Davacı tarafından icra takibine konu borcun dava açılmadan önce icra müdürlüğüne ödendiği anlaşıldığından davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Davacı tarafından icra takibine konu borcun dava açılmadan önce icra müdürlüğüne ödendiği anlaşıldığından davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı kanaatine varılmış aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
borçluların icra takibine itirazlarında haksız olmaları gerekir....
İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 62 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 66 ] "İçtihat Metni" Davacı S... Elektrik Dağ. A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili tarafından, davalı Barış aleyhine 11.03.2004 gününde verilen dilekçe ile kaçak elektrik kullanımı üzerine girişilen icra takibine itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.09.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kaçak elektrik kullanımı üzerine girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kaçak elektrik kullandığından bahisle aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine girişmiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, mahkemenin yetki alanı içerisinde başlatılan bir icra takibi bulunmadığından davanın usul yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.nun 1301.maddesinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ... şirketi, Şişli 1.İcra Müdürlüğü’nün 2006/8302 Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HUMK.’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır. İİK.nun 67.maddesine dayanan ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibin yapıldığı İcra Dairesinin yetki çevresinde görüleceğine dair bir usul hükmü de yoktur....
- K A R A R - Dava, yem bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, Salihli 2. İcra Müdürlüğü'nün 2003/2813 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalı-borçlunun bu dosyadaki itirazının iptalinin talep edildiği, davacı-alacaklının Pendik İcra Müdürlüğü'nde bir takibi olmadığı ve dava şartı oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, Salihli İcra Dairesi'nde yapılan ilamsız icra takibine karşı borca itiraz etmişse de icra dairesinin yetkisine karşı itirazda bulunmamıştır. Bu nedenle işin esası incelenerek uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/10/2015 tarih ve 2015/74-2015/287 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı olan “...” adlı işletmenin davalıya satılarak devredildiğini, fırının içinde bulunan 1238 torba un nedeniyle icra takibine konu faturanın kesildiğini, uzun zaman geçmesine rağmen faturanın tahsil edilemediğini, başlatılan icra takibine davalının borcu ödediğini savunarak haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekin arkasında birinci ciranta olarak müvekkili adına kullanılan kaşenin müvekkilinin muvafakatı dışında kullanıldığını, imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine,takibin iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 2011/188 Esas sayılı davada davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından bonolara dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bonolardaki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
Ayrıca icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu ve alacağın likit olup icra takip tarihi itibariyle dava konusu icra takibine konu alacağın --- olduğu ve işbu miktarın üzerinden İİK 67. Maddesi gereğince hesaplanan %20 oranına isabet eden -----icra inkar tazminatının davalıdan tahsili verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir....
Somut olayda; davalı borçlunun, davacı banka ile imzaladığı kredi kartı ve kredi sözleşmesine istinaden ödemelerini zamanında yapmaması üzerine davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davalının duruşma esnasındaki beyanında icra takibine konu edilen sözleşmeleri imzaladığını, ödemelerini aksatması üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı banka ile yapmış olduğu görüşmede borcun yapılandırılmasını talep ettiğini, ancak borcun yapılandırılmadığını, icra takibine konu edilen borcu kabul ettiğini beyan ettiği, davalının icra takibine konu edilen borçların yapılandırılması hususunda davacı bankanın herhangi bir zorunluluğunun bulunmadığı, davalı borçlunun gerek icra takibine yaptığı itirazında gerekse duruşma esnasındaki beyanında borcun varlığını kabul ettiği, davalının bu beyanlarına göre icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davalının itirazının iptaline karar vermek gerekmiştir....