İcra Müdürlüğü'nün 2016/105746 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin borçlu T3 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, T3 tarafından İcra Dairesine sunulan 15.02.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İcra Dairesinin 15.02.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin 50.000 TL yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tebliğ ve itiraz tarihi dikkate alındığında ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Süresinde ve usulüne uygun itiraz olmadığından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
e 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ... tarafından İcra Dairesine sunulan 15.02.2017 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, İcra Dairesinin 15.02.2017 tarihli tensip tutanağı ile icra takibinin 50.000 TL yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Tebliğ ve itiraz tarihi dikkate alındığında ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın yasal 7 günlük süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Süresinde ve usulüne uygun itiraz olmadığından takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre uyuşmazlık, davacı aleyhine yapılan ilamsız icra takibine (borca, faiz ve ferilerine)itiraz ve istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılaması sonunda; davacının şikayetinin kabülüne karar verildiği halde icra takibine itiraz yönünden bir karar verilmediğinden temyiz edilmiş olmakla inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine ait olmakla beraber anılan Dairecede gönderme kararı verildiğinden temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU'NA gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA 09.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
“İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/9548 esas sayılı dosyasının yetkisiz olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra dairesinin şahıslarının yerleşim yeri olan Kocaali (Sakarya) İcra Dairesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine konu belgenin, bono örneklerinin taraflarına gönderilmediğini, hatırladıkları kadarıyla söz konusu bonoların taraflarınca sadece imzalandığını, takip dayanağı bononun şekil şartlarını bilmedikleri için bonoların tüm yönlerine itiraz ettiklerini, takip konusu senetlerin teminat amaçlı alındığını ve muhtemelen sözleşmeye da aykırı düzenlendiğini, bonolardaki idari birim, düzenleme yeri, düzenleme tarihi, vade tarihi gibi tüm şekil ve unsur durumlara itiraz ettiklerini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılmış işbu takiple talep edilen borcun bir kısmına itiraz ettiklerini, taraflarının icra dosyasında talep edildiği kadar borcunun olmadığını, tüm ödemelerine karşı davalı yanın kötü niyetli olarak...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taş toplama makinası verdiğini, karşılığında icra takibine konu senedin alındığını, davalının senet bedelini ödememesi nedeniyle Akşehir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1984 E. sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında icra müdürlüğünün yetkili olmadığını belirttiğini, ancak yetkili icra dairesinin Akşehir İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının da açık olmadığını, senetteki imzaya da itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zaman aşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi ilamının dava konusu ile ilgisinin olmadığını, mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini, borçlu T3 a 06.08.2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İİK' da açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğini, ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi gerektiğini, borçlu T3 ödeme emrinin 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak ödeme emrinin tebliğinden önce yapılan itirazın Yargıtay kararları ve İİK'nun 62/1. maddesine aykırı olduğunu, mahkemeye yapmış oldukları şikayetten önce 16/08/2022 tarihinde icra müdürlüğüne sunmuş oldukları dilekçe ile ödeme emrine itirazın ödeme emri tebliğ edildikten sonra 7 gün içinde yapılması gerektiğini belirten talep sunduklarını, ancak icra dairesi tarafından hukuka aykırı şekilde taleplerinin reddedildiğini, ilgili icra müdürlüğü kararının hukuka aykırı olduğu için şikayete bulunduklarını, mahkemece memur muamelesini şikayet olarak...
, bu noktada ilk harçlandırma işleminin ve Viranşehir İcra Dairesine 20.07.2020 tarihinde sunulduğu iddia edilen itiraz dilekçesinin, asıl icra dosyasına 14.09.2020 tarihinde gönderildiği de göz önüne alındığında, icra takibine yapılan itirazın yasal süresi içerisinde yapılmamış olabileceğini, borçlu vekilinin UYAP sistemi üzerinden borca itiraz dilekçesini ve vekaletnamesini sunabilme imkanı bulunmaktayken, itirazını muhabere aracılığı ile yapması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, davacı vekilinin İstanbul Barosuna kayıtlı olup, barı levhasındaki büro adresinin; "Kültür Mah....
Bu nedenle hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde mahkemece HUMK.nun 50.maddesi hükmüne göre öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmeli ve icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmelidir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayın değerlendirilmesine gelince; davacı tarafından davalı aleyhine Turgutlu İcra Müdürlüğünde ilamsız icra takibine girişilmiş, borçlu tarafından süresi içerisinde borca itirazla birlikte yetkili icra dairesinin Marmaris olduğundan söz edilerek icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir. Dava Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış son duruşmada davacı vekili davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını kabul ettikleri için davayı Marmaris’te açtıklarını belirtmiştir.Böylece Marmaris İcra Dairesinin yetkili olduğu konusunda taraflar uyuşmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasında borçlular aleyhine yapılan icra takibinde, borçlu Şükrü Alper Sesli tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve dava dosyasındaki vekiline ödeme emri için tebligat yapılması talebinin icra müdürlüğü tarafından reddine karar verildiğini, red kararının usul ve yasaya, Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, mahkemece şikayete konu icra dosyası celbedilmeden, eksik inceleme neticesinde verilen kararın hatalı olduğunu, her ne kadar icra dosyasına borçlular tarafından vekaletname ibraz edilmemiş olsa da, borçlu vekiline ödeme emrinin tebliği talep edilen icra dosyası ile ilgili olarak, borçlular vekili tarafından İstanbul Anadolu 12....