Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; 1-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Hapis ile tazyik" başlıklı 76. maddesinde yer alan "Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/145 KARAR NO : 2022/804 DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/02/2022 KARAR TARİHİ : 12/10/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2022 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının tasfiye memuru olduğu dava dışı ... Uluslarası Nakliyat ..Ltd. Şti ile taşıma konusunda iş yapıldığını, müvekkilinin alacağına kavuşamadığını, Bakırköy ....İcra Müdürlüğü’nün ...esas sayılı dosyası ile 52.885,80 USD ve 236 TL bedelli icra takibi ikame ettiğini, dava dışı şirketin ödeme emrini 24.11.2016 tarihinde tebliğ aldığını, borca itirazı üzerine Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... esasına kayıtlı olarak itirazın iptali davası açıldığını, davanın kabul edilip kesinleştiğini, ......

      Ancak; Sanığın, kendisine ait otelde yapılan haciz işlemi sırasında, icra müdür yardımcısı olan katılan ...'a “Turizm bölgesinde haciz yapmasını bilmeyen, kendisini Şırnak'ta bulur. Ben Antalya Başsavcısını tanırım. Haciz yapamazsın” biçiminde sözler söylediğinin anlaşılması karşısında, sanığın icra memurunun görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmayıp, söylediği sözlerin ifadenin bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olmadığı ve suç oluşturmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçinin ıttıla tarihi olarak bildirdiği 27.01.2015 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, düzeltilen bu tarihe göre süresinde icra müdürlüğü'ne borca itiraz edildidiğinden takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan kabule göre de, genel haciz yolu ile ilamsız takipte İİK'nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunlu olup borçlunun icra mahkemesinde borca itiraz etmesi hukuki bir sonuç doğurmayacağından mahkememece bu yöne ilişkin itirazın esasının incelenerek hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

          ın dava konusu ettiği tutara ilişkin olarak her bir dosya için en az 250,00 şer TL'den 500,00 TL zararının oluştuğu, ne var ki, bu tutarda davalı tasfiye memurunun sorumluluğunun sözü edilen icra dosyalarında yapılacak tahsilatla tekerrür teşkil etmemesinin tabîi bir durum olduğu, İzmir ....İcra Müdürlüğünün ...E.(yenileme öncesi ...E).sayılı dosyasında bakiye alacak miktarının 53.340,96 TL, böylece davacı ...'In dava konusu ettiği tutara ilişkin olarak en az 500,00 TL zararının oluştuğu, ne var ki, bu tutarda davalı tasfiye memurunun sorumluluğunun sözü edilen icra dosyasında yapılacak tahsilatla tekerrür teşkil etmemesinin tabîi bir durum olduğu anlaşılmıştır. Olayın özellikleri ve şartlarına göre dava tarihi itibariyle zarar miktarının belirlenmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiştir. Bu açıklamalar ışığında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

            Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez. Somut uyuşmazlıkta; davacının Edirne İcra Müdürlüğünde açtığı icra takibinde taraf teşkilinin sağlanması ve icra takibinin yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde ... San. Ve Tic. A.Ş....

              Şu halde, davalının eylemi nedeniyle dava dışı polis memurunun olay günündeki yaralanmasının iş ve güç kaybına engel olup olmadığı, engel olduysa kaç gün engel olduğunun belirlenmesi amacıyla rapor alınması ve buna göre rücuen tazminat kapsamı hesap ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin olarak başlatılan örnek 13 nolu takipte; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; diğer şikayeti ile birlikte ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini de ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, icra takibi nedeniyle açılan tahliye davasında, borçlunun, dava dilekçesini, ödeme emri tebligatının yapıldığı adreste aldığı, tebligat tarihinde adreste oturmadığı iddiasının doğru olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ...

                  HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalı PTT AŞ yönünden adam çalıştıranın sorumluluğu ve diğer davalı yönünden haksız fiil iddiasına dayalı tazminat talebine ilişkindir. Davacı tarafça ,davalı kurum çalışanının ,müvekkiline icra dairesince çıkarılan tebligatı usulüne uygun tebliğ etmediği ve bu sebeple maddi ve manevi zararının oluştuğu iddiası ile tazminat talep edilmektedir. ....

                  İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2021 NUMARASI : 2021/170 ESAS 2021/482 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.06.2021 tarih ve 2021/170 Esas 2021/482 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 1.İcra Dairesinin 2020/9613 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takipte, ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edilmek suretiyle takibin kesinleştirildiğini, davacının icra dosyasından çalıştığı işyerine yazılan maaş haczi müzekkeresinin çalıştığı işyerine 22/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesi ile hakkında başlatılan icra takibini öğrendiğini belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 22/02/2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu