ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2014 NUMARASI : 2013/255-2014/54 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; abone olan davalı aleyhine, ödenmeyen elektrik faturaları ve fatura ferileri hakkında icra takibine başlandığını, davalının tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İhtiyati haczin infazına ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayeti inceleme görevi İİK.nun 261 ve 266.maddesi uyarınca icra takibine başlandıktan sonra icra mahkemesine aittir. Bu durumda mahkemece, borçlunun ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan borçlunun zamanaşımı itirazı mahkemenin de kabulünde olduğu üzere İİK.nun 168/5.maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, anılan madde uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2021 NUMARASI : 2021/425 ESAS 2021/623 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. İcra Müdürlüğü'nün 2020/5989 sayılı dosyasında icra takibine konu borcun davalı alacaklıya bizzat alacaklının banka hesabına ödediğini, yaptığı ödemeye karşılık olarak banka dekontlarının mevcut olduğunu, davalının alacağının tamamını haricen tahsil ettiği halde icra dosyası üzerinden tarafına yeniden borçluymuş gibi takip başlattığını beyanla takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
SAVUNMA:Davalı vekili özetle; takip dayanağı çekleri icra dosyasına sunduğunu, İcra dairesinde kaybolmuş olabileceğini, verilen süre içerisinde çekleri temin edemediğini, tekrardan icradan sorulmasını talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi şeklinde beyanda bulunmuştur. DELİLLER:Tokat İcra Müdürlüğünün 2020/6263 Esas sayılı dosyasının uyap kayıtları. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1- Şikayetin KISMEN KABULÜNE, a-Kambiyo vasfına ilişkin şikayetin ve takip öncesi zamanaşımı iddialarının REDDİNE, b-Tokat İcra Müdürlüğü'nün 2020/6263 (Tokat Kapatılan 2. İcra Müdürlüğünün 2011/7363) esas sayılı takip dosyasında, davacılar yönünden takip sonrası zamanaşımı sebebiyle İCRANIN GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20.03.2015 tarih ve 2014/394 E 2015/156 K sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verildi. Asıl kararın incelemesine geçildi; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 27.06.2014 tarihinde kapak hesabı yapıldığı, borçlu icra mahkemesine başvurarak 4.784,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 3.878,85 TL takip sonrası işlemiş faize itiraz ettiği, mahkemece takip tarihine kadar işlemiş faiz değerlendirilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle------- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
İtiraz üzerine süresinde açılmış olan iş bu itirazın iptali davasında usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı, yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir. Davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde sözü edilen zamanaşımı, takip konusu çekle ilgili altı aylık zamanaşımı süresine ilişkin olup, takip ya da dava zamanaşımı yönünden bir itiraz bulunmadığı, itiraz dilekçesi içeriğinden anlaşılmaktadır. Çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi ve altı aylık çek zamanaşımı süresi içinde takibe konu edilmemesi, kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların yitirilmesine yol açarsa da, böyle bir çeke dayanılarak takip yapılması ya da dava açılmasına engel olmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunması halinde süresinde bankaya ibraz edilmeyen ya da zamanaşımına uğramış çeke dayanan alacaklı bu çekin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü gerektiğinden alacağını her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir....
İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. Dava konusu dikkate alındığında alacağın likit olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, işe iade kararının sonucu olan alacakların belirlenmesinde hangi ek ödemeleri dikkate alınacağı ve hangi tarihteki ücreti esas alınacağı noktalarının tartışmalı bulunduğu, bu sebeple dava konusu miktar bakımından icra takibine konu edilen miktara itirazla birçok yön ihtilaflı hale gelmekle alacak miktarı yargılama sonucu belirlendiğinden takip konusu miktarın likit sayılması mümkün değildir....
İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, 26/04/2022 tarihinde ise tarafınca borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, devamında davacı tarafın, müvekkilinin aleyhine icra vekalet ücreti, icra masrafları ve takip sonrası işlemiş faizinin ödenmediği iddialarında bulunarak itirazın iptali davası açtığını, davacı tarafın İzmir 27....
Alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, takibe itiraz eden takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın iptali davasını itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açabilir....