Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Fazlaya ilişkin davanın reddine" karar verildiği, alacaklının 24/04/2018 tarihinde sunduğu ilam ve ek takip talebi üzerine, icra müdürlüğünce 24/04/2018 tarihli icra emrinin düzenlendiği, takip talebi ve icra emrinde 130.000- TL asıl alacak (tazminat tutarı), 80.990- TL işlemiş faiz, 75- TL masraf, 1.008,60- TL peşin harç ve başvurma harcı masraflarının ve asıl alacak 130.000- TL için takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz işletilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının eldeki başvurusu ise; yukarıda açıklanan icra emrinin dayanak tasarrufun iptali ilamına, asıl alacak, faiz miktar ve oranı yönünden aykırı olarak düzenlendiği iddiasına dayalı ilama aykırılık şikayeti olup, talep sonucu da icra emrinin iptali, bunun mümkün olmaması halinde fazla talep edilen asıl alacağın ve faizin bütünüyle iptali şeklindedir....

Sayılı dosyası ile takibe konu kredinin iptali için dava açıldığını, murisin ölümü üzerine takibin mirasçılara karşı devam ettirildiğini, ancak öncesinde Ahmet Kabak'ın icra emrine itirazda bulunduğunu, yargılamanın derdest olduğunu ileri sürerek, icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İstanbul 10. İcra Müd. 2017/4263 Esas sayılı dosyasından davacıların murisi Ahmet Kabak adına kayıtlı taşınmaza ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapıldığı, bu takibe karşı İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi 2017/641 E. Sayılı dosyasında icra emrinin iptali için Ahmet Kabak tarafından sağlığında icra emrinin iptali için şikayette bulunulduğu, şikayetin reddine karar verildiği, kararın kesinleşmediği, ayrıca İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mah. 2018/839 E....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibari ile; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin, kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemlerinin geçersiz olduğunu, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, temerrütün gerçekleşmediğini, talep edilen % 57 faiz oranını fahiş olduğunu, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu içermediğinden icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürererk icra emrinin iptali talebi üzerine, mahkemece; İcra emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 19/04/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

Davalı alacaklı icra emrinin iptalinden sonra ipotek veren davacı borçlu hakkında düzenlenen hesap kat ihtarını icra dosyasına ibraz ederek yeniden icra emri düzenlenmesini talep edebilir. Hesap katına ilişkin İskenderun 2. Noterliğinin 22/07/2019 tarih ve 12416 yevmiye sayılı ihtarnamesinin borçlu davacıya 24/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, takibin ihtarnamenin tebliğinden itibaren yasal 8 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 29/08/2019 tarihinde yapıldığı, İİK'nun 150/ı maddesindeki koşulların oluştuğu anlaşılmıştır. Davacı icra emrinin iptali kararından sonra daha önce hesabı kat ettiğine ilişkin belgeleri icra müdürlüğüne sunarak yeniden icra emrinin gönderilmesini talep edebilir. Davalının bu istinaf sebebi yerindedir. Davacı hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğini belirterek de icra emrinin iptalini istemiştir. Hesap kat ihtarı davacı borçluya Tebligat Kanunun 21/1 maddesine göre yapılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, alacaklı ve borçlular arasında cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir kredi ilişkisi bulunmadığı gibi, alacaklının da kredi veren kuruluş(banka) niteliğini haiz olmadığı, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiği , davacı tarafça noter temlik harcından sorumlu tutulamayacakları belirtilerek icra emrinin / takibin iptalinin talep edildiği ancak, anılan talebin yasal dayanağının bulunmadığı, alacak miktarının fahiş olduğu yönündeki iddiasının ise dosyada mübrez sözleşme ve ipotek belgelerinden anlaşıldığı üzere yerinde olmadığı belirtilerek, davacının bu yöndeki takibin iptali taleplerinin reddi gerektiği açıklanarak Şikayetin KABULÜ ile İmamoğlu İcra Müdürlüğünün 2018/222 E. sayılı dosyası ile davacıya gönderilen İCRA EMRİNİN İPTALİNE, Sair yöndeki takibin iptali taleplerinin REDDİNE, karar verilmiştir....

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı borçlu hakkında 08/08/2018 tarihinde Bakırköy 12.İcra Müdürlüğünün 2018/14731 sayılı dosyası üzerinden cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını ve örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacı borçlunun yetki itirazı sebebi ile dosyanın Aydın İcra Müdürlüğüne gönderildiğini ve yetkili Aydın İcra Md. nün 2020/18330 E. sayılı dosyasından işlemlere devam edildiğini, yine bu dosyadan da borçluya örnek 7 ödeme emri tebliğ edildiğini ve borçlunun süresinde borca itiraz ettiğini, davacının icra dosyasına yaptığı 26/11/2020 tarihli itirazında alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep ettiğini ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle itirazın iptali için Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/1 E....

Mahkemece, şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline dair verilen karar, Dairemiz'in 10.02.2014 gün 2014/948 Esas 2014/2006 Karar sayılı ilamı ile; icra emrinin tebliğ tarihinin yapılandırma tarihinden sonra olduğu, 6111 Sayılı Yasa’nın 20/5-c maddesine göre yapılandırılan borç için icra emri tebliğ işleminin Yasaya aykırı olduğu, bu nedenle yapılandırma kapsamında kalan alacak için yapılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği yönünden bozulmuştur. İcra Mahkemesi'nce bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamı doğrultusunda yapılandırma kapsamında kalan alacağın belirlenmesi için araştırma ve inceleme yapılmadan, doğrudan tüm “icra emri tebliğ işleminin iptaline” karar verilmiş ise de dosya kapsamındaki belgeler ve taraf beyanlarından vekalet ücreti ve yargılama giderine ilişkin alacak kalemlerinin yapılandırma kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır....

    Davacı,gayrimenkul satış vaadi nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalı,duruşmalara katılmadığı gibi, cevapta vermemiş, mahkemece, ödeme emrinin tebliğ edilmediğinden bahisle geçerli bir itiraz bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.İcra Müdürlüğünce davalı borçluya çıkartılan ödeme emri bila tebliğ iade edilmiş ise de davalı borçlu icra takibini haricen öğrendiğini belirtmek suretiyle icra takibine itiraz etmiş, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takip durmuştur. Davacı, takibin durması uzerine süresinde itirazın iptali davası açmıştır.Öyle olunca artık geçerli bir itirazın varlığının kabulü gerekir. Mahkemece, işin esasına girilerek 2011/7420-14497 sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 09.11.2012 tarih, 2012/9302 Esas, 2012/10149 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 19.10.2012 tarih, 2012/9306 Esas, 2012/9497 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin...

          UYAP Entegrasyonu