GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Giresun İcra Müdürlüğünün 2019/11987 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, müvekkilince icra müdürlüğünün yetkisine itiraza ilişkin olarak açılan dava uyarınca takip dosyasının yetkisizlik ile Şebinkarahisar İcra Müdürlüğüne gönderildiğini Şebinkarahisar İcra Müdürlüğünün 2020/90 Esasına kaydı yapılan icra dosyası üzerinden ilk etapta gönderilen ödeme emrinin, yetkisiz icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri olması nedeniyle, açılan dava uyarınca iptal edildiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce yeni bir ödeme emri hazırlanıp gönderildiğini, ne var ki bu ödeme emrinin de takip talebinde talep edilen alacak miktarına uygun şekilde düzenlenmediğini, bu nedenle müvekkiline gönderilen 11.11.2020 tarihli ikinci ödeme emrinin de iptalinin gerektiğini ileri sürerek 11.11.2020 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK.nun 16/1 maddesine göre “kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır."...
Mahkemenin bu yöne ilişkin kabulü doğru ise de İİK'nun 17.maddesine uygun şekilde icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptali doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2019/9459 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, gönderilen icra emrinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacak kalemleri içerisinde ilam niteliğinde belge özelliği taşımayan kredi kartı, teminat mektubu gibi kalemlerden doğan alacağın da var olduğunu, bu haliyle yargılamaya tabi olan alacak kalemlerinin tahsili için icra emri gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin müşterek borçlu müteselsil kefil olması nedeniyle de icra emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra emri ile ilgili şikayetlerin ilama aykırılık niteliğinde olması nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğunu, bu nedenle takibin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Alacak belgeye dayandığından, belgenin takip talebi anında icra dairesine sunulması zorunlu iken bu zorunluluğun yerine getirilmediği görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde “takibin iptali” yerine “ödeme emrinin iptali” ne ilişkin istemi gözetilerek, şikâyetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir (İİK.nun 41, 16.maddeleri). Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi ise sınırlıdır. Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada, ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. 03.03.2010 tarih, 2010/12-124 E.-2010/110 K.,Sayılı ilamları)....
açıkça hükme bağlanmasına rağmen, sanki tüm borçtan sorumlu gibi icra emrinin düzenlendiğini, icra emrinin usulüne göre tanzim edilmemiş olduğunu öne sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Simav İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/107 Esas 2020/18 Karar sayılı kararı ile davanın T1 ve T3 yönünden kısmen kabulü ile aleyhlerine yapılan Simav İcra Müdürlüğünün 2015/2532 Esas sayılı dosyasındaki icra emrinin 100.000 TL yi aşan kısmının iptaline takibin 100.000 TL üzerinden devamına karar verildiğni, hal böyleyken ikinci bir defa aynı taleple aynı icra dosyası için yeniden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, yeniden icra emri çıkarılmasına gerek olmadığını ve bu hususta bir taleplerinin de olmadığını, icra emri hatalı ise buna buna ilişkin gidilecek yolun memur muamelesini şikayet olduğunu ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, dava icra emrinin iptali olarak kabul edilse dahi icra emrinin değil icra emrinin ipotek limitini aşan kısmının iptali gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2015/20078 E 2015/30852 K sayılı kararı) Yukarıda anılan gerekçe doğrultusunda icra emrinin iptali gerektiğinden icra emrinin iptaline yönelik diğer şikayetlerin incelenmesine gerek olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine, yukarıdaki gerekçe ile icra emrinin iptali durumunda tazminata hükmedileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından, şikayetçinin tazminat talebinin reddine dair yeniden karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Adana 7....
Hukuk Dairesi'nin 2015/20078 E 2015/30852 K sayılı kararı) Yukarıda anılan gerekçe doğrultusunda icra emrinin iptali gerektiğinden icra emrinin iptaline yönelik diğer şikayetlerin incelenmesine gerek olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, icra emrinin iptaline, takibin iptali talebinin reddine, yukarıdaki gerekçe ile icra emrinin iptali durumunda tazminata hükmedileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından, şikayetçinin tazminat talebinin reddine dair yeniden karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Adana 7....