Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’ne ait 2022/778 E. Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

    İcra Müdürlüğü’ne ait 2022/778 E. Sayılı icra dosya borçlusu davalının borca, ve ferilerine zaman aşımına, takibe, ödeme emrine, faiz oranlarına ve işlemiş faize ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile asıl alacağın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından... Sayılı dosyasıyla müvekkil aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilin davacıya borcu olmaması ve alacakların zamanaşımına uğraması nedeniyle taraflarınca icra takibine, borca ve ferilerine itiraz edildiğini, borca itirazları üzerine icra müdülüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine davacı tarafından huzurdaki itirazın iptali davası açıldığını, huzurdaki dava dosyasına sunulan fatura ve faturaya bağlı alacak zamanaşımına uğradığını savunarak zamanaşımı itirazı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2018/647 ESAS 2022/356 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya müdericatına tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/9972 E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine, davalı(alacaklı) T3 tarafından kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, mezkur icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin taraflarına 17/09/2018 tarihinde tebellüğ edilmiş olup, yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, müvekkilinin T3'ı hiçbir surette tanımadığını ve herhangi bir münasebetinin bulunmadığını, Bursa 14....

      İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine yönelik yasal süreci içinde takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, söz konusu itiraz üzerine ticari uyuşmazlıklarda zorunlu dava şartı olan arabulucu başvurusu yapıldığını ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşamadıklarını, .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas Sayılı İcra dosyasına yapılan itirazın, icra takibine konu alacağın 62.995,26 TL'lik kısmı yönünden iptaline, takibin devamına, bu asıl alacağa ticari faiz uygulanmasına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davalı hakkında temerrüt nedeniyle icra takibi yapıldığı, usulüne uygun olarak ödeme emrinin tebliğ edildiği, süresinde ödeme yapılmadığı, borca itiraz edilmediği, davalının usulüne uygun ödeme emrine rağmen süresinde kira borcunu ödemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Alacaklı, İİK.nun 269/a maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olması ve kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle davanın süresinde açılıp açılmadığının mahkemece kendiliğinden gözetilmesi zorunludur....

          - K A R A R - Davacı vekili,.... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmediğini, 19.02.2014 tarihinde mal beyanında bulunduğunu, icra emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kesinleşen icra emrine rağmen borcunu ödemeyen davalı şirket hakkında İİK'nın 158, maddesi uyarınca depo emri çıkartılarak, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; icra takibinde davalı şirkete çıkartılan örnek 11 no'lu ödeme emrinin tebliğ edilemediği, davalıya tebligat yapılamadığından davalı aleyhindeki takibin kesinleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK'nın 155 ve devamı maddeleri uyarınca iflas yoluyla adi takipte davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2020/112413 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, 7 örnek ödeme emrinin davacı borçluya 08/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 02/12/2020 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı vardır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesinin gerektiği, aynı maddenin 3. fıkrasında da, "alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi '' olduğu hususları hüküm altına alınmıştır....

            ye kefil olması nedeniyle Hakkari İcra Müdürlüğü'nün 2006/348 sayılı dosyasında hakkında yapılan icra takibindeki borcun takipten sonra ödenmesine rağmen, davalı tarafça aynı Müdürlüğün 2008/159 sayılı dosyasında mükerrer olarak tahsil edilmek istendiğini, ödeme emrine itiraz süresini kaçırdığını belirtmiş ve borca itiraz ettiğini beyan ederek icra takibinin durdurulmasını talep etmiş, yine Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesindeki davanın 27.01.2010 tarihli duruşmasındaki beyanında borçlu olmadığınının tespitini istemiştir. Davacının talebi ikinci takibe karşı açılmış menfi tesbit davası olduğundan Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davaya bakılarak görülmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 22.ve 23.maddeleri gereğince Hakkari Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 16/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Dairesinin .../...Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının davacı ... Anonim Şirketi olduğu, borçluların davalılar ... Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ... olduğu, davacı vekilinin borçlular aleyhinde 385.676,43-TL asıl alacak, 21.822,09-TL işlemiş faiz ve 1.091,10-TL BSMV olmak üzere toplam 408.589,62-TL üzerinden icra takibi başlattığı, borçlular vekili tarafından İzmir 27. İcra Dairesinin .../...Esas sayılı dosyasında davalıların yerleşim yerlerinin Torbalı ilçesinde bulunması sebebiyle Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davalılar vekilinin ödeme emrine itiraz dilekçesinde, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, müvekkillerinin ikametgahlarının Torbalı ilçesinde olduğunu, dolayısıyla takibin Torbalı İcra Dairesinde açılması gerektiğini belirterek icra dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu görülmektedir....

                Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Menfi tespit davası borçlunun icra takibinden korunmasını sağlayan bir davadır. Yani maddi hukuk açısından borçlu olmayan kimsenin, icra hukukunun katı normları nedeniyle borcu ödemesinin engellenmesi amacı taşıyan bir davadır. İcra takibine itiraz edilmekle borçlu açısından icra takibi bakımından bir tehlike kalmamış, alacaklının alacağını icra takibi sonucu elde etme olasılığı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle davanın hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle reddi gerekir. Sayın çoğunluğun işin esasına girilerek karar verilmesini doğru bulan kararına katılamıyorum....

                  UYAP Entegrasyonu