nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin, Türk Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığı iddiasıyla icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayet, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığına yönelik olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
ın "... tüm ferdileriyle, dosya borcu ve harç,masraf da dahil..." icra kefili olduğu, tutanağın ilk sayfasında alacak miktarının 35.000,00 TL olarak gösterildiği ve fakat kefaletini herhangi bir borçluya hasretmediği görülmüştür. Bu nedenle icra kefaletinin bütün borçlular yönünden olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda asıl borçlulardan şirket ve ... yönünden takip kesinleştikten sonra icra kefili ...'...
İcra Müdürlüğünün 2017/17031 sayılı icra takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 29.077,41 TL nakit alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 12/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde davalı T3'un 13/09/2017, diğer davalının 18/09/2017 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, işbu itirazın iptali davasının, itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 27/10/2017 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir. Davacı banka ile dava dışı Cebeci Gsm ... Ltd....
un kefaletinin bulunmadığı 17/08/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığına ilişkin anılan davalı yönünden yazılan gerekçenin kesinleştiğinin ve davacı bankayı bağladığının kabulü gerekir. Kesinleşen husus gözetildiğinde ise, bu kez takibe konu KMH ve kredi kartından kaynaklanan alacağın davalı ...'ın kefaletinin bulunmadığı, davalı ...'un kefaletinin bulunduğu 19/11/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ileri sürülemeyecektir. Aksi durumun kabulü davalıların kefaletlerinin bulunmadığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan da sorumlu olmaları sonucunu doğuracaktır. Bu durumda, kararın davalı ... yönünden kesinleştiği, kesinleşen kısım ile birlikte dava konusu icra takibi ile tahsili talep edilen ticari kredi borcunun yanı sıra, KMH ve kredi kartından kaynaklanan alacağın da davalı ...'un kefaletinin bulunmadığı 17/08/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü gerektiği, anılan sözleşmede davalı ...'...
İcra kefilliğine ilişkin düzenlemeler ilamların icrasına ilişkin hükümlere tabi olup buna ilişkin başvurular ise ilama aykırılık iddiası olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İcra kefaletinin amacı, icra takibine konu edilen ve anında ödenemeyen bir borcun üçüncü kişi (icra kefili) tarafından ödenmesini sağlamaya yöneliktir. İİK'nun 38.maddesinde kefeletin şekli hakkında özel bir hüküm bulunmadığından 6098 sayılı BK'nun 583 maddesi hükmü icra kefilliği içinde geçerlilik şartıdır. Anılan maddenin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
Madde gereğince ; icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup icra kefaletinin geçersizliğine yönelik iddia; genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, yargılamayı gerektirmekle birlikte, İİK 38....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, 12.06.2008 tarihli icra kefaletinin 818 Sayılı Borçlar Kanununun 484. Maddesine göre, kefil olunan miktar açıkça yazılmadığı için geçerli olmadığını, icra kefiline icra emri gönderilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek, müvekkiline gönderilen icra emrinin iptaline, uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, icra kefiline gönderilen icra emrinin iptaline yönelik şikayettir. İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir....
Davalı QNB T4'nin istinaf dilekçesine cevabında; davacılardan T1 icra dosyasında taraf olarak yer almadığından bu dava da taraf sıfatı bulunmadığını, T2 kendisi adına dosya borcunun 50.000,00- TL lik kısmına icra kefili olmayı kabul ve taahhüt ettiğini ve kendi hür iradesi ile imzaladığını, icra kefilliğinin geçerli olduğunu, davacının esas dosyadan gönderilen icra emrine de itiraz etmediğini, davacının borçlu olunmayan paranın haciz baskısı ile ödendiğini ispata mecbur olduğunu, davacıların icra kefaletinin geçersizliği iddiasını davalı alacaklı olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceklerini, kefalet ilişkisinin davacı üçüncü kişi T2 ile borçlular Türker Develi ve Fazıl Züccaciye Tarım Ürünleri Tic. Ltd. Şti arasında kurulmuş olduğundan icra kefaletinin iptali talebinin ancak borçlulara karşı ileri sürülebileceğini, dosyada gerçekleştirilen tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyanla, başvurunun reddini talep etmiştir. DELİLLER; İstanbul 20....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı banka ile dava dışı şirket arasında çeşitli tarihlerde değişikli meblağlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bir kısmında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı bankanın kefalet sözleşmelerine istinaden asıl borçlu ve kefil olan davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davacı kefilin ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödemede bulunarak akabinde takibe konu borcun dayandığı kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı bu nedenle icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyası, taraflar arasında tanzim edilen kefalet sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı ......
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı banka ile dava dışı şirket arasında çeşitli tarihlerde değişikli meblağlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bir kısmında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı bankanın kefalet sözleşmelerine istinaden asıl borçlu ve kefil olan davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davacı kefilin ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödemede bulunarak akabinde takibe konu borcun dayandığı kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı bu nedenle icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dosyası, taraflar arasında tanzim edilen kefalet sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı ......