ile birlikte ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK.'...
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; vekille takip edilen işlerde tebligatın asile değil vekile yapılması gerektiğini, icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebliğ işleminin ve icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, icra emrinin iptali talebinin reddine, icra emrinin tebliğ tarihinin 26.01.2021 günü olarak kabulüne karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Somut olayda, dayanak ilamda borçlunun vekil ile temsil edildiği, borçlu vekilince takip dosyasına yapılmış herhangi bir itiraz beyanının bulunmadığı görülmüştür. Yukarıda açıklanan maddeler gereğince, vekil tarafından takip edilen işlerde icra emrinin vekile tebliği gerekir ve icra emrine muttali olunması tebliğ yerine geçmez.(Yargıtay 12....
Niğde İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/314 Esas 2018/365 Karar sayılı ilamı incelendiğinde, talep aşılmak suretiyle icra emrinin iptaline, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesi ile davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı görülmüştür. Her ne kadar şikayet eden idare şikayet dilekçesinde icra emrinin iptalini talep etmediği, icra emrinin düzeltilmesini talep ettiği halde mahkemece talep aşılmak suretiyle icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de davalı alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından bu husus dairemizce değerlendirme konusu yapılmayarak eleştirilmekle yetinilmiştir. İİK'nın 363. maddesi "İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi" başlığını taşır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlunun başvurusu fazla faiz istemi yönünden icra emrinin iptaline ilişkin olup, İcra Mahkemesi'nce kabul edilen 13.681,90 TL yönünden icra emirinin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu miktar için icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değil ve bozmayı gerektirir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını icab ettirmediğinden kararın düzeltilmesi yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile ... ....
Durumdan D:6 Vildan Duralı'ya haber verildi” ibaresi ile TK 21.maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmişse de davacılara TK 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edilmediği, adreste olmama nedeni, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceklerinin tespit edilmediği bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile davacılara çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 25/06/2021 olarak düzeltilmesi gerektiği, her ne kadar davacı taraf istenilen faiz oranının ödeme emrinde açıkça belirtilmediğini ileri sürmüşse de takibin konusu itibariyle faize yönelik itirazın icra müdürlüğünde ileri sürmesi gerektiği, ayrıca ödeme emrinde icra dairesi banka hesap bilgilerinin bulunmamasının ödeme emrinin iptalini gerektirmediği, bu eksikliğin sonradan giderilebileceği anlaşılmakla davacıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulsüz tebligat...
Tümosan Türk Motor ve Traktör Sanayii İşletmesi" şeklinde hatalı yazıldığını ve yine vergi numarasının da yanlış yazıldığını, bu işletmenin müvekkili bünyesinde kapanmış bir işletme olmakla birlikte icra takibinin dayanağı olan dava ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, icra emrinin bu nedenle düzeltilmesi gerektiğini, diğer taraftan icra emrinde alacak ve faiz kalemlerinin karışık bir şekilde yazıldığını, hangi faizin hangi asıl alacağa ait olduğunun belirtilmediğini, alacak kalemlerinin en sonunda yazılı 1.705,95- TL ve 4,07- TL işlemiş faizlerin de hangi alacağa ilişkin olduğunun belli olmadığını, bu nedenle icra emrinin düzeltilmesi gerektiğini öne sürerek 02.02.2021 tarihli icra emrinin iptaline ve icra müdürlüğünce dayanak ilama uygun olarak düzeltilmiş icra emri gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
olması gerektiğinden icra emrinde borcun sebebinin 400.000,00 TL'lik kredi sözleşmesi olarak gösterilmesi yasal olmadığından ödeme ve icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu ...’a örnek 10 numaralı ödeme emrinin 18.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun ise İİK.nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece, takip dayanağı belge suretinin ödeme emrine eklenmediği nedeniyle ödeme emrinin iptaline, imzaya ve borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır...
Davalı vekili 04/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığı ve tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığı için reddini talep ettiğini, her ne kadar dava tebligat tarihinin düzeltilmesi davası değil ise de mahkeme davanın tebliğ tarihinin düzeltilmesi şeklinde davayı görmek isterse; davacı TK. 32. Maddesine göre tebliğ tarihini bildirmediğinden tebliğ usulsüz de yapılmış olsa süresinde yapıldığını, 21.08.2006 tarihini tebliğ tarihi olarak bildirdiğini, ancak İİK 16. maddesinde belirtilen 7 günlük yasal sürede Tebligatın usulsüz yapıldığını şikayet etmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu davanın açıldığı tarihte davacının tebligatı öğrendiği varsayımında dahi icra takibin kesinleştiğini, tebligatın usulsüz yapılmış olması, ödeme emrinin iptal edilmesi, gerekçesi olamayacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ve müteselsilen tahsilinin istenildiğinin belirtilmediğini, icra emrinin takip dayanağı ilama aykırı şekilde düzenlendiğini belirterek, icra emrinin ve takibin iptalini istemiştir....