Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde özetle ; "..davacının başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu, yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerektiği, ödeme emri tebliğinin TK.nın 21/2.maddesi uyarınca usulüne uygun yapıldığı, borca itirazın ve hacizlerin kaldırılması talebinin ise süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine " dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, kesinleşen mirasın reddi kararına rağmen itirazlarının önce icra dairesince sonra İcra Mahkemesince reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

İİK'nın 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumlu olur" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar, genel haciz yolu ile takipte itiraz niteliğinde olup, bu itirazın İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Dolayısıyla icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, hukuki sonuç doğurmaz (Yargıtay 12.HD 2020/5295 E, 2021/845 K). Takip dayanağı çekteki imzaya itiraz edilmesi halinde de itirazın icra müdürlüğüne yapılması zorunludur (Yargıtay 12.HD 2015/33220 E, 2016/8285 K)....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı icra memur işlemini şikayet ve ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2021/11930 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 112.706,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçlulara 27/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçlunun itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olması fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından aleyhine başlatılmış olan Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı icra takibine konu borca ve takibe itiraz ettiğini, Davalı alacaklının Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2018/613 Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yaptığını, aleyhine yapılan icra takibine ilişkin itiraz ettiğini verilen kararı istinafa gönderdiğini, istinaf mahkemesi aleyhine yapılan takibin kesin olarak durdurulmasına karar verdiğini, aynı borç için Gelibolu İcra Müdürlüğü'nün 2020/483 Esas sayılı dosyası ile yeniden takip yapıldığını, kesin olarak reddedilen borca karşı tekrar icra takibi yapılmasının usul ve yasaya uygun olmadığını, ayrıca Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesinin 23/10/2018 tarih ve 2018/69 Esas 2018/68 Karar sayılı dosyasında da ileri sürmüş olduğu itirazlarını yeniden tekrarladığını, bu nedenlerle alacaklı tarafından aleyhine yapmış olduğu icra takibine ve takibe konu olan borca ve faizlerine masraf ve avukatlık...

İcra Müdürlüğü'nün 2018/5597 Esas sayılı dosyasında mükerrer olduğunu, her iki takip dosyasının da aynı kredi borcuna dayandığını, borç miktarının aynı olduğunu söyleyerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel haciz yolu ile takiplerde itirazın takibin başlatıldığı icra dairesine yapılacağını, icra dairesi yerine mahkemeye yapılan itirazın geçersiz olduğunu, borçlu tarafın kendisine gönderilen ödeme emri üzerine yetkiye, imzaya, borca ve ferilerine icra müdürlüğü nezdinde itirazını sunduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; "İstanbul 28. İcra müdürlüğünün 2018/37796 esas sayılı icra takip dosyasında yürütülen icra takibi genel haciz yoluyla ilamsız icra takibidir. Bu takiplerde borca itirazın 2004 sayılı İİK.'...

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 168/1-4 ve 5; m. 169; m. 170,I). Ödeme emrine itiraz süresi beş gündür. Yani, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168/1-4 ve 5). Borçlunun beş gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir. İlgililer için konulmuş süreler hak düşürücü niteliktedir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013, s. 143, 778, 779). 13. Borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki (kendisine ait olduğu iddia edilen) imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesine (imzayı inkâr etmesine) imzaya itiraz denir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir (Kuru, s. 783,799). İİK’nın 168. maddesinin 1. fıkrasının 4 ve 5. bentleri gereğince imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    tarihine göre Zonguldak 1.İcra Dairesinin 2021/4713 esas sayılı dosyasında süresinde yetkiye, borca ve borcun tüm ferilerine (yersiz ödeme,işlemiş ve işleyecek faiz,toplam alacak, faiz, faiz oranları,icra giderleri ve vekalet ücreti) itiraz ettiklerinin tespitine, konulmuş haciz varsa kaldırılmasına, masraf ve vekillik ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/474 ESAS 2022/660 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/38810 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini dahi görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu olmadığını belirterek borcu inkar yoluyla borca itiraz ettiğini, borçlu T3 06.08.2022 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen borçlunun İcra İflas Kanununda açıkça belirtilen 7 günlük itiraz süresinde ve açıkça belirtilen usulde borca itiraz etmediğinden ödeme emrinin tebliği öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...

    Ltd Şti'nin icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından müvekkil şirket hakkında Hadim İcra Müdürlüğü'nün 2018/2 Esas sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin borca itiraz ettiğini, diğer borçlu şirketin de yetkiye itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce müvekkili şirket için borca itiraz, T8 yetki itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin itirazının geçerli bir itiraz olduğunu, icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararın yerinde olduğunu, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....

      UYAP Entegrasyonu