Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerekse kendisinin iflasa tabi kişilerden bulunmadığına dair bir itirazı varsa, bu itirazın da ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine bildirilmesi lüzumu da ödeme emrinde yer alır. Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir. İİK'nın 158. Maddesi ise - (Değişik madde: 09/11/1988- 3494/26 md.) "Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir....

- K A R A R - Dava; genel kredi sözleşmesi ile kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davalılar hakkında başlatılan icra takibi sırasında davalıların ödeme emrine yasal sürede 27/01/2012 tarihinde itiraz ettikleri, itirazdan sonra davacı vekilinin 01/02/2012 ve 02/02/2012 tarihlerinde icra dosyasında işlem yaparak itirazdan haberdar olduğu, bu şekilde itirazı zımnen tebliğ ettiği, buna rağmen 1 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra iş bu davayı 30/01/2013 tarihinde açtığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü süre itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlar. İtiraz tebliğ edilmedikçe süre başlamaz....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/6232 sayılı icra dosyasında ödeme emri tebligatının iptalinden sonra yeniden gönderilen ödeme emrine karşı davalı borçlunun bir itirazı bulunmadığından, icra takibi bu şekilde kesinleştiğinden davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine” hükmedilmiş ancak davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

      Davacı vekili 24/06/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı borçluların ödeme emrine yaptıkları itirazı 22/06/2021 tarihinde geri çektiğini, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir....

      İcra Müdürlüğü’nün ...Esas sayılı dosyasından gönderilen 20.07.2022 tarihli icra emrine karşı ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin... Esas davası açılarak icra emrine, alacaklara, faizlere ve miktarlarına, ferilerine itiraz edildiği; mahkeme tarafından tedbir kararı verilmediğinden icra dosyasına “itirazi kayıtla ödeme” yaparak dosya borcu ödenerek dosya infaz edildiği; ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada “işlemiş faiz alacağının 143.954,92 TL'lik kısmının” davacı tarafından iptaline karar verildiği; davacının iptal edilen 143.954,92-TL tutarında, haciz-icra tehdidi sebebiyle alacaklı tarafa fazla olarak para ödemiş olduğu ve fazla ödediği kadar karşı taraftan alacaklı olduğu anlaşılmakla takibin kaynağı senet olduğundan ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ......

        Borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 168. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirmeye mecburdur. Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Öte yandan, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı -alacaklının davacı-borçlular hakkında 30/04/2015 tanzim 24/04/2019 vade tarihli 4.000.000,00 TL bedelli senetten kaynaklanan 1.687.401,00 TL asıl alacak ve 38.061,00 TL işlemiş gecikme cezasına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacılara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 29/07/2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır Davacı taraf dilekçesinde ödeme emrine itirazı ile birlikte yetki, borca ve imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece ödeme emrine yönelik itiraz kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek, ... icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda İİK.nun 50.maddesi uyarınca mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazın incelenmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan sadece davalının borcuna yönelik itirazı incelemek suretiyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....

              İİK'nun 155.maddesinde "Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" İİK'nun 156. Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu