İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde: Borca itiraz süresi içerisinde müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz dilekçesi başlığı seçilerek itiraz edildiği ancak borca itiraz dilekçesi yerine maddi hata yapılarak farklı bir dilekçe gönderildiği, şikayete konu icra dosyasına yanlış dilekçenin sunulduğunun ancak müvekkili şirket aleyhine haciz işlemi yapılması ile anlaşıldığını, İİK’nın 62. maddesinden kanun koyucunun borca tamamen itiraz halinde aradığı tek unsurun, borçlunun borca itiraz etme yönündeki iradesini ortaya koyması olduğunun anlaşıldığını, maddi hata yaparak borca itiraz dilekçesi yerine gönderilen dilekçenin uyap sisteminden müvekkili şirkete ait vekaletname ile birlikte, borca itiraz süresi içerisinde, borca itiraz talebi adı altında gönderildiğini, dosyaya yanlış bir dilekçenin sunulduğunu, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve doğru dilekçenin esas alınması gerektiğini iddia etmiştir. C....
Maddesi gereğince "borca itiraz" şeklinde, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayan 7 günlük hak düşürücü süre içinde icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde alacak kesinleşir. Mahkemeye yapılan borca itiraz sonuç doğurmaz. Somut olayda, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçlunun vasisi T3'a 14.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, vasinin yasal 7 günlük süre sona erdikten sonraki bir tarih olan 23.08.2017 tarihinde borca itiraz ettiği, müdürlükçe süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verildiği anlaşıldığından doğru olan müdürlük kararı aleyhine yapılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken başka gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmadığı, gerekçede hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun reddine, HMK.nun 353- 1- b-2....
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, icra takibine maruz kalan bir borçlu, borca itiraz için bir avukat tutmuş ise, itiraz ile duran icra takibine devam için alacaklının açtığı itirazın iptali davası bakımından borçlunun tayin ettiği avukatın itirazın iptali davası için de yetkili olup olmadığı belli olamayacağı için itirazın iptali dava dilekçesinin vekile değil asile tebliği gerektiği, icra takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ edildiği adresini bu tebliği çıkartan resmi mercine değişiklik olması halinde bildirmediği anlaşılan davalı- borçlu ...., Tekstil Ltd. Şti'ne T.K.'...
İcra Müdürlüğünün 2018/31989 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde ; Davalı - alacaklı vekili tarafından, davacı - borçlular T2 ve Tic. Ltd. Şti. T1 A.Ş. , Ersun Bener aleyhine 64.102,63 TL bedelli, 24/09/2018 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılacak takipde Örnek 10 ödeme emri düzenlendiği, ödeme emrinin davacı - borçlular T2 ve Tic. Ltd. Şti. T1 A.Ş. , Ersun Bener'e 01/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dava dosyası ile icra müdürlüğü dosyası incelenmiştir. 2004 sayılı İ.İ.K'nun 168/5 maddesine göre, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz etmek isteyen borçlu borca itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. İstanbul 28. İcra müdürlüğünün 2018/31989 esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçlulara karşı yürütülen icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibidir....
Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra müdürü borçluya İİK 60/1 maddesi hükmüne göre örnek 7 ödeme emri göndermesi gerekirken sehven örnek 4-5 icra emri gönderilmiş olup takip talebine aykırı olarak gönderilen icra emrinin süreye tabi olmadan şikayet yolu ile iptali mümkündür. İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen icra emri ile takip kesinleştirilemez. Somut olayda ise borçluya icra emri gönderildiği bu icra emrine karşı borçlunun icra dairesinde itiraz ettiği takibin durdurulduğu, alacaklının icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilmeden ilamsız icra takibine karşı icra emri çıkarılamayacağı gerekçesi ile itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ancak, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesinden sonra, davalı borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin iptali için dava açtıklarını belirtmiş olması, ödeme emrinin iptali davasının 25.09.2017 tarihinde açıldığı, davacı tarafından itirazın iptali davasının ise daha sonra 31.10.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla itirazın iptali davasının açıldığı tarihte ödeme emrinin iptali davasının derdest olması nedeniyle, itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu değerlendirmesinde davalının haklılığı dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın 6100 sayılı HMK'nın 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ancak, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesinden sonra, davalı borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesinde, ödeme emrinin iptali için dava açtıklarını belirtmiş olması, ödeme emrinin iptali davasının 25.09.2017 tarihinde açıldığı, davacı tarafından itirazın iptali davasının ise daha sonra 31.10.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla itirazın iptali davasının açıldığı tarihte ödeme emrinin iptali davasının derdest olması nedeniyle, itirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu değerlendirmesinde davalının haklılığı dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın 6100 sayılı HMK'nın 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İstinaf Sebepleri Borçlu dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek, yerel mahkeme tarafından yalnızca borca itiraz yönünden değerlendirme yapıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen diğer hususların incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, borca itirazın öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yapıldığını, kamu düzenine aykırılık bulunduran ödeme emrinin iptaline ve usulsüz tebligat nedeniyle İcra Müdürlüğüne yaptıkları itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
Şti.nin temyiz itirazının incelenmesinde; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlular ... Turizm … Ltd. Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ......
Şirketi olduğunu takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığını, yetkili icra dairelerinin Kocaeli İcra Daireleri olduğunu beyanla yetki ve husumet itirazında bulunduğu görülmüştür. (12HD esas no: 2014/35174 karar no: 2015/10958- esas no: 2015/10896 karar no: 2015/22883) İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü ile İİK'nun 66/1. maddesinde; “Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur” hükmü yer almaktadır....