Davalı vekili, yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini ve iflas koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davalıya çıkarılan depo emrine uyularak alacak ve eklentilerinin tamamını yatırdığı gerekçesiyle, konusu kalmayan davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair kurulan hüküm davalı vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizin 27.09.2011 gün 2011/390 Esas 2011/641 Karar sayılı ilamı ile mahkemece davalının icra dairesinin yetkisine itirazı ve zamanaşımı itirazı hakkında bir karar verilmemesi gerekçesi ile bozulmuştur. Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında 17.03.2014 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca ... mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, dolayısıyla İzmir icra dairesinin yetkili olmadığı, icra takibinin yetkili olmayan icra dairesinde yapıldığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup, sözleşmede yetkili adli merciler olarak ... mahkemeleri gösterilmiştir. Bu durumda, davalının ödeme emrine karşı İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yapmış olduğu yetki itirazı yerinde olmamakla icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itirazın reddi ile, mahkemenin kendi yetkisine yönelik yapılan itirazın incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesi'nin ödeme emrine itiraz ederek takibi durduran davalılar ... ve San-İş San. ve Tic. A.Ş.'nin yaptıkları yetki itirazı kaldırılmaksızın ... 18. İcra Müdürlüğü'nce bu davalılar hakkında takibe devam edilmesinin mümkün bulunmamasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.09.2013 tarihli kararı ile itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisinin mahkemece incelenmesi ve itirazın iptali davasının icra dosyasının bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu Kartal 2. İcra Dairesinin icra takip dosyası incelendiğinde; davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, mahkemede icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....
Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, icra takibinin durdurulması, ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmez. Öte yandan, İİK'nun 264/2. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararına dayalı olarak icra takibi yapan alacaklı, borçlunun ödeme emrine itirazını gidermek için, itirazın tebliğinden itibaren yedi günlük hak düşürücü sürede, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek veya mahkemede iptalini sağlamak üzere dava açmak zorundadır. Bu (7) günlük süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Alacaklı, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini başka şekilde öğrenmiş olsa bile, borçlunun itirazı kendisine tebliğ edilmedikçe, 7 günlük süre işlemeye başlamaz....
Bununla birlikte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olması halinde alacaklı tarafından yetki itirazının benimsenmesi halinde yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrine ilişkin işlemlerin tekrarlanması ve bunun üzerine varsa borçlunun itirazının iptali yönünde dava ikamesine gidilmelidir. Somut olayda davacı alacaklı vekili tarafından başlatılan icra takibinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazda bulunduğu, davacı vekilinin yetkiye itirazı benimseyerek dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiği, bu aşamada yetki icra dairesine dosya gönderilmeden ve ödeme emrine ilişkin işlemler tamamlanmadan davacı vekili tarafından itirazın iptali davası ikame edildiği, ortada henüz yetkili icra dairesinin ödeme emrine karşı bir itiraz bulunmadığından davacı tarafça itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının olmadığı sabittir....
- K A R A R - Dava, muhtelif tarihli fatura bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kütahya 4. İcra Müdürlüğü 2009/5910 sayılı icra dosyasında yapılan takibe ilişkin olarak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu yetki itirazı anılan icra müdürlüğü'nün de 01.03.2010 tarihinde kabul edilerek dosyanın yetkili Kartal İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi istenmiş, yetkili icra dairesinden davalıya ödeme emir gönderilmeden 02.03.2010 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece mal teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Somut olayda yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmeden itiraz varmış gibi dava açılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, dosyanın İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinden görevsizlikle geldiği, davacı tarafından herhangi bir sözleşme sunulamamış olması nedeniyle HUMK’ nun 10.maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinde takibin yapılması gerektiği, öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesinin zorunlu olduğu, davalının adresinin ... olarak gösterilmesine rağmen K.Çekmece İcra Dairesinde takip yapıldığını, halbuki yetkili İcra Dairesinin İstanbul olması nedeniyle icra dosyasına yapılan yetki itirazı yerinde olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir. İcra takibi Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde başlatılmış ise de davalının yetki itirazı üzerine alacaklı vekili ... İcra Müdürlüğünde takibe devamla borçluya ödeme emri göndermiş, borçlu da bu ödeme emrine karşı asıl borca, faize ve fer’ilerine itirazda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun, yetki itirazı ile birlikte ödeme emrine ve tebligat ile ilgili şikayetlerini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ödeme emrinde dayanılan ihtiyati haciz kararının gösterilmediği gerekçesi ile ödeme emri tebligatının iptaline karar verildiği görülmektedir....
-KARAR - Davacı vekili; taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle müvekkili banka alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın İİK'nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıl içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından...3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/12210 sayılı takip dosyasında davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davalı şirketin ödeme emrine 20.04.2010 tarihinde itiraz ettiği, itirazın iptali davasının ise İİK'nun 67. maddesi gereğince itirazdan itibaren 1 (bir) yıl içerisinde açılması gerekirken 28.12.2012 tarihinde süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....