Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İcra Emrine İtiraz K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamların kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    den alacaklı olduğunu, bu alacağın ödenmesinin davalı tarafından üstlenildiğini ancak ödemede gecikme olması üzerine alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, takibe yetki ve borç yönünden itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, henüz alacağın muaccel olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 03.05.2011 tarihli sözleşmede ihtilafların çözümünde ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığı gerekçesiyle, davanın ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....

      Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz hakkında karar verilmeden, mahkemenin yetkisinin değerlendirildiğini, bu durumda öncelikle Bakırköy icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesi gerektiğini, bir çok Yargıtay kararında da bu hususa işaret edilerek takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, davalının Alanya İcra Dairesinden gönderilen ödeme emrine karşı yetkiye ve borca itiraz ettiğini, yetki itirazının kabul edilerek itirazda gösterilen Bakırköy icra müdürlüğüne dosyanın gönderildiğini, itirazda belirtilen icra dairesince gönderilen ödeme emrine bu kez İstanbul icra dairesinin yetkili olduğundan bahisle itiraz edildiğini, yetki itirazının kabul edilerek dosyanın gönderildiği Bakırköy icra dairesi ve mahkemesinin bu uyuşmazlık...

          İcra Müdürlüğü'nün 2013/110 sayılı icra dosyası kapsamından, ödeme emrinin davalıya 08.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının da 21.10.2013 tarihinde takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, 2004 sayılı İİK'nın 62. maddesi gereğince davalıya tanınan yedi günlük itiraz süresinin son gününün 15.10.2013 tarihi olduğu ve bu tarihin Kurban Bayramının 1. gününe rastladığı, 6100 sayılı HMK'nın 93. maddesi gereğince sürenin son gününün tatil gününe rastlaması durumunda sürenin, takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceği açıktır. Hâl böyle olunca, itiraz süresinin son günü, 21.10.2013 tarihine denk gelmektedir....

            Borçlu-davalı söz konusu takipte yetki ve borca itiraz etmiş, alacaklı vekilince yetki itirazı kabul edilmiş, ve dosyanın yetkili Kahramanmaraş İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünün 2014/662 esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya ödeme emri gönderilmiş ancak boçlunun işbu ödeme emrine itirazı olmadığı halde, yetkisiz ... İcra Müdürlüğünde yaptığı borca itirazına binaen ,yetkili Kahramanmaraş 3. İcra Müdürlüğünce 15/04/2014 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....

              Ne ki; davalı, takibe konu işlemiş faize de itiraz etmiş olup; Mahkemenin, bu yönde bir inceleme yapmadan karar vermiş olması, isabetsiz bulunmuştur. 3- İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur....

                Mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmediği, itiraz sebeplerini de itirazın iptali davasında ileri sürebilir. İtirazın iptali davasının açılacağı; itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre, dava şartlarından ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, resen dikkate alınması ve 2004 sayılı yasanın 19. Maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekir. İtirazın iptali davasında davalı borçlu dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesinde evvelce ödeme emrine itiraz ederken ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı, ödeme emrine itiraz ederken mevcut olduğu halde ileri sürmediği itiraz sebeplerini de ilk defa itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesinde ileri sürebilir....

                  UYAP Entegrasyonu