Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, davalı- borçlu şirket, işbu İcra takibinde takibe, yetkiye, ödeme emrine, borç, faiz oranına ve işlemiş faize, yetkiye vb. her türlü ferilere itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirketin borca haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini uzatmaya matuf itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, yetki itirazının reddini talep ettikterini, borçlunun İcra Dosyasında Mesnetsiz ve hukuki olarak geçerli olmayan icra dairesinin yetkisine dair soyut yetki itirazının reddini talep ettiklerini, icra takibi davalının ikametgahı adresinde yetkili Bakırköy icra Müdürlüğünde açılmış olup, işbu itirazın iptali davaları yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, borca itiraz talebin reddettiklerini, müvekkilinin, davalı borçlu şirketten alacaklı olduğu gerek imzalı-tasdikli cari hesap alacağı belgesinden, gerekse taraflara ait ticari defter kayıtlarının tetkikinden açıkça sübut bulduğunu, müvekkilin alacağı likit olduğundan...
Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; kooperatif üyesi olan davalının 30.05.2010 tarihinden sonra hiçbir aidat ödemesi yapmadığı, aidatlara ilişkin genel kurul kararlarının iptal edildiğine yönelik bir delil bulunmadığı, davalının 8.000,00 TL asıl borç ve 810,96 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 8.810,96 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle, itirazın iptaline, yapılan icra takibinin 8.810,96 TL toplam alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve alacak miktarının likid olmadığı gerekçesiyle de, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesi uyarınca, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir....
(Anayasa 141/son) Aksinin kabulü halinde mahkeme İcra İflas Yasası'nın 4.maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak yargı çerçevesinde olmayan İcra Dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur ki, bu yön kabul edilemez. Davalı, hakkında yapılan ... 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10625 sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı temyize konu edilen ... 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2010/283 E.sayılı davayı açmış davalı bu davada da yetki itirazını tekrarlamıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir....
DELİLLER : Ankara Batı İcra Dairesi’nin ... Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları, vergi kayıtları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından, Ankara Batı İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan ... esas sayılı icra takibine yapılan itirazda; İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibinde davalı-borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir....
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmiş olması, HMK'nın 114/2. maddesi anlamında özel bir dava şartıdır. İcra dairesinin yetkisine itiraz bulunduğundan öncelikle İİK'nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi konusunda bir karar verilmeli, ardından mahkemenin yetkisi incelenmelidir. (İstanbul BAM 14. HD 2020/1067E., 2022/625K. 26.05.2022) Somut olayda, davalı şirketin merkezinin 'Şişli/İstanbul" adresinde bulunduğu, ödeme emrinin Bakırköy İcra Daireleri üzerinden gönderildiği, borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, yetkili İstanbul İcra Müdürlüğünden ödeme emri gönderilmeden dava açıldığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır. b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır....
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka önce Muğla 1.İcra Müdürlüğünün 2008/4328 esas sayılı dosyada davalı hakkında icra takibi yapmıştır. İcra dairesinin yetkisine ve borca itiraz üzerine davacı alacaklı yetki itirazını kabul ederek dosyanın yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve dosya yetkili Ula İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ise de yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmeden ve yetkili icra dairesinde yapılan takibe itiraz vaki olmadan işbu dava açılmıştır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için öncelikle geçerli bir icra takibi yapılması ve yapılan icra takibine itiraz edilmesi dava şartıdır. Temyize konu davada yetkili icra dairesinde davalıya ödeme emri gönderilmediği gibi, yapılmış bir itiraz da bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde davanın kabulü isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca da itiraz ettiği, mahkemece, icra takibinin şekline göre, borçlunun borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olduğu, sonuç doğurmayacağı,süresi içinde icra dairesine itiraz edilmediği gerekçesi ile başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir...
Dava, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalılar ... bu davada, mahkemenin Yetkisine itiraz ettikleri gibi, söz konusu icra takibinde de, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmişlerdir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2002 gün 13241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, hem icra dairesi hem de mahkemenin yetkisine itiraz halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra dairesi yetkili ise işin esasını incelemesi, yetkili değilse itirazın iptali davasını, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığından reddetmesi gereklidir. Zira itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır....
MAHKEMENİN GEREKÇESİ: Dava, taraflar arasında imzalanan “iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesi”nden kaynaklanan kira alacağına istinaden yapılan ilamsız icra takibine, davalının yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine İ.İ.K'nun 67. maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK'nun 4/a maddesinde; "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,...görürler." hükmü öngörülmüştür. Somut olayda; Davacı tarafından taraflar arasında imzalanan 22/05/2023 tarihli “iş makinesi ve kamyon kiralama sözleşmesi” ne dayalı kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali talep edilmektedir....