İcra Müdürlüğünün ....... esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, 01.09.2020 tarihinde davalının itirazı sonucunda takibin durduğunu, fakat davalı aleyhine başlatılan icra takibinin cari hesaptan kaynaklı ilamsız icra takibi olduğunu, alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkisinin bulunduğunu beyan etmekle davalının İstanbul ...... İcra Müdürlüğü’nün ...... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takibine konu faturalar karşılığında davacı şirketin cari hesap alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Küçükçekmece ..........
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/558 KARAR NO : 2020/757 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KASTAMONU İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2018 NUMARASI : 2018/198 ESAS - 2018/385 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmza İtirazı) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kastamonu İcra Müdürlüğünün 2018/30296 Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe konu çekteki imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek, takibin durdurulmasına, davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekilinin, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde icra takibine konu adi yazılı tahliye taahhüdündeki tarihe açıkça itiraz ettiği anlaşılmış olup, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığından İİK'nun 275. maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez. Tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ''tarih'' ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır....
icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e-imza Hakim ... e-imza...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile yetki itirazının kabulü ile takibin yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, borçlu şirketin iki imza ile temsil edilmesi nedeni ile düzenlenen çekte tek imza bulunduğundan takibin vekili yönünden iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne, İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2019/23454 Esas sayılı icra dosyasında takibin itiraz eden davacı borçlu T1 yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusu, şirketin çift imza ile temsil edildiği, senette ise tek imzanın bulunduğu iddiasına ilişkin olup, başvuru bu haliyle İİK.'nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 169/a-6. maddesi ile borçlunun itirazının kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hüküm altına alınmıştır....
Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....
İcra Müdürlüğünün ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2826 KARAR NO : 2022/582 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2019 NUMARASI : 2017/254 ESAS, 2019/609 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, Dairemizin 27.12.2017 Tarihli 2016/25680 Esas - 2017/16309 Karar sayılı ilamı ile verilen bozma kararından sonra yürütülen yargılamada, mahkemece imza incelemesi yapılmadan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Anadolu 2....