Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; İİK'nun 66/1. maddesine göre de, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir. Bu durumda dilekçenin icra dairesine verildiği tarihde itiraz yapılmış sayılır. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. Somut olayda, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin 19/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/01/2021 tarihli dilekçesi ile borca kısmi itirazlarını icra dairesine gönderilmek üzere Berlin Başkonsolosluğuna teslim ettiği ve icra memurunun alındı kaşesi bulunan itiraz dilekçesinin 06.02.2021 tarihinde Uyap ortamına aktarıldığı görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2018/4822 Esas sayılı dosya ile icra takibine geçilmiş olduğunu, borca itiraz edilmemesi nedeniyle İstanbul 2 .İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/226 Esas sayılı dosyası ile tahliye davası açıldığını, daha sonra bu dadan karar çıkmadan sulh gereği tahliye davasından feragat edildiğini, tahliye davasından feragat edilmesinin davanın konusu olmayan kira alacaklarından da feragat edildiği anlamını çıkarmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yasal mesnetten yoksun olan itiraz nedeniyle icra takibinin durmuş olduğunu, can ve mal güvenliği açısından mecur ve mecurun bulunduğu binanın güçlendirilme işlemlerine başlanılması gerektiğinden kiracının tahliyesini sağlama amaçlı davanın açıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2018/4822 Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/1722 esas sayılı dosyası ile başlatmış, borçlu 07.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. 27.06.2008 tarihinde alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş ve davaya konu 2008/10889 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yeni ödeme emrini borçluya göndermiş ve borçlu 23.07.2008 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, takip durmuştur. Bu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, alacaklı itirazı 01.12.2010 tarihli icra zaptındaki beyanı ile tebellüğ etmiş ve 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasını açmıştır. Dava açıklanan tarihler gözetildiğinde süresinde açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların imzaya itirazları yanında borca ve fer’ilerine itiraz ederek icra mahkemesine başvurdukları, borçluların imzaya itirazlarının reddine dair icra mahkemesi kararının, mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında, borçluların borca, faize ve borcun diğer fer'ilerine itirazları hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, borçlunun sair itiraz nedenlerinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takibe konu bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2020/316 E. 2021/20 K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin demans/alzheimer hastası olduğunu, 07/08/2020 tarihinde Covit-19 şüphesi ile hastaneye kaldırıldığını, yoğun bakımda geçen tedavisi ardından yeniden Nezih Yaşlı Bakımevine çıkartıldığını, müvekkilin durumu itibariyle icra takibine fiilen ve hukuki ehliyet anlamında itiraz, şikayet veya dava gibi her hangi bir işlem yapmasının mümkün olmadığını, İstanbul 4. SHM'nin 2020/503 E. Sayılı dosyasında Ayhan Fayez'in vesayet altına alınması için dava açıldığını, derdest olduğunu, HMK 77....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2602 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin müvekkili kuruma 29/06/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, icra müdürlüğünün 03/07/2020 tarihli kararı ile yaptıkları itirazı kısmi itiraz olarak kabul ederek icra takibinin 298.860,96 TL tutarı yönünden devam şeklinde karar verildiğini, bu kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, 05/08/2020 tarihinde haricen öğrendiklerini, icra takibine konu itiraz dilekçesinde arabuluculuk yönünden, asıl alacak, işlemiş ve işleyecek faiz miktar ve oranına açık bir biçimde itiraz ettikleri halde icra müdürlüğünün bu itirazı kısmi itiraz olarak değerlendirmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğü tarafından 10/07/2020 tarihinde müvekkili kuruma muhtıra tebliğ edildiğini, bu muhtıraya karşı da 13/07/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibinin tamamına itiraz ettiklerini, icra takibinin tamamına itiraz ettiklerinden takibin durdurduğunu, müvekkili kuruma gönderilen müzekkereyi kabul etmediklerini...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin teminat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanunun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Diğer tarafdan, İİK'nun l70/b. maddesi yollaması ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Bu bağlamda teminat iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmadığından beş günlük itiraz süresi içinde sürülmelidir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının murisi Nurullah Şen aleyhine bonoya dayalı takip yaptığı, kesinleşen takip devam ederken borçlunun vefat ettiği, mirasçı davalıya çıkarılan ödeme emrine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği, davalının murisi olan borçlunun itirazının olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının mirası red veya mirasın borca batık olması dışında borca itiraz edemeyeceği, mirasçılara ödeme emri çıkarılmasının zorunlu olmadığı, mirasçılar borçtan müteselsilen sorumlu olup, mirasçılardan biri hakkında takip yapılabileceği, her ne kadar davalının borca itiraz hakkı olmamasına rağmen borca itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, davalının takibe ilişkin diğer itirazlarının icra hukuk mahkemesinde görülen davada irdelenip davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının davalıdan...
Esas sayılı icra dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, yetki itirazı ile birlikte borca itiraz ettiklerini, bu itiraz neticesinde davacı icra dosyasını yetkili yer icra müdürlüğü olan Bakırköy İcra Müdürlüğüne göndermeden itirazın iptali davası açtığını, bu nedenle de ortada geçerli ve yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili için icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davalı vekili tarafından icra dairesinin yetkisiz olduğu ve buna göre geçerli icra takibi bulunmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. HMK'nın 6. Maddesi gereğince kural olarak her dava açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılır....