HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 6 no’lu bağımsız bölümünün davalı tarafından aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip neticesinde 21/11/2017 tarihinde alacağına mahsuben davalı bankaya ihale edildiğini, ne var ki takip aşamasında icra emrinin usulsüz tebliği nedeniyle iptaline ilişkin ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/849 Esas sayılı dosyasında açtığı davanın kabul edilerek icra emrinin iptaline karar verildiğini, davalı adına ihale ile oluşan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 6 no’lu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacı tarafın kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, icra takibi sırasında yapılan iş ve işlemlerin usulüne uygun olduğunu, yapılan ihalenin kesinleştiğini, ihalenin feshi davası açılmadığını, ... 2....
Somut olayda; takip dosyasında icra emri başlığı altında UYAP'ta kayıtlı e-imzalı boş bir belge var ise de; icra müdürlüğünün Dairemize hitaben yazdığı 28/04/2023 tarihli yazısından , takip dosyasında usulüne uygun olarak hazırlanmış geçerli bir icra/ödeme emrinin olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda takip talebi ekinde dayanak belgenin takip başlatılırken takip dosyasına sunulmadığı sabittir. Ancak bu husus icra/ ödeme emrinin iptalini gerektirir. Somut olayda, düzenlenmiş bir ödeme veya icra emri bulunmadığından olmayan icra/ödeme emrinin iptaline karar verilemez. Yine bu husus takibin iptali sebebi de değildir....
Somut olayda alacaklının, borçlu aleyhine “ipoteğin paraya çevrilmesi” yolu ile ilamsız takip başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun, süresinde itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, Gölcük İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/64 Esas-2014/98 Karar sayılı ilamında, ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu, bu nedenle icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesi gerekirken ödeme emri gönderilmesinin doğru olmadığı, alacaklı tarafça ödeme emrinin iptali yönünde şikayette bulunulması gerekirken itirazın kaldırılması talep edilmesinde hukuki yarar olmadığından istemin reddine karar verildiği, alacaklının bu karara istinaden icra müdürlüğüne başvurarak borçluya icra emri gönderilmesi talep ettiği, talebin icra müdürlüğünce 17/09/2014 tarihinde kabul edilerek borçluya icra emrinin 23/09/2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Şikayete konu, icra emri incelendiğinde toplam 6.386,15 TL alacak belirlendikten sonra, icra emrinin 3 nolu bendinin sol alt kısmında "Borcunuzu Hemen Öderseniz" başlığı ile yeni bir hesaplama yapılarak şikayete konu 322,37 TL harç yazılmış, 7.484,46 TL toplam borç hesabı yapılmıştır. Yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri yoktur. Ancak bu durum icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmez. Öte yandan, takip talepnamesinde olmadığı halde icra emrinde harç hesaplaması yapılmıştır. İcra emrinin Yasa'ya uygun olarak düzenlenmesi İcra Müdürlüğü'nün görevi olduğuna göre davalı aleyhine vekalet ücreti takdiri de hatalı olmuştur. O halde Mahkemece, icra emrinde yer almaması gereken "Hemen Öderseniz Borç Tutarı" başlıklı bölümün çıkarılarak icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle icra emrinin iptali ve alacaklı aleyhine vekalet ücreti takdiri doğru değildir....
Mahkemece; dayanak ilamdaki tapu iptali ve tescile ilişkin mahkeme kararının kesinleşme tarihi olan 28.09.2021 tarihinden itibaren ilamın eklentisi olan yargılama gideri ve vekalet ücreti için faiz istenebileceğinden, ilamda da daha önce faiz istenebileceğine dair hüküm bulunmamasına rağmen istinaf karar tarihi olan 06.10.2020 tarihinden itibaren faiz istenmesi ve bu isteme göre de icra emri tanzim edilmesi usulsüz olup icra emri dayanak ilama, usul ve yasaya aykırı olduğundan icra emrinin iptali gerektiği, borçluların bu bakımdan şikayetinde haklı olduğu anlaşılmakla şikayetinin kabulüne, icra emrinin dayanak ilama usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle icra emrinin iptaline, icra emrindeki usulsüzlük nedeniyle takibin iptalinin gerekmediği anlaşıldığından takibin iptali isteminin ise reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "..Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus mahkeme ilamında yer alan kalemler ile ilgili somut olayın özelliği gözetildiğinde icra emrinin iptal edilmesinin gerekip gerekmediğidir. Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nın 66. maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını veya genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK.nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK.nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece icra müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emri ile takip talebindeki borç miktarı uyumsuz olduğundan şikayet eden borçlunun savunma hakkı kısıtlandığı gibi İİK.'nun 60. maddesine uygun ödeme emri düzenlenmediği anlaşıldığından şikayetin kabulü ile Osmaniye 2. İcra Dairesi'nin 2018/9556 esas sayılı takip dosyasından düzenelen 15/11/2018 tanzim tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmediğini, Uyaptaki teknik hata nedeniyle oluşan, dosya içerisine çıktısı dahi alınmayan Uyap kaydına dayanarak davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, adi kiraya ait takipte takip talebine aykırı olarak düzenlenen ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir....
etmişse de takibin konusu itibarı ile davacının itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verildiğinden, ayrıca takibin iptali talebinin reddine şeklinde hüküm kurulması gerekmediği, yine dava dilekçesinde ödeme emrinin de iptali talep edilmişse de icra dosyasının incelenmesinde takibe dayanak kira sözleşmesinin takip talebi ile birlikte icra dosyasına sunulduğu ve bir suretinin ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edildiği, ödeme emri iptal sebeplerinin de oluşmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dosya içeriğine göre, davacı tarafından idari para cezasının tahsili amacıyla davalı aleyhine B..M.. 2012/11947 sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 25/12/2012 tarihli dilekçesi ile ödeme emrinin tebliğinden önce 14/12/2012 tarihinde borcu ödediğini belirterek icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ve ödeme dekontunu itiraz dilekçesine eklediği anlaşılmaktadır. Davalının itiraz dilekçesinin mahiyeti, borcun bulunmadığına ilişkin olmayıp borcun ödendiğine (itfasına) ilişkindir. Nitekim icra memuru tarafından da davalının itirazı bu şekilde değerlendirilmiş, sadece icra takibinin yetki yönünden durdurulmasına karar vermiştir. Şu halde, borçlunun yetki itirazını kabul etmeyen alacaklı yetki itirazının reddini sağlamak için yalnız icra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvurabilir; mahkemede itirazın iptali davası açamaz....