Yazılı emrin bir sureti on gün içinde işçinin kendisine verilir. Yeni işinde yazılı emirle azami bir yıla kadar çalışan işçi, çalıştığı mesleğe geçirilmesini isteyebilir. Bu takdirde ihtiyaç var ise işçi, işveren vekilinin teklifi, ilgili Kuvvet Komutanlığının onayı ile kırkbeş gün içinde yeni mesleğine geçirilir. İhtiyaç yok ise işçi kendi işine ve mesleğine iade edilir. b. İşveren, aynı belediye hudutları içinde ihtiyaç duyulması halinde işçiyi geçici olarak başka bir iş yerinde görevlendirebilir veya nakledebilir. c. İşverenin aynı il hudutlan içinde ve fakat başka belediye hudutları içindeki işyerlerinde belli branşlardan işçiye ihtiyaç duyulması halinde yılda üç ayı geçmemek üzere ve işçinin muvafakatini aramaksızın geçici olarak görevlendirebilir. Bu gibi iş yerlerinde işçiye daimi olarak ihtiyaç duyulması hallerinde, aynı meslekteki işçilerden istekli olanlardan işverence uygun görülenler daimi olarak nakledilirler....
Yazılı emrin bir sureti on gün içinde işçinin kendisine verilir. Yeni işinde yazılı emirle azami bir yıla kadar çalışan işçi, çalıştığı mesleğe geçirilmesini isteyebilir. Bu takdirde ihtiyaç var ise işçi, işveren vekilinin teklifi, ilgili Kuvvet Komutanlığının onayı ile kırkbeş gün içinde yeni mesleğine geçirilir. İhtiyaç yok ise işçi kendi işine ve mesleğine iade edilir. b. İşveren, aynı belediye hudutları içinde ihtiyaç duyulması halinde işçiyi geçici olarak başka bir iş yerinde görevlendirebilir veya nakledebilir. c. İşverenin aynı il hudutlan içinde ve fakat başka belediye hudutları içindeki işyerlerinde belli branşlardan işçiye ihtiyaç duyulması halinde yılda üç ayı geçmemek üzere ve işçinin muvafakatini aramaksızın geçici olarak görevlendirebilir. Bu gibi iş yerlerinde işçiye daimi olarak ihtiyaç duyulması hallerinde, aynı meslekteki işçilerden istekli olanlardan işverence uygun görülenler daimi olarak nakledilirler....
Emrin yapılmaması, Devleti ya da kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir.'' hükmü yer almıştır. 08/03/2018 günlü, 30354 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 8/5-ç-4. maddesi ile "Amirin usulüne göre verdiği emri yerine getirmemek" fiilinin, 24 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektirdiği kurala bağlanmış olup, ''Ağırlaştırıcı nedenler'' başlıklı 10/1. maddesinde, ''Amirin emrinin yapılmaması fiilinin neticesinde, Devlet ya da kişiler zarara uğratılmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olunmuşsa doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.''...
İlgili fatura ara hakediş olup genel emrin ilgili maddelerinde ara hakedişden bu şekilde kesinti yapılabileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, toplanan delillere, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacının hakediş faturasından yapılan kesintinin yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: sözleşmenin 36.1.maddesi uyarınca müvekkilinin işçilere ödeyeceği işçilik alacakları nedeniyle davacıdan rücu talep hakkı olduğunu, benzer bir davada mahkemece davanın reddedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine ve denetime elverişsiz olduğunu, yapılan tespite katılmadıklarını, müvekkili tarafından yapılan uygulamanın usul ve yasaya uygun olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden taşımacılık işi ile iştigal etmekte iken aracını 31.12.1997 tarihinden satan yükümlünün en son vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamesinin Ağustos-1998 dönemine ait olmasından dolayı vergi dairesince kapanış işleminin 31.8.1998 tarihi itibariyle yapıldığı, 1998 yılına ait gelir vergisi, 1999 yılı ek gelir vergisi ve Temmuz 1998 dönemine ait katma değer vergisi beyannamelerini verilmediği nedeniyle matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulduğu takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi, ek gelir vergisi, fon payı tarhiyatının yapıldığı, ağır kusur cezası, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası ve özel, usulsüzlük cezasının kesildiği, düzenlenen vergi-ceza ihbarnamelerinin yükümlünün vermiş olduğu adreste bulunamadığından ilanen tebliğ edildiği, tarhiyatın kesinleşmesi sonucu vadesinde ödenmeyen vergi borcu nedeniyle ödeme emrin düzenlendiği, bakılan davada, vergi mahkemesince, ödeme emirleri ile tebliğ edilen gelir...
