DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, müvekkili aleyhine İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2019/43057 E.sayılı dosyası ile yapılan takipte yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetkiye ve borca itirazın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, takip dayanağı çekin Türk Ticaret Kanununda belirtilen tüm yasal unsurları içerdiği, yasal süresi içinde bankaya ibraz edildiği, çekte keşide yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle İstanbul İcra dairelerinin yetkili olduğu, borcun ödendiğine dair, İİK.169/a-1 maddesi kapsamında bir belge sunulmadığı, istenilen işlemiş faiz ve talep edilen faiz oranında da usulsüzlük bulunmadığı, Savcılık soruşturması ve menfi tespit davası sonuçlanmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, icra mahkemesi kararlarının, istisnalar hariç, maddi anlamda kesin...
İcra Müdürlüğünün 2021/9860 sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının iptali talebi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda 02/12/2021 tarihinde yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmasına ilişkin dava şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin karara karşı 11/12/2021 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizin 27/10/2022 tarih ve 2022/88 Esas 2022/1320 Karar sayılı kararıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, verilen kararın kesin olduğu görülmüştür. Anılan yargılamaya konu Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2021/9860 sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kefalet nedeniyle ödenen bedelin rücuen tahsili için toplam 22.075,95 TL alacağın tahsili talebiyle 16/08/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Ankara 12....
imzası ikrar edilmiş kayıtsız şartsız borç ikrarını içerir belge olduğunu, davalı tarafça icra takibinde imzaya itiraz edilmediğini ve herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığını, borçlunun kötü niyetli olduğunu, süre kazanma amacıyla borca itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, borçlunun itirazının kesin olarak kaldırılmasına ve takibin devamına, borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, yetkiye, borca itiraz ettiği, mahkemece davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/786 esasa sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, taraflarınca 05/02/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiklerini akabinde takibin durdurulduğunu, borca itiraz neticesinden takip durmuş olduğundan bu takibe karşı itiraz ve takibin devamına karar verilmesinin ayrı bir davanın konusu olduğunu, davacı tarafından borcun tamamı bakımından takibin durduğunun bilinmesine rağmen itiraz yoluna başvuramadığını dolayısıyla huzurdaki davayı açarak kötü niyetli davrandığını ifade ve özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Davalı kiracı, icra takibine itirazında kira sözleşmesinin varlığına, kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediğine göre, taraflar arasındaki kira ilişkisi ve davacının takip talebinde istemiş olduğu miktar kesinleşmiştir. Davalı borçlu yargılama sırasında davacının aynı alacak için mükerrer takip yaptığını ileri sürmüş ise de, icra dosyasına yapılmayan mükerrerlik itirazı borca itiraz mahiyetinde olup, İİK'nun 63. maddesi gereğince yargılama sırasında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Bu durumda davalının ödeme itirazını İİK.nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mükerrer takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/06/2022 tarih ve 2019/542 Esas - 2022/234 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu gerçeğe aykırı beyanları kabul etmediklerini ve itirazın iptali ile takibin devamı için beyanlarını sunduklarını, davalının itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların tamamen gerçeğe ve mevzuata aykırı olduğunu, yapılan itirazların kötü niyetli ve tamamıyla takibi sürüncemede bırakmak için olduğunu, ilk başta Anamur İcra Müdürlüğü'nde açılmış olan icra takibinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi üzerine dosya, taraflarınca davalının yetkili icra dairesi olarak itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu Mut İcra Dairesine gönderildiğini; ödeme emrini tebellüğ eden davalı vekili, takibe yönelik yaptığı son itirazda yine borca ve yetkiye itiraz ettiğini, yetkili olduğunu iddia ettiği yere dosyanın gönderilmesine rağmen...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/593 ESAS 2021/883 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip konusu senede istinaden 80.000 TL değil 5.000 TL borcunun bulunduğunu, davalıya güvenerek boş olarak imzaladığı senedin sonradan doldurulduğunu, 5.000 TL’yi de ödediğini belirterek borca itiraz etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının borca itirazını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2020/257 ESAS, 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen borca kısmi itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2022/488 ESAS, 2022/1004 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkili aleyhine İstanbul 21. İcra müdürlüğünün 2022/11159 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra müdürlüğünün yetkili olmadığını yetkili icra dairesinin Samsun icra müdürlüğü olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir....