Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün...E. sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini ve takibin devamını, icra takibini geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 12.244,10 ₺ asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz 2.417,38 ₺ ve 435,15 ₺ KDV yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından başlatılan İstanbul ... İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir. İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....

    İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, borçlunun bu takip dosyasında da yetkiye itiraz ettiğini, borca itiraz edilmediği halde icra müdürlüğünün 11.05.2021 tarihli kararı ile yetkiye ve borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karara verildiğini ileri sürerek yetki itirazının ve borca itirazın kabulüne ilişkin müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Borçlu, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasındaki takibe Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilerek itiraz edilmesine rağmen dosyanın İstanbul ... İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, bu işlemin ayrıca şikayet konusu edildiğini ileri sürerek istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Borçlunun ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2021/3637 Esas sayılı dosyasında; yetki itirazında yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlükleri olduğu bildirilmesine rağmen, icra dosyasının İstanbul ......

      ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlunun itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiğini, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

      Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalı hakkında düzenlediği 22 adet elektrik tüketim faturasının davalı tarafından ödenmediği, faturaların toplam bedelinin yapılan hesaplama sonucu 2.474,15 TL olduğunun belirlendiği, davalının icra takibine süresinde itiraz ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emri davalıya 11.05.2004 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafından icra takip dosyasına tarih ve havalesi bulunmayan itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. İcra ve İflas Kanunu'nun 8. maddesindeki “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. “ hükmü uyarınca işlem yapılması gerekirken, borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün havalesi bulunmadığı gibi dilekçe hakkında da bir tutanak tutulmamıştır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptaline ilişkin karar verilmesi dışında başkaca bir hukuki yol bulunmadığını, davacı tarafın şikayetinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflarınca davalı müvekkilin davacıya ödemesi gereken bir borcun bulunmadığını belirtilerek borca, takibe ve fer'ilerine tümden itiraz edildiğini, borca tümden itiraz edilmesi halinde itirazın iptaline yahut itirazın kaldırılmasına karar verilmediği müddetçe takibe konu taleplerin bir kısmı veya tamamı için takibe devam edilebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiştir....

        Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle kısmen reddi halinde, takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla, alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, takip geçici olarak durdurulmadığı halde mahkemece, itirazı kısmen reddedilen borçlunun, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir....

          Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, İİK.’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, karşılık dava ise alacak istemine ilişkindir....

            İcra mah 2018/522 E saylı dosyasında usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduklarını, mahkemece tebliğ tarihinin 09/05/2018 tarihi olarak belirlenmesine karar verildiğini, mahkemeye başvuru dilekçesinde borca ve ferilerine de açıkça itiraz ettiklerini, itiraz tarihinin 10/05/2018 tarihi olduğunu, İİK 62.maddeye göre itirazın sözlü de olabileceğini, itirazın mevcut olduğunu bilen icra memurunun haciz talebini reddettiğini, bu işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulünü talep etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 16/11/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmıştır. İstanbul 17. İcra Mahkemesinin 2018/522 E 2018/790 K sayılı kararı ile davacı adına yapılan ödeme emri tebligatının ıttıla tarihinin 09/05/2018 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafından 07/09/2018 havale tarihli dilekçesi ile icra dosyasına itiraz edilmiştir....

            Sayılı ilamı gereğince takibin durdurulmasına" karar vermiş olduğunu, bunun üzerine taraflarınca dosyaya sunulan talep ile; icra takibine konu borcun mühlet içerisinde komiser izni ile gerçekleştirildiği, bu sebeple İİK md. 308/c gereğince konkordato sonuçlarından etkilenmediği, kaldı ki borçlunun takibin iptalini talep ettiği ve icra müdürlüğünün takibi iptal etme yetkisi olmadığı gibi borçlunun talebi dışında da işlem yapamayacağı gerekçesiyle takibin itiraza uğramayan kısım bakımından kesinleştirilmesi istendiğini, Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü 15.02.2021 tarihinde "konkordato olduğu görülmekle talebin reddine" şeklinde kanuna ve usule aykırı olarak taleplerinin reddine karar verdiğini, icra takibini kanuna ve usule aykırı olarak durdurduğunu, anılan memur işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, Bakırköy 15....

            Davalı- borçlu icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine itirazla yetkili icra müdürlüğünün ikametgahı yeri olan Gediz İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiş, açılan itirazın iptali davasında da süresinde verdiği dilekçesinde akdi ilişkiyi inkarla birlikte mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Gediz Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı – borçlunun hem icra dairesinin hem de borca itirazı halinde İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir. HUMK.’nundaki yetki hükümleri İİK.’nun 50. maddesi uyarınca ilamsız icradaki yetki hakkında da uygulanır. Davalı yan akdi ilişkiyi inkarla borca itiraz ettiğine göre artık yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesi yönünden B.K.’nun 73. maddesi hükmüne dayanılamaz, yetkili icra müdürlüğü HUMK.’nun 9. maddesi gereğince belirlenir....

              UYAP Entegrasyonu