Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diş Hekimliği Fakültesine malzeme temini için verilen ihale malzeme ve bedelleri ile komisyon tutarı olarak 11.430.40 TL ödendiğini, buna dair 05.03.2013 tarihli komisyon ihale bedeli adı altında irsaliyeli fatura kesilerek 06.03.2013 tarihinde davalı şirkete gönderildiğini, hiçbir itirazda bulunulmadığını, bu faturadan başkaca alacaklarının mahsup edilerek 1.229,00 TL’lik kısmının düşülerek 10.201,00 TL üzerinden icra takibine konu edildiğini, davalının açılan bu icra takibine haksız olarak yetki ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkil firmanın merkezinin ... olduğunu, icra takibinde ......

    Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "davanın, kredi sözleşmesi gereğince bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartı olduğu, borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının öncelikle irdelenip sonuca bağlanacağı, bu hususun mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdeleneceği, çünkü mahkemenin yetkisine itirazın ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsadığı, Bakırköy 17....

    İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile ----alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 23/07/2020 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 29/07/2020 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı, davalı firmaya ait -----plakalı araçların kendi işletmelerinde ------ ihlalli geçiş yaptığını, bu nedenle geçiş ücretleri ile bunun 4 katı tutarındaki ceza bedeli toplamı olan 598,50- TL'nin tahsili için icra takibi başlattıklarını beyan etmektedir. Davalı, cevap dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını tekrar ettiğini beyan etmiştir....

      Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı, hakkında yapılan Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10622 sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı temyize konu edilen Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2010/280 E.sayılı davayı açmış davalı bu davada da yetki itirazını tekrarlamıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez....

            Borçlu ödeme emrine itiraz ederken borca itiraz sebeplerini ayrıca ve açıkça bildirmek zorunda değildir. Borçlunun yalnız "itiraz ediyorum" demesi yeterlidir. İcra İflas Kanun'unun 63. maddesi gereğince borçlu itirazında bildirdiği itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan borçlunun senet metninden anlaşılamayan borca itiraz sebeplerini itirazında ayrıca ve açıkça bildirmesi kendi yararınadır. Dava konusu olayda; Davalı borçlu, mükerrer takip yapıldığını bildirerek itiraz etmiştir. Davalı borçlunun bu itirazı borca itiraz olup, itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Davacı alacaklı icra takibinin devamı için icra mahkemesine başvurmuş, icra mahkemesi davalı borçlunun itirazının haksız olduğuna karar vermiştir. Bu durumda aleyhindeki icra takibine itiraz ederek işin çabuk bitirilmesini engelleyen borçluya karşı konulmuş bir yaptırım olan icra inkar tazminatından davalı borçlunun sorumlu tutulması doğru ve yerindedir....

              in 16/10/2014 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca faize ve icra takibine itiraz ettiği ve bu itiraz nedeni ile 21/10/2014 tarihinde takibin durdurulduğu, nafaka alacağı yönünden Batman icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla birlikte; alacağın varlığı taraflar arasında çekişmesizdir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı tarafından hem icra dosyasına, hem iş bu dava dosyasına süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ödeme itirazında bulunarak, ödemelere ilişkin PTT makbuz suretleri sunulmuş olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı yanca cevap dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgeleri dikkate alınmadan borca ve faize yönelik hesaplama yapılmıştır....

                İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlu davalının vekili vasıtasıyla borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve Bakırköy ......... Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... D. İş dosyası üzerinden rapor alındığını, süresi zarfında ilgili rapora itiraz edildiğini raporun müvekkili aleyhine delil niteliği taşımadığını, Borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, yetki itirazı nedeniyle takip dosyasının Küçükçekmece ......... İcra Müdürlüğü'nün ............

                  İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosya ile icra takibine başlandığını, davalı şirket ile davacı müvekkili şirket arasında ki cari hesap ekstre borcu bulunduğunu, davalı tarafça icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davalının, icra takibine konu yapılan satılmış ürünlerin kusurlu çıktığından depolarında beklediğini belirterek iş bu icra takibine itirazda bulunduğunu, bu sebeple takibin durduğunu, borçlu firma yaptığı bu itiraz ile de davacı müvekkili firmayla aralarında bir satış işleminin gerçekleştiğini ve ödemeyi yapmadıklarını kabul ettiklerini, her ne kadar davalı yanca icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde borca ve ferilerine itirazda bulunulmuş olsa da, söz konusu icra takibinde yer alan takibe dayanak teşkil eden evraklardan ve taraflarınca sunulacak fatura, mutabakat formu vs. gibi belgelerin, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle davalı yanın davacı müvekkili şirkete borçlu olduğunun anlaşılacağını, müvekkili şirketin ticari defter, faturalar, banka...

                    UYAP Entegrasyonu