 2004/775 olduğu açıktır....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili bankanın kredi kartı sözleşmesi uyarınca alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40'dan az olmamak üzere icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacı bankanın kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmemesi nedeniyle temerrüdün gerçekleşmediğini, faiz miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      Sayılı dosyası ile ayıp tespiti yapılmak istendiğini, ancak bu aşamada davacı şirketin malların ayıplı olduğunu kendisi de tespit etmesi üzerine davanın sonuçlanmadığını ve davacı ile müvekkilinin anlaşarak durumun son verilmesini sağladıklarını, müvekkili şirketin icra takibinin başlatılmasında herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının davasında haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin icra takibinin açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle davanın reddine,haksız ve kötüniyetli açılan dava karşısında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/688 KARAR NO : 2022/726 DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN) DAVA TARİHİ: 10/09/2020 KARAR TARİHİ: 11/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi kurulmuş olup alacaklarının tahsil edilmemesi neticesinde-----------dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile icra takibinin durdurulduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğunu, asıl alacağa, faize, masraf ve vekalet ücretine yönetil itirazın iptaline, icra takibinin devamının davalının %20 'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davacı, kredi kartı alacağının tahsili için ...İcra Müdürlüğü'nün 2005/6295 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olup, davalının borca itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. ... Sulh Hukuk Mahkemesi, İzmir mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, işbu yetkisizlik kararı temyiz edilmeden kesinleşmiş, ... Sulh Hukuk Mahkemesi de icra takibinin ...da yapıldığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. İcra dairesinin yetkisi ve mahkemenin yetkisi ayrı olup, kesin yetki hali olmadığı sürece ayrı ayrı değerlendirilir. İtirazın iptali davasının icra takibinin bulunduğu yerde açılabileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. ...olayda, davalının usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazı olmadığından icra dairesinin yetkisi kesinleşmiş olup itirazın iptali davası ...de görülebilir. Mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

            Esas sayılı dosya ile açılan takibinin usule aykırı olduğunu ve yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, başlatılan takibin yetki açısından öncelkle iptali gerekmekte olduğunu, itirazın iptali davaları takibin başlatıldığı yetkili icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılacak olup bu durum ile ilgili öncelikle takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığına bakılacağından takibin yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olması sebebi ile usulüne uygun icra takibi yapılmayarak icra takibinin yapıldığı Bursa Mahkemelerinde dava açılması da usule yasaya ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğundan yetkisiz mahkemede açılan itirazın iptali davasının da reddine karar verilmesi gerektiğini, belirterek davacı tarafça yetkisiz mahkemede açılan davanın öncelikle yetki bakımından reddine, davacı tarafça yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibinin öncelikle yetki yönünden iptali ile haksız açılan davanın reddine ve ayrıca icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı taraf kötü...

              Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: Icra ve Iflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve Istirdat Davası, Ankara 2003,s. 87- 88, 119).İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

              İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, -- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

                Hukuki yararın varlığı ise davacının bir hakkının veya hukuki durumunun bir tehlike ile tehdit edilmiş olması, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olması ve bu hususun davacıya zarar verebilecek nitelikte olması, tespit hükmünün bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olması halinde kabul edilebilir. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu