Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait test cihazının 17.4.2005 tarihli “Teslim Tutanağı ve Ön Protokol” adı altındaki sözleşme ile davalı şirkete en fazla 30 gün içinde geri getirilmesi kaydıyla teslim edildiğini, ancak cihazın iade edilmediği gibi sözleşmenin diğer şartlarına da uyulmadığını, sözleşmenin (7) maddesinde belirtilen işkaybı bedeli olan 5.000.00 YTL.’nin ödenmediğini, girişilen icra takibine yetki ve esastan itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %100 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından girişilen icra takibine yetki ve borç yönünden itiraz edildiğini, yetkili icra dairesinin Ankara olduğu, yetkili mahkemenin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi olmadığını bildirerek davanın öncelikle yetki yönünden reddine, neticede esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine Gölmarmara Asliye Hukuk Mahkamesine gönderilen davanın yapılan yargılaması sonucunda yerel mahkemece 1 yıllık sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar kefil sıfatı ile ödedikleri bedelin tahsili için başlattıkları icra takibine haksız itiraz edildiğinden bahisle genel mahkemelerde, İİK.nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası açabilecekleri gibi, İİK.nun 68.maddesi hükmüne göre İcra Mahkemesinde itirazın kaldırılmasını da talep edebilirler. Alacaklı itirazını İİK.nun 68/1.maddesinde belirtilen nitelikte bir belge ile ispat ederse İcra Mahkemesi itirazın kaldırılmasına aksi halde itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verir. Dava, itirazın iptali olarak açılmış olsa dahi İcra Mahkemesi görevsizlik kararı veremez....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz aylıkların tahsili amacıyla yapılan icra takibine, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir....

        K A R A R Davacı, davalıya 2008 ve 2009 yıllarında çiçek satışı yaptığını, bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığını ancak, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          İcra İflas Kanununun 68/1 maddesi "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir." hükmünü içermektedir. Dava dilekçesinin incelenmesinde davacı taraf dilekçenin açıklamalar başlıklı kısmının üçüncü paragrafında "Hesap kat ihtarına davalılar itiraz etmemiş olup bu nedenle bankamız alacağı İİK 68/1 fıkrası kapsamında kesin bir alacak niteliği kazanmıştır." denilmiş, talep ve sonuç kısmında da " icra takibine yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazın kaldırılması" istenilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde çözümlenip görülmesi gerekirken mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            , geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine yukarıda esas numarası yazılı icra takip dosyası üzerinden ödenmeyen geçiş ücretleri ve yasal ceza bedellerinin ödenmesinin sağlanması amacıyla icra takibine girişildiğini, davalının takibe konu edilen borcun bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini, geçiş ücretleri üzerine yürütülen gecikme cezası faiz niteliğinde bulunmadığını faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin kuralın somut olayda uygulama yerinin bulunmadığının açık olduğunu, davalı tarafın icra dairesinin yetkisine itirazı haksız olduğunu..., davanın kabulü ile Ankara ......

              ----dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ---- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya----- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal--- yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır....

                İtirazın iptâli davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Diğer yandan itirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. O halde mahkemece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği gözetilerek eldeki davada öncelikle bu itiraz incelenerek sonuçlandırılmalıdır. Diğer taraftan ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun ikametgâhındaki icra dairesidir. Sözleşmeden doğan alacaklarda akdin ifa edileceği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir. Somut olayda, davalı borçlunun ikametgâhının ... olduğu anlaşılmaktadır....

                  Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K). Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9.HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların işleteni-sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, aracındaki hasar, kazanç kaybı, değer kaybı ve tesbit giderleri olmak üzere toplam 4.910,00 TL alacak üzerinden yapılan icra takibine davalıların haksız yere itiraz ettiklerini iddia ederek davalıların icra takibine vaki itirazlarının iptaline ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kusur oranı ve hasar bedeline itiraz ederek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu