Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Mahkemece, icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile borçlu asile çıkarılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi doğru değildir....

    ne Euro ile açılmış 1 yıl vadeli döviz mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranlarının gönderilmesi yönünde müzekkere yazıldığı, 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda kamu bankalarınca Euro üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduata fiilen uygulanan azami faiz oranlarının esas alındığı, icra takibinde 2759,80 Euro fazla işlemiş faiz istendiğinin tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunun hükme ve denetime uygun bulunduğu, bu durumda ödeme emrinde fazla talep olduğu anlaşılsa da istinaf edenin sıfatı dikkate alınarak bu husus kaldırma nedeni yapılmayarak takip sonrası faiz oranının bankalardan bildirilen oranlar nazara alınarak İİK'nın 17. maddesi gereğince ödeme emrinin düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, dayanak ilamda yasal faiz ile tahsile karar verilmesine rağmen icra emrinde "en yüksek faiz" istendiğini 3.271,37 TL nispi karar harcının davalı idarelerden alınmasına karar verilmesine rağmen, söz konusu tutarın tamamının müvekkilinden talep edildiğini, harçtan muaf olunmasına rağmen harç talebinde bulunulduğunu, icra emrinin bu haliyle ilama aykırı olduğunu belirterek iptalini talep etmiştir. Mahkemece, sadece faiz yönünden şikayet incelenerek faiz talebinin Yasa'ya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

      Davacı borçlu vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, Davalı taraf, usulsüz tebligat ve tebligatın iptali konusunda ayrımı konusunda yanılgıya düştüğünü, şikayetin ödeme emrinin, icra emrinin iptaline veya usulsüz tebligat ile ilgili olmayıp, icra takip dosyasından borçlu asile yapılan tebligatın iptaline yönelik olduğunu, alacaklının istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu Yargıtay Kararlarının ödeme emrinin iptaline ve icra emrinin iptaline ilişkin olup iş bu dosya ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02.11.2021 tarihinde dayanak 08.01.2021 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi gereğince 134.000,00 USD asıl, 308,38 USD faiz karşılığı 1.279.784,29 TL üzerinden iflas yolu ile adi takip başlattığı, örnek no: 11 ödeme emrinin "patron ve müdürün iş takibinde olduğunu beyan eden ... imzasına" 03.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki dava için icra takibinin kesinleşmesinin dava şartı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davalı vekili, Bakırköy İcra ... Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasında iflas ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ve iflas ödeme emrinden 04.12.2021 tarihinde haberdar olduklarını iddia ederek iflas ödeme emrinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesi amacıyla Bakırköy 6....

        Maddesi uyarınca kesinleşmiş icra takibi nedeniyle borçlunun iflası istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; Bakırköy İcra 3. Müdürlüğü'nün 2021/14144 esas sayılı takip dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02.11.2021 tarihinde dayanak 08.01.2021 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi gereğince 134.000,00 USD asıl, 308,38 USD faiz karşılığı 1.279.784,29 TL üzerinden iflas yolu ile adi takip başlattığı, örnek no: 11 ödeme emrinin "patron ve müdürün iş takibinde olduğunu beyan eden Yaşam Şahin Giray imzasına" 03.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki dava için icra takibinin kesinleşmesinin dava şartı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davalı vekili, Bakırköy İcra 3. Müdürlüğü'nün 2021/14144 E. sayılı dosyasında iflas ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu ve iflas ödeme emrinden 04.12.2021 tarihinde haberdar olduklarını iddia ederek iflas ödeme emrinin tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak düzeltilmesi amacıyla Bakırköy 6....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/231 Esas 2019/16 Karar sayılı ilamının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2020/19872 esas sayılı dosyasından ilamlı icra takibine konu edildiğini, ilama aykırı şekilde takip hazırlandığını, icra emrinin 3. maddesinde, takip talebinin ise 4. maddesinde alacak kalemlerinin sıralanmış olduğunu, toplam alacak miktarı olarak 91.159,83 TL yazıldıktan sonra alacağın tahsili tarihine kadar %9 faiz talep edildiğini, asıl alacak kalemlerine takip tarihinden tahsil tarihine kadar faiz talep edilmesi gerekirken faizli tutar ayırt edilmeksizin toplam alacağın hepsine faize faiz işleyecek şekilde talepte bulunulduğunu, faize faiz işletilmesinin belli istisnalar dışında TBK na göre mümkün olmadığını, ilamlı takiplerde vekalet ücreti ve yargılama giderlerine bileşik faiz uygulanamayacağını, icra emrinin iptali ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Somut olayda takip konusu ilamda borçlunun vekille temsil edildiği, yani vekili bulunduğu halde icra emrinin vekil yerine asile 23.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, vekile tebligat yapılıp yasal süreler başlatılmadan, takip kesinleştirilmeden, alacaklı talebiyle, borçlu Belediyeye ait Denizbank Mardin Şubesi'ndeki hesaplar üzerine 28.06.2013 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır....

          olarak kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

          definde bulunduklarını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrinin iptali gerektiğini, alacaklı tarafça icra takibine dayanak yapılan belgelerin müvekillerine tebliğ edilmediğini, yine gönderilen ödeme emrinde icra müdürlüğünün mührüne de icra müdürünün imzasına da yer verilmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini beyanla, icra takibinin tedbiren ve tensiben durdurulmasına, şikayetlerinin ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.06.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu