Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlker Yücele 96,000 ABD doları borç para verdiğini karşılığında 60.000 ve 36.000 dolarlık iki adet çeki davalıdan ciro yoluyla aldığını çeklerin karşılıksız çıkması üzerine icra takibi yaptığını 6 aydan fazla takipsiz bırakması nedeniyle icra takibinin geri bırakılmasına karar verildiğini belirterek icra takibinin devamına karar verilmesi bu talep kabul edilmezse 96.000 doların dava tarihindeki karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsil için eldeki davayı açmıştır. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevapta vermemiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği,9/10/2010 tarihli emniyetin adres araştırması neticesinde ''haşimican mahallesi ... caddesi No:7/2 /... '' adresine tebligat çıkartıldığı,bu tebligatında bila tebliğ edilmesi üzerine,ilanen tebligat yapılarak davaya devam olunduğu anlaşılmıştır....

    İcra takibinin kesinleşmesi tasarrufun iptali davalarında dava koşuludur. Şayet icra takibine karşı yapılan itirazın, iptali için dava açılmışsa bu husus ön mesele kabul edilerek bunun sonucu ve dolayısıyla icra takibinin kesinleşmesi beklenmelidir. Somut olayda davacı alacaklı tarafından davadan önce 25.8.2005 tarihinde davalı borçlu aleyhine takip yapılmış borçlunun 5.9.2005 tarihli itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı tarafından Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesine 28.2.2006 tarihinde açılan itirazın iptali davası hüküm tarihinden sonra 20.3.2008 tarihinde reddedilmiş olup temyiz aşamasında olduğundan kesinleşmemiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde "İcra takibinin davadan önce kesinleşmiş olması şartı gerçekleşmeden" dava açıldığı belirtilerek önşart yokluğundan reddedildiği anlaşılmakta ise de; mahkemece Şişli 3....

      . - K A R A R - Davacı vekili, davalının verdiği çekin karşılıksız çıkması nedeniyle yaptıkları icra takibinin çekin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle geri bırakılmasına karar verildiğini, aynı çeke dayalı olarak yaptıkları ilamsız icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın 1 yıl içinde açılması gerektiğini, davanın ise 3 yıl sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın TTK.nun 644. maddesi gereğince açıldığı, TTK.nun 730/4. maddesi yollaması ile TTK.nun 644. maddesi uyarınca açılan davanın, B.K.nun 66. maddesi kapsamında zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1708 KARAR NO : 2021/1376 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDURNU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2020 NUMARASI : 2019/4 ESAS - 2020/7 KARAR DAVA KONUSU : Zamanaşımının Vaki Olmadığının Tespiti/Alacak KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıların murisi T3'dan alacaklarına ilişkin olarak Mudurnu İcra Dairesinin 2004/282 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlattığını, icra takip borçlusu T3'ın icra takibinin açılmasından sonra vefat ettiğini ve mirasçıları hakkında icra takibinin devam ettiğini, icra takibinin...

        YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2012/2220 Esas sayılı dosyasının açıldığı tarihten bu yana takipsiz bırakılmadığını, icra müdürlüğünce işlemden kaldırılmadığını ve bu nedenle herhangi bir yenileme işleminin de olmadığını, Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2012/2798 Esas sayılı dosyasının ise, 2012/2220 Esas sayılı dosya ile birleştirildiğini, 2012/2798 Esas sayılı dosyanın birleştirme nedeniyle esası kapatıldığı halde, taraflarınca icra müdürlüğünce takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı sanılarak, sehven 02/08/2019 tarihli yenileme talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünce herhangi bir yenileme işlemi yapılmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, açılan davanın kabulüne, alacağın zaman aşımına uğraması nedeni ile Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2012/2220 Esas sayılı takibinin İİK'nın 33. maddesi uyarınca geri bırakılmasına karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, icra takibine borçlu davalının vâki itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, icra takibinin kesinleşmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş ve verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. İzmir 22....

          Mahkemece, hem icra takibinin sonradan kesinleştiği ve ayrıca kesin aciz belgesinin de sonradan ibraz edildiği ve hem de muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçeleriyle dava şartı ve esas yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kesinleşmiş bir icra takibinin ve aciz belgesinin mevcudiyetleri, tasarrufun iptali davalarının dava şartlarından ise de hüküm verilinceye kadar, icra takibinin kesinleşmesi ve aciz belgesinin ibrazı mümkündür ve dava şartları sonradan gerçekleşmiş sayılır. Mahkemenin bu konuya değinen gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan, İİK.nun 278.maddesinin 2.bendine göre; taşınmazın tapuda gösterilen bedeli ile, keşfen belirlenen bedeli arasında fahiş bir fark bulunması halinde, bu tasarruf bağışlama hükmünde sayılır. Somut olayda; taşınmazın tapuda gösterilen 12.000.000.000 TL.lik bedeli ile, keşfen belirlenen 35.761.112.301 TL arasında anılan Yasanın anladığı anlamda fahiş bir fark bulunduğundan, bu satış bağışlama hükmündedir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durması nedeniyle itirazın iptali, icra takibinin devamı, icra inkar tazminatı istemleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine, davalı yararına %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İcra İflas Kanunu'nun 67/II. maddesi uyarınca, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için icra takibinde haksız olmasının...

              Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.01.2010 gün ve 2008/451-2010/13 sayılı hükmü bozan Dairemizin 12.09.2011 gün ve 2011/4643-2011/5064 sayılı ilâmı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Davacı şirket toplam 40.683,78 TL için icra takibi başlatmış, davalı şirketin itirazı sonucu icra takibinin durması nedeniyle dava açılmıştır. Mahkemece toplam 40.611,13 TL üzerinden icra takibinin devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptıklarını, davalının takip dosyasında yapılan işlemler arasında altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu ve alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası ile icra takibinin iptalini icra mahkemesinden istediği ve mahkemece şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, müvekkilinin alacağının zamanaşımına uğramadığı gibi çeke dayalı olduğunu, müvekkili şirketin alacağının B.K. madde 125’te belirtilen genel zamanaşımı süresine tabi olduğunu iddia ederek alacaklarının zamanaşımına uğramadığının ve alacaklarının tespiti ile duran icra takibinin kesinleşmiş hali ile devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, İİK.nun 33/a maddesi uyarınca açılan iş bu davanın 7 günlük yasal süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu