San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının asıl borçlu şirketin ortağı iken 30/11/2012 tarihinde şirket ortaklığının sona erdiğini ve söz konusu sözleşmeye kefil olmadığını, kefil olsa bile evli olduğu için eşinin rızasının alınması gerektiğini, eşin rızasının bulunmadığını, takipte istenen faiz oranının fahiş ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini sitemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin akli melekeleri yerinde olmadığından vesayet altına alındığını, dava dışı ...ve ...'ün davalı banka ile akdettikleri kredi sözleşmelerinin teminatı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalının kredi alacağının tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alınan .......
Davacının dava dışı şirket ile ilişkisinin tespiti, davacı şirketin dava dışı şirketin devamı olup olmadığı ve tarafların iddia ve savunmaları kapsamında davacı şirketin davalının alacağından sorumlu olup olmadığının tespiti amacıyla --- rapor alınmak üzere --- talimat yazılmıştır. Davacı tanıkları--- talimat yazılmıştır. Taraf şirketlerin ve --- sicil kayıtları, soruşturma dosyası, ---- ve icra hukuk dosyaları dosyamız arasına alınmıştır. --- tarihli raporunda özetle; davacı--- ile hiçbir ticari ve organik bağının olmadığının, ticari defterlerin ve ortaklarının incelenmesinden görüldüğünü, davacı----devamı olmadığının tespit edildiğini, davacı şirket---- alacağından sorumlu olduğunu gösterir hiçbir emareye rastlanılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir. Tüm dosya kapsamından;İstirdat davası İİK 72/7. maddesinde düzenlenmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu uyuşmazlık; icra kefaletinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut olayda davacı şirket yetkilisinin haciz sırasında vermiş olduğu icra kefaletinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre geçerli olup olmadığı tartışılacak olup, uyuşmazlık kefalet ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesinin 18/02/2021 tarih, sayılı ilamı ile "Dava, ticari nitelikteki icra kefaletinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar tacir olduğu gibi, hüküm de Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiştir." gerekçesi ile gönderme kararı verilerek Dairemize gönderildiği görülmüştür. Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı sayılı kararı gereğince 4.Hukuk Dairesi'nin ihtisas alanını düzenleyen 1....
İlamlı icra takibinde, kambiyo takipleri için öngörülen imzaya itiraza ilişkin İİK'nun 168/ 4 ve 170. maddelerine benzer bir düzenlemeye yer verilmediğinden; icra tutanağında geçen kefalet imzasının borçluya ait olup olmadığı hakkında icra mahkemesince imza incelemesi yapılamaz. Bu husus, mahkemenin de kabulündedir. Ancak, borçlunun şikayet dilekçesi kapsamı itibarı ile “icra kefili olmadığı” hakkında da iddiada bulunduğundan, icra kefaletinin şekil ve şartlarını taşıyıp taşımadığının irdelenmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve kefaletin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av....'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine yürütülen icra takibinde, 22.10.2014 tarihinde icra kefili olan ...'a örnek 4-5 icra emrinin 12.11.2014 tarihinde tebliğ edilerek hakkındaki takibin kesinleştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. İcra kefili ...'ın kızı olan şikayetçi ...'ın icra mahkemesine kendi adına yaptığı başvuruda, ...'ın icra kefilliğinin şekli şartların eksikliği nedeni ile geçerli olmadığını, ayrıca babasının demans hastalığı nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu sebeple ...'...
nin ortakları olduğunu, davalının 08.10.2003 tarihli protokol ile iki ayrı icra takibi yapıp, şirketten çok büyük tahsilat gerçekleştirdiğini, takibe dayanak 08.10.2003 tarihli protokoldeki sözde alacağın kabulünün mümkün olmadığını, belirterek icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile tahsil edilen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 08.10.2003 tarihli protokolün şirketin nakit olarak sıkıntıya düşmesi ve davalıdan borç alınması sonucu düzenlendiğini, icra takip dosyasında yapılan işlemlerle ilgili olarak ...'in bilgi sahibi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, davalının davacılar aleyhine 3 adet çeke dayalı icra takibi yaptığını, çeklerin 25/11/2008 tarihinde davacı ...'nun aracından çalındığını, ... 3 Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çeklerin iptaline karar verildiğini, çek iptali kararı nedeniyle davalının alacak talep edemeyeceğini, davacıların cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek davacıların icra dosyalarında çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çeklerle ilgili olarak ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/30 Esas sayılı istirdat davasında davanın reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay aşamasında olduğunu, davacıların istirdat davasının reddi nedeniyle borçlu olduğunun belirlendiğini hasımsız çek iptali kararının borçsuzluğu ispata yeterli olmadığını belirterek davanın reddi ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan kredi sözleşmelerine kefil olan davalıların borcun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., cevap dilekçesi vermemiştir. Davalı ..., sözleşmeyi yetkilisi olduğu şirket adına imzaladığını, şahsi kefaletinin bulunmadığını, borcun da ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı ...'nun yetkilisi olduğu şirket adına sözleşmeyi imzaladığı, şahsi kefaletinin bulunmadığı, davalı ... yönünden, taleple bağlılık kuralı gereği davanın kısmen kabulüne, takibin 100.000 TL asıl alacak, 2.900 TL işlemiş faiz, 145 TL BSMV olmak üzere toplam 103.045 TL üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....