Bu durumda İcra Mahkemesi'nce ilk kesin haciz ya da ilk kesinleşen ihtiyati haciz ile buna iştirak edebilecek hacizler belirlenmeli, sıra cetveli bu hacizlerin tarihleri ve oluşan usulî müktesep haklar da dikkate alınarak düzenlenmelidir.Diğer yandan, sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
İlk derece mahkemesi tarafından ''...somut olayda, alacaklı vekili tarafından bu kanun gereğince bildirilen taşınmazlardaki hacizlerin harçsız olarak kaldırılması talep edilmiş, icra müdürlüğünce harç yatırılması halinde talebin kabulüne karar verilmiştir. Dosyaya 5411 Sayılı Kanun'un Geçici 32.maddesi uyarınca Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi sunulduğu anlaşılmakla icra müdürlüğünce harçsız olarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken harç yatırılması halinde talebin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu.. '' şeklindeki gerekçe ile "Şikayetin KABULÜNE, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2018/8919 esas sayılı dosyasındaki 03/01/2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin KALDIRILMASINA,-Kararın gereği için icra müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmiştir....
takip talebinde bulunduklarını ancak taleplerinin kabul edilmediğini, 18/01/2021 tarihli icra müdürlüğü kararında haczin tatbikinden sonra 7 gün geçirildiği gerekçesi ile taleplerinin reddedildiği gibi kesin hacze geçme taleplerinin reddine dair bir karar da taraflarına tebliğ edilmediğini, sonrasında borçlunun hakkında verilen ihtiyati haciz kararından haberdar olduğunu, vekili aracılığı ile hacizlerin fekkine dair talepte bulunduklarını ve taleplerinin kabul edildiğini, yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle Karaman İcra Müdürlüğünün 2020/7221 Esas sayılı dosyasında 18/01/2021 ve 22/03/2021 tarihli kararların iptali ile ihtiyati haciz işleminin devamına ve fekkedilen tüm ihtiyati hacizlerin icra dairesince yeniden işleme konulması için mahkememizce tedbir kararı verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2019 NUMARASI : 2019/536 ESAS 2019/543 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/12/2019 tarih ve 2019/536 Esas 2019/543 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davalı Gebrüder T3 Tic. Ltd. Şti Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu Nisa Loj.Hiz.Mak.Nak.Tur.Teks.San.Tic.Ltd.Şti Vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında Mersin 3.İcra Müdürlüğünün 2019/8775 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, şirket adına çıkartılan tebligatın şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğini, icra takip dosyasında davacı adına çıkartılan tebligatın Teb.K. 12 ve 13 maddeleri ile yönetmelik hükümlerine göre usulsüz olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 07/10/2019 olarak düzeltilmesine, hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandığı görülmütür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/191 esas ve 2018/726 karar sayılı ilamı ve atıf yapılan kanun maddesinden haczin kaldırılması gerektiği hususu çıkartılamayacağı değerlendirilmekle, borçlu vekilinin dosyamız kapsamında yapılan bütün taşınır ve taşınmaz hacizler ile banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" şeklinde karar verdiğini, kararın hatalı olduğunu, 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 134. maddesi düzenlemesinin yorumunun hatalı olduğunu, ticari ve iktisadi bütünlük kararının 16/12/2018 tarihine kadar devam ettiğine dair TMSF yazısını sunduklarını, 5411 Sayılı Kanunun 134. maddesi uyarınca iktisadi bütünlük kararı oluşturulmasına karar verilen şirketlerin tüm hak ve alacakları üzerine haciz, koruma altına alma ve satış işlemleri yapılamayacağını, belirterek icra müdürlüğü işleminin iptali ile hacizlerin fekkini talep talep etmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 E. sayılı iflas erteleme dosyasında 02.07.2014 tarihli ihtiyatî tedbir kararı ve 24.07.2014 tarihli ek ihtiyatî tedbir kararı ile 6183 Sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere açılmış ve açılacak tüm takiplerin ve ihtiyatî haciz kararlarının infazının ihtiyatî tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden icra memurluğunca (24.07.2014 tarihli) talepleri üzerine ihtiyatî hacizlerin fekedildiğini, ancak icra memurunun (alacaklının talebi üzerine) 07.08.2014 tarihli işlemle ihtiyatî hacizlerin fekkine yönelik verilen kendi kararının iptaline, talep hâlinde hacizlerin tekrar tesisine karar verdiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nda düzenlenen şikâyet kurumu ile icra memurunun işlem ve eylemlerinin değiştirilmesi ya da iptali yetkisinin sadece icra mahkemelerine verildiğini, icra memurunun 07.08.2014 tarihli işleminde yaptığı kendi işlemini iptal yetkisine sahip olmadığını, daha sonra icra dosyasına İstanbul Anadolu 20....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/249 E. sayılı iflas erteleme dosyasında 02.07.2014 tarihli ihtiyatî tedbir kararı ve 24.07.2014 tarihli ek ihtiyatî tedbir kararı ile 6183 sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere açılmış ve açılacak tüm takiplerin ve ihtiyatî haciz kararlarının infazının ihtiyatî tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden icra memurluğunca (24.07.2014 tarihli) talepleri üzerine ihtiyatî hacizlerin fekedildiğini, ancak icra memurunun (alacaklının talebi üzerine) 07.08.2014 tarihli işlemle ihtiyatî hacizlerin fekkine yönelik verilen kendi kararının iptaline, talep hâlinde hacizlerin tekrar tesisine karar verdiğini, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nda düzenlenen şikâyet kurumu ile icra memurunun işlem ve eylemlerinin değiştirilmesi ya da iptali yetkisinin sadece icra mahkemelerine verildiğini, icra memurunun 07.08.2014 tarihli işleminde yaptığı kendi işlemini iptal yetkisine sahip olmadığını, daha sonra icra dosyasına İstanbul Anadolu 20....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilince Yozgat İcra Dairesi'nin 2018/15080 ve 2016/6168 Esas sayılı takip dosyaları üzerinden müvekkili borçlu T1'a ait taşınmaz ve banka hesaplarına konulan hacizlerin kaldırılması istemi ile icra müdürlüğüne başvurduklarını, ancak icra müdürlüğünce taleplerinin reddedildiğini belirterek konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına, memur işleminin iptaline karar verilmesine ilişkin iş bu davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği görülmüş olup, Yapılan incelemede; her ne kadar dava dilekçesinde Akbank T.A.Ş'de davalı olarak gösterilmiş ise de, şikayete konu takip dosyaları içerisinde mevcut 25/12/2019 tarihli alacağın devri ve temlik sözleşmesine göre bu davalının bahse konu icra dosyalarındaki alacaklarını davalı T4 temlik ettiği anlaşıldığından davalı Akbank T.A.Ş'nin iş bu davada taraf sıfatı kalmadığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/1351 E sayılı dosyası kapsamında hacizlerin kaldırılması bakımından sunulan talepler hakkında usul ve yasaya aykırı şekilde verilmiş olan 20.02.2020 ve 25.02.2020 tarihli ret kararlarının iptaline/kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü'nün 2020/1351 E. Sayılı dosya kapsamında haksız bir şekilde takip başlatıldığını, bu takibe karşı İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/89 E. Sayılı dosyası kapsamında itfa itirazının ileri sürüldüğü ve teminat karşılığında takibin durduğunu ancak hacizlerin kaldırılmadığını, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, İstanbul 4....
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerekir. Zira yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük itiraz ve ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebilecektir. Bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen 7 günlük ödeme süresinden önce konulan hacizler geçersizdir. Dolayısıyla yetkisiz icra dairesince konulan haczin, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine kaldırılması gerekir. Öte yandan icra mahkemesi kararlarının infaz edilebilmesi için kesinleşmelerini zorunlu kılan yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre İcra Müdürlüğünce, 25/07/2019 tarihinde İstanbul 8....