itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe, takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 13....
lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. ----sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik------ borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK'nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının davalıdan fatura alacağı bulunup bulunmadığı hususundadır....
Davacının kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde borçlu ve rehin maliki 3.kişiye ödeme emri tebliğ etmiş ve hem borçlu hem de rehinli taşınmazın maliki icra takibine itirazda bulunmuştur. Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde borçlu ve rehinli taşınmaz maliki mecburi dava arkadaşı olup, her ikisi de itiraz etmiş bulunduğundan, ikisi hakkında da itirazın kaldırılabilmesi için dava açılması zorunludur. Somut olayda davacı ödeme emrine itiraz eden ipotek maliki davalı ... hakkında itirazın iptali davası açmış ise de yine takibe itiraz eden asıl borçlu...hakkında herhangi bir dava açılmamıştır. Bu durum bir dava şartı olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; "davanın, kredi sözleşmesi gereğince bankacılık işlemlerinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiği, zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartı olduğu, borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının öncelikle irdelenip sonuca bağlanacağı, bu hususun mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdeleneceği, çünkü mahkemenin yetkisine itirazın ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsadığı, Bakırköy 17....
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalının çocuk teslimine dair ilamdan kaynaklanan mükellefiyetini yerine getirmemesi nedeniyle; borçluyu teslime icbar için icra memurunun teslime götürülmesinden kaynaklanan yaptığı masrafların tahsili için vaki icra takibine, davalının haksız itirazının iptalini istemektedir. İcra İflas Kanunu'nun 62/1.maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur". Aynı Kanun'un 66/1.maddesine göre de "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder". Somut olayda; davalı (borçlu) ya ödeme emri 2.12.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, itiraz süresi 11.12.2008 günü dolduğu halde 12.12.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde, icra takibine davalının itirazı süresinde değildir....
İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı takip dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlu davalının vekili vasıtasıyla borca ve yetkiye itiraz ettiğini ve Bakırköy ......... Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... D. İş dosyası üzerinden rapor alındığını, süresi zarfında ilgili rapora itiraz edildiğini raporun müvekkili aleyhine delil niteliği taşımadığını, Borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, yetki itirazı nedeniyle takip dosyasının Küçükçekmece ......... İcra Müdürlüğü'nün ............
İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile ----alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. İstanbul Anadolu ---. İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 23/07/2020 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 29/07/2020 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı, davalı firmaya ait -----plakalı araçların kendi işletmelerinde ------ ihlalli geçiş yaptığını, bu nedenle geçiş ücretleri ile bunun 4 katı tutarındaki ceza bedeli toplamı olan 598,50- TL'nin tahsili için icra takibi başlattıklarını beyan etmektedir. Davalı, cevap dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine yönelik itirazını tekrar ettiğini beyan etmiştir....
Diş Hekimliği Fakültesine malzeme temini için verilen ihale malzeme ve bedelleri ile komisyon tutarı olarak 11.430.40 TL ödendiğini, buna dair 05.03.2013 tarihli komisyon ihale bedeli adı altında irsaliyeli fatura kesilerek 06.03.2013 tarihinde davalı şirkete gönderildiğini, hiçbir itirazda bulunulmadığını, bu faturadan başkaca alacaklarının mahsup edilerek 1.229,00 TL’lik kısmının düşülerek 10.201,00 TL üzerinden icra takibine konu edildiğini, davalının açılan bu icra takibine haksız olarak yetki ve borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkil firmanın merkezinin ... olduğunu, icra takibinde ......
Davalı, hakkında yapılan Ankara 30.İcra Müdürlüğünün 2009/10622 sayılı takip dosyasına vermiş olduğu dilekçe ile, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Bunun üzerine alacaklı temyize konu edilen Ankara 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2010/280 E.sayılı davayı açmış davalı bu davada da yetki itirazını tekrarlamıştır. İtirazın iptali davasının görülebilmesi usulüne uygun biçimde yapılmış, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada usulüne uygun yapılmış geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmişse mahkemenin yetkisine itiraz edilmese bile icra dairesinin yetkisine itiraz öncelikle incelenmelidir. Bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir icra takibinin bulunduğundan sözedilemez....
Dava konusu olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 5.1.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu 7 günlük itiraz süresinin geçtikten sonra 23.1.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir Davalının icra takibine itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini isteyebilir. Davalının süresinde yapılmayan itirazı nedeniyle icra takibi durmayacağından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....