Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/1853 esas sayılı dosyasında dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduklarını icra dosyasından haberdar olduktan sonra icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiklerini itirazlarının süresi geçtiği gerekçesi ile reddedildiğini müvekkiline ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini söyleyerek usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin 28.11.2019 olarak kabulünü icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararın kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:"Her ne kadar şikayetçi borçlu vekili müvekkili hakkında B.çekmece 3 . İcra müd 2019/26702 E sayılı dosyasında yapılan haciz - tahliye talepli takipte ödeme emrinin müvekkilinin B.çekmece 2 ....

Ancak, ilk derece mahkemesince, icra emrinin iptaline karar verildiğinden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin konusuz kaldığı, yine icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine yönelik şikayetlerin ise bu aşamada incelenemeyeceği, zira bu iddiaların ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra itiraz olarak icra müdürlüğüne bildirilmesinin gerektiği anlaşıldığından mahkemece, bu şikayetler yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca yönelik şikayetler hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GERKEÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine 17/12/2019 tarihinde kira ve fatura alacağından bahisle ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin davacıya 05/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin icra dosyasına 15/02/2020 tarihinde dilekçe ibraz ettiği, borca itiraz ettiği görülmüştür....

Bu durumda İİK.nun 150/h maddesi doğrultusunda borçluya icra emri çıkarılamaz. Alacaklı sözü edilen belge için İİK.nun 145 ve 147.maddeleri uyarınca icra takibinde bulunabilir. (Yargıtay 12. H.D 2006/11792- 2006/14643 E.K sayılı içtihatı) Mahkemece şikayetin bu nedenle kısmen kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Dava dilekçesinde; davacının takibin iptalini, aksi kanaat halinde icra emrinin iptalini talep ettiği, icra dosyasında alacaklı vekilinin takip talebinde, seçtiği takip yolunu menkul rehinini paraya çevrilmesi yolu olarak belirttiği, dolayısıyla ilamlı takip talebinde bulunmadığı, buna göre, ilamsız takip talebi içerdiği anlaşıldığından, buna dayalı olarak icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği açıktır. O halde, ilk derece mahkemesince davacı yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” Somut olayda; borçlunun ileri sürdüğü hususlar İİK.'nun 62. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlu ...'ya ödeme emri 24.07.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde 01.08.2013 tarihinde icra takibine itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK.'nun 62/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır Mahkemece bu nedenle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

    İİK. 62 maddesinde İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Hükmü gereği ilamsız takiplerde itirazın yetkili İcra dairesi olduğu" gerekçesiyle; ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin reddine, tebligatın iptaline yönelik talebin kabulüne karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/23867 sırasına gönderildiği, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü'nce borçluya gönderilen ödeme emrinin 17/11/2021 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraraz ve şikayetlerinin yanında yetkisiz icra dairesinde düzenlenen ödeme emrinin gönderildiğini, yetkili icra dairesince ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmemesinin İİK'nun 58. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu; Mahkemece anılan şikayete ilişkin inceleme yapılarak bir karar verilmediği, faize itiraza ilişkin ise yasal sınırlarda olduğu belirtilerek yetersiz gerekçe ile reddine karar verildiği görülmektedir. HMK’nun 297/2. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir....

    , hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edildiği, icra emrinin usulsüz tebliğinin bu aşamada sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 03.06.2021 tarih 2021/1159-5980 E....

      İcra Müdürlüğü’nün 2012/5418 sayılı icra dosyasına sunulan 07.01.2013 tarihli dilekçe, 14.01.0213 havale tarihli itiraz dilekçesinin aslının ve ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosyaya konulması ve ödeme emrinin tebliğinin saptanmasından sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dairemiz geri çevirme ilamından sonra dava dışı 3. kişi ... tarafından icra müdürlüğüne getirildiği anlaşılan 07.01.2013 tarihli, 14.01.2013 havale tarihli itiraz dilekçesinin aslı dava dosyasına sunulmuştur. Bununla birlikte ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının tüm aramalara rağmen bulunamadığı ve dosyada mevcut olmadığından gönderilemediği bildirilmiştir....

        Somut olayda borçlu vekilinin 25.06.2015 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi karşısında en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, 09.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK'nun 16/1.maddede öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. Öte yandan başvurunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilmesi halinde ise İİK'nun 65.maddesinin uygulanması gerekip, bu maddenin 2.fıkrası uyarınca borçlunun maninin ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde icra mahkemesine başvurması gerekmektedir. Gecikmiş itirazın icra mahkemesine yapılması gerekip, icra müdürlüğüne yapılan gecikmiş itiraz sonuç doğurmaz....

          UYAP Entegrasyonu