Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Keşidecisi ... olan dava dışı ... emrine keşide edilen ve davacıya ciro edilen 22.07.2010 tarihli 15.000.00 TL.'lik çek 22.07.2010 tarihinde bankaya ibraz edilmiş, karşılığı çıkmamıştır. ... Şubesine ait olan bu çeke istinaden...'da icra takibi yapılmış, keşideci davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda çekin muhatabı banka şubesi ile davalı keşidecinin ikametgâhının ... de olduğu, B.K.'nun 73. maddesinin uygulanma imkânı olmadığı, genel yetki kuralı gereği ... icra dairelerinin yetkili olduğu, yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 23.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklıların, genel haciz yoluyla başlatılan takipte, harç alınmadan dosyanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Talep Müddeti” başlıklı 78/1.maddesinde; “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir....

      İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesinde girişilmiş bir ilamsız icra takibi bulunması ve bu takip sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından süresi içinde itiraz edilmiş, olması gerekir. Somut olayda borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü üzerine yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emri çıkartıldığı, ancak henüz bu ödeme emrine itiraz vaki olmadan iş bu davanın açılmış olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece dava tarihi itibariyle dava koşularının oluşmamış bulunduğu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılışı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın tüm davalı tarafın öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda mahkemece, HMK.nun 31. maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı tarafa talebi açıklattırılarak, şayet talep alacağın tahsiline ilişkin ise hükmün buna uygun kurulması, şayet talep itirazın iptali ise, itirazın iptali davasının yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış olması ve süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin dava şartları kapsamında ödeme emrine itirazın süresinde olup olmadığı ile davalının dava konusu icra takibindeki icra müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerinde durulup hüküm yerinde tartışılarak talebe uygun bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....

          İcra Mahkemesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı,icra inkar tazminatı ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve tahliyeye, icra inkar tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmiş,karar davacı tarafından icra inkar tazminatına yönelik olarak temyiz edilmiştir....

            Bu davanın açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, alacaklının, itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmaması, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması gerekmektedir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (Deynekli, A./Kısa, S: İtirazın İptali Davaları İcra İnkâr ve Kötüniyet Tazminatı, Ankara, 2013 s: 80). Yetkisiz icra dairesindeki borçlunun kabulü dışındaki hiçbir takip işlemi, yetkili icra dairesince geçerli sayılamaz. Yetkisiz icra dairesine yapılan takip talebi ile de zamanaşımı kesilir....

              Yine her ne kadar ilk ödeme emri tebliği üzerine davacı borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildikten sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine ikinci bir ödeme emrinin düzenlenerek tebliğe çıkartılması usul ve yasaya aykırı ise de, davacı borçlu tarafça yapılan itirazda icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği, alacaklı vekili tarafından 12/01/2023 ve 18/01/2023 tarihli dilekçeler ile yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce 19/01/2023 tarihli kararla bu talebin kabul edilerek dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, bu şekilde ikinci kez düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayeti konusuz kaldığı anlaşıldığından ikinci kez düzenlenen ödeme emrine yönelik şikayet yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken bu şikayet yönünden de esastan red kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

              Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa ... İcra Müdürlüğünün ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılmış olan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dayandığı Niğde 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2414 esas sayılı icra takip dosyasında, davalı borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30/7 günlük ödeme ve itiraz sürelerinin metin kısmında yazılmadığı, matbu olarak düzenlenen ödeme emrinde A ve B harfli dipnotta yazılı olduğu görülmüştür....

                  da yapıldığı,...İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davası olup, davalı borçlu ödeme emrine itirazında icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemece, yetki itirazı kabul edilerek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı borca itirazında akdi ilişkinin varlığını inkar etmemiş, davacı tarafından yanlar arasında imzalanmış sözleşme sunulmuştur. Sözleşmeden kaynaklanan davada akdi ilişkinin inkar edilmediği ve davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek HMK'nın 10. ve TBK'nın 89. (BK'nın 73) maddesi uyarınca davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairesinin de yetkili olacağından, yetki itirazının reddine karar verilip, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu