Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2014/10189 Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan 03/07/2014 tarihli ilamda, şikayetçi borçlu şirket hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle birlikte harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müteselsil sorumlu olduğuna ilişkin hüküm tesis edildiği görülmekle, icra emrinde yer alan yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden şikayetçi borçlu hakkında takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yargılama gideri vekalet ücreti ve bu alacaklara işletilen faiz dışında kalan alacak kalemleri yönünden icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Tic.Koll.Şti. aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Gaziosmanpaşa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.5.2004 gün ve 1446-291 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Dairemizin 28.10.2005 günlü kararı ile Gaziosmanpaşa 2.İcra Müdürlüğünün 2003/4947 sayılı icra takip dosyasından çıkarılan ödeme emrinin bulunup dosyasına konulması için dosya mahalli mahkemesine geri çevrilmesine rağmen, mahkemece bu çevirme üzerine anılan İcra Müdürlüğüne yazılan 28.12.2005 günlü müzekkerede 2003/1446 Esas sayılı icra takip dosyasından çıkarılan ödeme emrinin celbi istenilmiş İcra Müdürlüğünce de 2004/4772 nolu dosyaya ait ödeme emri örneği konulmuştur....

      Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali talebi yanında icra emrinde asıl alacağın nelerden ibaret olduğu, aylık nafakanın kimler adına ve ne nafakası olarak talep edildiği icra emrinde yazmadığından ayrıca müşterek çocuk Batuhan 07/06/2020 tarihinde 18 yaşını doldurduğundan ve müşterek çocuk davacı annesi ile birlikte yaşadığından icra emrinin iptali talebinde de bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesince, davacının usulsüz tebliğ şikayeti, icranın ve takibin iptali taleplerine dair hüküm kurulmasına rağmen hükmün gerekçe kısmında davacının dava dilekçesindeki gerekçeleri değerlendirilerek icra emrinin iptali talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2022/378 ESAS - 2022/461KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrinin İptali, Borca itiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; icra emrinde borçlu Mahmut Akaydın'ın icra takibi öncesinde vefat etmiş olmakla vekalet görevinin sona ermiş olduğundan takibin mirasçılarına yönetilmesi gerektiğinden icra emrinin bu yönden iptali gerektiğini, icra emrinin dayanağı ilamda aynen "687.270, 12- TL kamulaştırma bedelinin davalılar tarafından bankadan alınmış ise bu bedelin ödenen nemaları ile birlikte davalılardan alınarak davacı idareye verilmesine " hükmünün yer aldığını, icra müdürlüğünün daha önce tebliğ ettiği icra emrinde, müteselsil kaydı olmadığı halde her bir borçludan ayrı ayrı "687.270,12- TL" ödenmesi şeklinde düzenlemesine karşı açtığı davada Manisa 1....

      HÜKÜM : Ret-Direnme Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafın tapu iptaline dayanak yaptığı icra dosyasında icra takibinin iptal edilmeyip icra emrinin iptal edildiği, taşınmazın icra takibi nedeniyle ihale ile satıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzenine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        Sonradan konusuz kalmış olsa da davacının tahliye emrinin iptaline yönelik şikayeti haksızdır. Bu nedenle tahliye emrinin iptali istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle birlikte davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.Davacının şikayeti usulsüz tebligat yönünden haklı, sonradan konusuz kalmış olsa da tahliye emrinin iptali istemi yönünden haksızdır. Bu nedenle kabul ret oranı 1/2 olarak kabul edilmiştir. Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, tahliye emrinin iptali istemi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. .'' şeklindeki gerekçeyle '' 1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2020/373 esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen tahliye emrinin tebliğ tarihinin 18/01/2022 olarak düzeltilmesine, 2- Tahliye Emrinin iptali istemi bakımından dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA'' karar vermiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle;faiz miktarının yanlış hesaplanması durumunda icra emrinin iptalinin mümkün olmadığını, davacı tarafından icra emrinin iptali talep edilmiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, icra emrinin taraflarınca hazırlanmadığından düzeltilmesine karar verilmesi durumunda ise yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak faiz miktarının yanlış hesaplanması durumunda icra emrinin iptali mümkün olmadığından haksız açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında Anadolu 16....

        İcra Müdürlüğü'nün 2008/3036 E. sayılı icra dosyası üzerinden yapılan itirazın, 19.000 TL'lik alacak miktarı yönünden, iptali ile takibin, bu miktar yönünden, kaldığı yerden devamına, asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline hükmedildiği, bunun üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce, itirazın iptali davasında hükmedilen alacak kalemleri yanında, takip talebinde yazılı olan asıl alacağı kapsar şekilde icra emrinin düzenlenerek borçluya gönderildiği görülmektedir. Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda, sair iddiasının yanında, itirazın kısmen iptaline konu asıl alacağın icra emrine dahil edilemeyeceğini ve itirazın iptali davasında hükmedilen icra inkar tazminatına mahkeme karar tarihi yerine takip tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yerinde olmadığını belirterek icra emrinin iptalini talep etmiş, mahkemece, bu taleplerin reddine hükmedilmiştir....

          Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı tarafça dava dilekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılmış olduğu ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte takibin yenilenmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek yenileme emri tebliğinin iptali ile birlikte takibin usule uygun olmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip şartları oluşmadığı ileri sürülerek takibin de iptali talep edilmiştir. Yenileme emrinin tebliğinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Yukarıda da tespit edildiği üzere davacıya daha önce hiç icra emri tebliğ edilmediğinden, satış isteme süresi başlamayacak olup, İİK'nın 150/e maddesi uyarınca takibin düştüğünden bahsedilemez. Bu husus icra müdürlüğünce resen gözetilmelidir. O halde icra müdürlüğünce davacıya icra emri gönderilmesi yerindedir. Bununla birlikte davacıya icra emri gönderilerek takibe devam edilmesi ile yetinilmesi gerekirken hükümsüz olan yenileme emrinin de davacıya tebliğ edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takibin ve icra emrinin iptali için dava açtıklarını belirterek; sair fesih nedenleri ile birlikte ihalenin feshini talep ettiği, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesi ile ihalenin feshi şikayetinin konusuz kaldığından esastan karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. İhalenin feshi, İİK 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir....

            UYAP Entegrasyonu