nin ortakları, yönetim kurulu başkanları aynı kişi olup şirketler arasında organik bağ olduğunu, fazla çalışmalarının karşılığı olan ücretlerinin hiç ödenmediğini, ayrıca davacıya aylık ücretlerinin de sürekli olarak eksik ödendiğini, davalı şirket yetkililerine yıllık ücretli izin hakkını kullanmak istediğini belirttiği ancak kendisine yıllık izninin kullandırılmadığını, davacının 15/05/2019 tarihinde eşinin Kırşehir'de doğum yaptığını, davacının kanuni hakkı olan babalık iznini kullanmak istediğini davalı şirket yetkilisi Ahmet Kaldan'a bildirdiğini, Ahmet Kaldan'ın ise "Emrin Olur" şeklinde kinayeli bir şekilde kanuna aykırı olarak olumsuz cevap verdiğini, açıkladıkları tüm bu hususların 2 yıldan fazla süredir çalıştığı işyerinde aylık ücreti sürekli eksik olarak ödenen, daimi olarak fazla mesai yapan, fazla mesai ücretleri kendisine hiç ödenmeyen davacı için bardağı taşıran son damla olduğunu, tüm bunların sonucunda davacının 28/05/2019 tarihinde İş Kanunu'nun 24/2- e maddesi uyarınca...
Bu durumda; disiplin soruşturmasına konu fiillerden sonra verilen ve İdare Mahkemesince kararın gerekçesi oluşturan; "malzemelerin demirbaş listesine kaydedilmemesi" hususundaki yazılı emrin, dava konusu işlemin iptali için gerekçe oluşturmayacağı açıktır. Bu itibarla, davacının görev ve sorumlulukları kapsamında, alımı yapılan çilingir malzemesinin, kullanımı, dağıtımı ve demirbaş kaydının yapılması konusundaki eylemleri nedeniyle dava konusu işlemlerle, disiplin cezasıyla cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri veya bu emrin alınamadığı hâllerde ise kolluk amirinin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları, eşyası ve aracı aranamaz, konutuna girilemez ve buradaki eşyaya el konulamaz. Cumhuriyet başsavcılıklarınca, arama ile ilgili kararları vermek üzere, yirmidört saat süreyle bir nöbetçi Cumhuriyet savcısı görevlendirilir. Yetkili merciin yazılı emri yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, el koyma kendiliğinden ...” hükmüne yer verilmiştir. Kolluk görevlilerinin yaptıkları işlem en basit haliyle arama işlemidir. Arama yapılabilmesi için bu durumda CMK’nın 119. maddesi gereğince hakim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı veya sözlü talimatı ya da kolluk amirinin yazılı emir vermesi zorunludur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda rızaen aramaya yer verilmemiştir....
Mahkemece haklı görülerek delil değerlendirmesi kapsamında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından "kovuşturma şartı" olan "yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etme koşulu" gerçekleşmeden kamu davası açıldığı kanaatine varıldığının anlaşılması karşısında, Mahkemenin takdiri ile delillerin değerlendirilmesine ilişkin hususlar “kanun yararına bozma” yoluna konu olamayacağından, “ısrar koşulunun gerçekleştiği ve sanık hakkında yargılamaya devam edilmesi gerektiği” yönündeki (1) numaralı kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir. (2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi: Yargılama sonunda verilebilecek karar ve hüküm türlerinin sayıldığı CMK'nın 223. maddesinin; “ceza verilmesine yer olmadığı kararı” verilebilecek durumların belirtildiği 3. fıkrasında, “Sanık hakkında; a) Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin...
KARŞI OY Dosya içeriğine göre sanığın 06/04/2015 günü katılanın ikametinin giriş kapısının önüne "ne istiyorsun benden seni ne kadar çok sevip sensiz nefes alamadığımı haykırmamımı peki bu sesi ananda duysun mu, gidip anana seni ne kadar sevdiğimi mi anlatmam istiyon emrin olur be sevdam bişeyi çok merak ediyom seni bu kadar çok koruyom bunu çok merak ediyom bu gece kapıyı kırmıyorsam bir sebebi var sütlaç yapıp evine almam var kek yapıp çağırmam var bensiz hayat sana zindan demen var ama insanız sonuçta," biçiminde sözler içeren not bırakmak suretiyle cinsel taciz ve şantaj suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davasının açıldığı, Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonunda, sanığın bıraktığı notun içerisinde yer alan "bu sesi anan da duysun mu, gidip anana seni ne kadar sevdiğimi mi anlatmam istiyon" şeklindeki sözlerinin TCK'nın 107/2.maddesinde düzenlenen şantaj suçunu, diğer ifadelerin ise cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilerek her iki suçtan da mahkumiyetine karar verildiği...