İcra Müdürlüğü'nün 2012/6232 sayılı icra dosyasında ödeme emri tebligatının iptalinden sonra yeniden gönderilen ödeme emrine karşı davalı borçlunun bir itirazı bulunmadığından, icra takibi bu şekilde kesinleştiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine” hükmedilmiş ancak davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
İcra Müdürlüğü’nün ...Esas sayılı dosyasından gönderilen 20.07.2022 tarihli icra emrine karşı ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin... Esas davası açılarak icra emrine, alacaklara, faizlere ve miktarlarına, ferilerine itiraz edildiği; mahkeme tarafından tedbir kararı verilmediğinden icra dosyasına “itirazi kayıtla ödeme” yaparak dosya borcu ödenerek dosya infaz edildiği; ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada “işlemiş faiz alacağının 143.954,92 TL'lik kısmının” davacı tarafından iptaline karar verildiği; davacının iptal edilen 143.954,92-TL tutarında, haciz-icra tehdidi sebebiyle alacaklı tarafa fazla olarak para ödemiş olduğu ve fazla ödediği kadar karşı taraftan alacaklı olduğu anlaşılmakla takibin kaynağı senet olduğundan ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ......
Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 168. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirmeye mecburdur. Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Öte yandan, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı -alacaklının davacı-borçlular hakkında 30/04/2015 tanzim 24/04/2019 vade tarihli 4.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 1.687.401,00 TL asıl alacak ve 38.061,00 TL işlemiş gecikme cezasına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 29/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır Davacı taraf dilekçesinde ödeme emrine itirazı ile birlikte yetki, borca ve imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece ödeme emrine yönelik itiraz kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek, ... icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda İİK.nun 50.maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın incelenmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan sadece davalının borcuna yönelik itirazı incelemek suretiyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....
İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapıldığını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında ödenen bu bedele de yeniden ödeme emri gönderilince ödeme emrine itiraz edildiğini belirterek davacının reddine ile %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini taleph etmişlerdir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davacı daha önce icra takibini İzmir 2.İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı dosyasında 05/09/2017 tarihinde başlatmıştır. Davalı taraf 12/09/2017 tarihinde 3.091,48 TL tutarında ödeme yapmıştır. Taraflar arasında ödeme konusunda ihtilaf yoktur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2018/118 Esas KARAR NO: 2021/310 DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/01/2018 KARAR TARİHİ : 30/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile : Müvekkil şirket tarafından, davalı borçlu aleyhine-------- dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, İlgili dosyadan davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı taraf tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine ----- tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş ve icra takibi davalı tarafın itirazı ile durduğunu, Müvekkil Şirketin---------- dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine devam edebilmesi amacıyla huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zarureti hâsıl olmuştur....
Davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, ancak 10.03.2010 tarihli ilk celsede sunmuş olduğu dilekçesinde; ödeme emrinde kullandırılan kredinin tüketici kredisi olduğunun belirtilmiş olması nedeniyle öncelikle asıl borçlu hakkında yapılan icra takibinin semeresiz kalmasından sonra kefillere başvurulmasının kanuni zorunluluk olduğundan ödeme emrine itiraz ettiğini, ancak davacı tarafından asıl borçlu hakkında yaptığı takibin karşılıksız olmadığı halde aynı anda kendisine karşı da icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine ve hakkında haksız ve kötü niyetle icra takibi yapan davacı tarafın alacağın %40'ı oranında kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir....