Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak, icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurarak, tebligatın asile gönderildiğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında, takibin esası ile ilgili itiraz ve şikayetlerini de ileri sürdüğü görüldüğünden, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Kaldı ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz, cezaların şahsiliği kuralı gereğince, icra suçları yönünden borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile de tebliği zorunludur. O halde, Mahkemece, vekil varken asile tebligat yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını veya genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....
Yine İİK.nun 17. maddesinde; şikayetin İcra Mahkemesi'nce kabulü halinde, şikayet olunan muamelenin bozulacağı yahut düzeltileceği belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve usul ekonomisi gözetilerek ilama aykırı olarak talep edilen faizin icra emrinden çıkartılarak, ilamda belirtilen faize göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ....İcra Hukuk Mahkemesi'nin 10.10.2013 tarih ve 2013/1478 esas 1229 karar sayılı ilamının hüküm bölümü 2. bendinin tümden silinmesine, yerine; ''Bakırköy 10....
Davacı tarafça, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, ilamlı takip şartları bulunmadığı ileri sürülerek icra emrinin iptali istenmiş ve açıkça alacağın teminatı olarak birden çok kişiye ait birden çok taşınmazda ipotek tesis edilmiş olması ve bu nedenle tüm ipoteklerin birlikte paraya çevrilmesinin talep edilmesi gerekirken sadece davacı ile ilgili takip başlatılmasının mümkün olmadığı iddiasıyla takibin iptali istenmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, icra emrinin iptali talebinin kabulüne karar verilmiş, takibin iptali talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacı taraf ise takibin iptali talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....
Sayılı icra takibi dosyası ile müvekkil hakkında başlatılan ilamlı icra takibi kapsamında 24.06.2020 tarihinde taraflarına tebliğ edilen icra emrinin ilama, usul ve yasaya açıkça aykırı düzenlendiğini, öncelikle düzenlenen icra emrinde alacaklı vekilinin vergi kimlik numarası bulunmadığını, Yargıtay kararlarının bu hususun tek başına dahi icra emrinin iptali sebebi olduğunu açıkça gösterdiğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla; icra emrinde davacı- borçlu müvekkilin unvanı takibe dayanak mahkeme dosyasındaki evraklara aykırı şekilde belirtildiğini, takibe dayanak yapılan mahkeme dosyasında davalı- alacaklının çalıştığı iş yerinin SGK kayıtları doğrultusunda T1 Acen. Ulus. Yol. Taş. Ltd. Şti....
ipotek limit ipoteği olmasına rağmen tüm borçtan sorumlu imiş gibi icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğunu söyleyerek takibin ve icra emrinin iptalini istemiştir....
Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda; takip dayanağı itirazın iptaline dair ilamda, davacı borçlunun vekili bulunmasına rağmen, icra emrinin davacı borçlu asile tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. Takibin davacı borçlu yönünden de kesinleştirilmesi için takip talebine ve ilama uygun icra emrinin davacı borçlunun ilamda yazılı olan vekiline tebliği gereklidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edilmesi ve takibe konu bir kısım alacak kalemlerinin brüt olarak istenmesi nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkin olduğunu, mahkemenin tebliğ hususunu değerlendirmekle yetindiğini, alacak kalemlerine ilişkin iddia ve taleplerini değerlendirmediğini bildirerek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emrinin vekille temsil edilen asile tebliğ edilmesi ve ilama aykırılık nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Torbalı İcra Müdürlüğünün 2019/6308 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine toplam 32.270,40 TL alacağın tahsili amacıyla İzmir 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine ... 11. İş Mahkemesinin 2007/15 Esas, 2013/74 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlu ...'ün, sair itirazları ile birlikte icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini ileri sürerek takibin ve icra emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; icra emrinin mahkeme kararı ve Yargıtay ilamına aykırı olarak düzenlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne ve anılan icra emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir....