ın müteselsil kefaletinin de ipotekle teminat altına alınmış olduğu, dosya içeriğinden ve ipotek resmi senedin tetkikinden anlaşıldığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı ...; dava konusu Genel Kredi Sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, bu davalının kefaletinin ipotekle teminat altına alınmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığından dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 487. maddesi hükmüne göre; anılan davalı hakkında ilamsız icra takibine girişilmesine engel bir durum bulunmadığı halde, mahkemece bu davalı bakımından somut olaya ve dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Kefalet sözleşmelerinin geçerliliği için öngörülen bu şekil şartları icra kefaletleri hakkında da uygulanır. Ancak ve sadece usulüne uygun olarak verilen icra kefaletleri ilam hükmünde belge sayılacağından TBK'nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmış olması zorunludur. Anılan maddeler koşullarında yapılmayan icra kefaletinin ilam niteliğini taşıdığı düşünülemeyeceği gibi böyle bir belge esas alınarak ilamlı icraya ilişkin İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanmasına ve icra kefili hakkında işlem yapılmasına da imkan bulunmamaktadır. İlamlı icra takibinde, kambiyo takipleri için öngörülen imzaya itiraza ilişkin İİK'nun 168/ 4 ve 170. maddelerine benzer bir düzenlemeye yer verilmediğinden; icra tutanağında geçen kefalet imzasının borçluya ait olup olmadığı hakkında icra mahkemesince imza incelemesi yapılamaz. Bu husus, mahkemenin de kabulündedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yürütülen icra takibinde, 22.10.2014 tarihinde icra kefili olan ...'a örnek 4-5 icra emrinin 12.11.2014 tarihinde tebliğ edilerek hakkındaki takibin kesinleştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. İcra kefili ...'ın kızı olan şikayetçi ...'ın icra mahkemesine kendi adına yaptığı başvuruda, ...'ın icra kefilliğinin şekli şartların eksikliği nedeni ile geçerli olmadığını, ayrıca babasının demans hastalığı nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu sebeple ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ,icra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayetinin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu ,icra kefaletlerinin, müteselsil kefalet hükmünde olup, icra kefaletinin şekli hakkında İİK'nun da özel bir düzenleme bulunmadığından kefalet tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı , İİK'nun 38. Madde uyarınca ilam hükmünde olan icra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için öncelikle Borçlar Kanunun da öngörülen şekli şartlara uygun olarak yapılmasının zorunlu olduğu TBK 583/1. Fıkrasında ".... Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında 08/10/2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında fiili haciz talep edildiği, icra müdürlüğünce 05/02/2013 tarihinde dava dışı borçlunun ikametinde fiili haciz işleminin yapıldığı, haciz sırasında davacının taşınmazda bulunduğu, davacının, dava dışı babasının borcu için başlatılan takipte haciz tutanağı içerisinde icra kefili olmak istediğini bildirdiği ve borcu ödeme taahhüdünde bulunduğu, İcra personeli tarafından yazılan haciz tutanağı içerisinde borç miktarı da belirtilerek taahhüt alındığı ve haciz tutanağının davacı tarafından imzalandığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra kefili olan davacı aleyhinde icra takip işlemlerinin yapıldığı ve davacıdan bir kısım tahsilat yapıldığı, davacının iş bu dava ile icra dosyasına sunmuş olduğu ödeme taahhüdü ve icra kefaletinin...
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın kısmen kabulü ile; 1-Adana İcra 3....
Şti. aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılarak 18/03/2015 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, davacı şirket yetkilisi Konya 1. İcra Müdürlüğü kanalıyla 03/11/2016 tarihinde "dosya borcundan haberdarım ve borca itirazım yoktur. Dosya borcunun tamamına TİT İnşaat Ltd. Şti olarak kefil olduğumu bildiririm" şeklinde bilgisayar çıktısı olan yazıların altına el yazısı ile "Vehbi Yılmaz (Müdür) imza" yazılı dilekçe göndermiş, bunun üzerine 20/06/2017 tarihinde icra emri gönderilmiş, icra emri davacı şirkete 20/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, 24/07/2017 tarihinde açılan dava ile icra kefaleti işleminin geçerli olmadığı belirtilerek icra emrinin iptali istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiştir. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesine davalının kefaleti ile kredi kullandırıldığını, kullanılan krediye ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıya borcu olmadığını, kefaletinin geçersiz olduğunu, sözleşmede miktar yazılı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ...arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalı kefilin itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kefaletinin 2000 YTL ile sınırlı olduğunu ve limit artırım sözleşmelerinde imzasının bulunmadığını bildirerek itirazlarını tekrarlamış ve davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2003/1729 Esas sayılı takip dosyasında dosya borçlularından Erdoğan ve Sembol'e icra kefili olan davacının icra kefaletinin 818 sayılı BK'nun 484. maddesi ve Yüksek Mahkemenin süreklilik arz eden içtihatları da dikkate alınarak geçerli olduğunu belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, şikayetin kabulü ile Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2003/1729 Esas sayılı dosyasında 05/08/2003 tarihinde haciz tutanağında alınan icra kefaletinin ve müştekinin kefil ve borçlu sıfatlarının geçersizliğinin tespitine ve takibe dayanak senedin kambiyo senedi niteliği de olmadığından sözkonusu senede dayalı olarak başlatılan icra takibinin müşteki yönünden iptaline karar verilmiş, davalı alacaklı T3 vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, mahkemece 12/06/2020 tarihli karar ile T3 vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir....