Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ve davalının ...A.Ş.nin ortağı olduğunu, müvekilinin güvenilir bir kişi olarak psikolojik baskı ile başka bir şirketin vergi borcu için 10.000.YTL bedelli bono imzalayıp verdiğini, ancak davalının şirket yönetiminden ayrıldığı ve hiçbir vergi borcu ödenmediği halde, kötüniyetli olarak bononun icra takibine konu edildiğini ve cebri icra tehdidi altında borcun ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 11.500.00.-YTL.nin davalıdan istirdadına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü ...E. sayılı takip dosyasına konu edilen 700.000,00TL'lik bononun teminat senedi olarak verilip verilmediği, davacının açığa attığını bildirdiği bonodaki imzanın kötüye kullanılıp kullanılmadığı, bu senedin davalı lehine doldurulup doldurulmadığı ve bu kapsamda davacının senet ve takip yönünden davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin hususlar 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde; ''Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir....
TL bedelli senet imzaladığını, bu borcu da ödediği beyan ettiği, dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları itibariyle bahse konu 2.200,00 TL bedelli senet borcunun davacı tarafça ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle asıl dava yönünden; davanın kabulüne, icra takibinden dolayı borçlu olmadığı tespit edilmekle dava sırasında taşınmazlarının satılması suretiyle ödeme yapılması nedeniyle menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğünden davacının istirdat davasının kabulü ile davacıya ait iken cebri icra ile ihale olunan 1247 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki bedeli olan 81.990,00 TL ile 27 parsel sayılı taşınmazın muhammen bedeli olan 21.793,81 TL olmak üzere toplam 103.783,81 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak üzerinden %40 oranında kötü niyet tazminatının davalı ...'...
Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....
ye vererek parayı almasını söylediğini, kartvizite karşılık olarak da davalının müvekkillerinden icra takibine konu 31.500,00 TL bedelli 15/02/2011 vade tarihli bonoyu teslim aldığını, davalı tarafından verilen söz konusu kartvizitin kuyumcu ...'ye götürülmesine karşın bu paranın müvekkillerine ödenmediğini, bu durum üzerine müvekkillerinin davalıdan imzaladıkları bonoyu kendilerine teslim etmesini istediklerini, ancak davalının icra takibine konu bonoyu iade etmediği gibi icra takibine konu ettiğini, müvekkilleri tarafından takip baskısı ile 6.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek müvekkillerinin teminat olarak verilen Kahramanmaraş 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/1241 E. sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 05/02/2011 keşide, 15/02/2011 vade tarihli 31.500,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra tehditi altında ödeme yapılan 6.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve haksız olarak kesilen bedellerin istirdadı talepli olduğu, davacı tarafça davaya konu bonolarda davacı adına atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığından bahisle icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile davacının maaşına haciz tatbik edilerek tahsil edilen -- istirdadı talebinde bulunduğu, davalı tarafça iyiniyetli hamil olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve haksız olarak kesilen bedellerin istirdadı talepli olduğu, davacı tarafça davaya konu bonolarda davacı adına atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığından bahisle icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile davacının maaşına haciz tatbik edilerek tahsil edilen -- istirdadı talebinde bulunduğu, davalı tarafça iyiniyetli hamil olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/2310 takip sayılı dosyasına konu 10/05/2005 tanzim, 15/07/2005 vade tarihli ve 17.000,00 YTL bedelli senet aslı celbolunmuştur. Davacının ödemeleri soruşturulmuş, kapak hesabı yaptırılmıştır. Davacı vekili, 27/12/2022 tarihli ıslah dilekçesini vermiş, istirdadını isteği tutarın 19.157,95 TL olduğunu açıklamıştır. Davacı, takibin iptalini de istediğinden eksik harç ikmal ettirilmiştir. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve istirdat istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta davacının, davalıdan 1.000,00 TL tutarlı borç aldığını, karşılığında davalıya senet verdiğini, bu borcun 900,00 TL kısmını ödemesine rağmen senedin iade edilmediği gibi 17.000,00 TL bedel yazılarak ......