Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İbranamenin imzasından bir gün önce de bu durum davalıya ihtar edilmiş olduğundan davacının müzayaka halinde olduğu bilinerek ibranamenin düzenlendiği, dolayısıyla subjektif şartın gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gabinin objektif unsurunun oluşup oluşmadığının da incelenmesine gelince; davacı davalıdan 80.000,00 TL alacaklı olduğunu, zor durumda kalması nedeniyle 20.000,00 TL’lik bir alacağa razı olarak ibranameyi imzaladığını belirtmiş ise de, davalı bu miktar borçlu olduğunu kabul etmemiştir. Mahkemece davacının davalıdan ne miktar alacaklı olduğu konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Böyle olunca olayda gabinin objektif unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilemediğinden bu yöndeki inceleme hüküm tesisine yeterli bulunmamaktadır....

    Somut olayda; dosya içersinde bulunan ve davacı tarafından imzalandığı da kabul edilen 23.09.2007 tarihli ibranamede fazla mesai ile genel tatil ücretlerinin ödendiği ve işverenin bu açıdan ibra edildiği anlaşılmakta olup ibraname ile savunma arasında çelişki bulunmamaktadır. İbranamenin irade fesadı ile imzalatıldığı da iddia ve ispat edilemediğine göre ibranameye konu bu alacaklar yönünden talebin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı dava dilekçesinde net-brüt açıklaması yapmadan, son ücretinin 500,00 TL olduğunu belirtmiş olup, bu miktarın brüt olduğu düşünüldüğünde, fesih tarihindeki asgari ücretin altında ise de bilirkişice davacının bordrolarında 530,00 TL net ücretin brütü alınarak sosyal yardımlar da eklenmek suretiyle son ücretin belirlenmesi yoluna gidilmiştir. Talep ve asgari ücret seviyeleri birlikte gözetildiğinde dava dilekçesindeki miktarın net olarak belirtildiği sonucuna varılmalıdır....

      Davadan feragat, borcu sona erdiren hallerden olup “karar verilmesine yer olmadığına” terimleri ile farklı hukuki anlamlar içermektedir. Davadan feragat halinde davanın esastan reddi gerekmekte olup yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı tarafça ileri sürülen feragat ve ibranamenin varlığı davacı tarafça kabul edilmemiştir. Kaldı ki davacı ile davalı ... arasında ibraname/feragatname düzenlenmiş dahi olsa; davacının talebi yalnızca maddi tazminat istemine ilişkin olmayıp manevi tazminat istemini de içermektedir. Mahkemece öncelikle böyle bir ibranamenin,sulh anlaşmasının veya feragat dilekçesinin varlığı araştırılmalı, var ise hangi zarar kalemleri için düzenlediğinin tespiti ile eldeki bu davadaki talepleri kapsayıp kapsamadığı tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle yanılgılı gerekçe ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

        Mahkemece, dosya içinde davalı tarafça davacı şirkete hitaben düzenlenmiş 03.04.2015 tarihli davacı şirketten hiçbir alacağının kalmadığı yönünde ibranamenin bulunduğu, dava konusu senedin sahte olduğu iddiası ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu, savcılık dosyasından alınan ATK raporuna göre senedin sahte olarak tanzim edildiğinin anlaşıldığı, davalı hakkında dava konusu bono ile ilgili açılan ceza davasının beklenilmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya 232.315,75 TL borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafından davacı aleyhine yürütülen ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10624 esas sayılı takibin iptaline, davacının tazminat talebi ile para cezası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Mahkemece yapılacak iş, davalı ... davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olduğuna göre aracın özellikleri, yaşı, modeli, dikkate alınarak olay tarihi itibariyle gerçek zararın belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre tazmin edilecek miktar ile buna karşılık ibraname ile alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunup bulunmadığı, açık oransızlığın bulunması durumunda, ibranameyi "kısmi ifayı içeren makbuz" niteliğinde kabul etmek ve ibraname ile alınan meblağın, gerçek zararı hangi oranda karşıladığını saptamak, ivazlar arasında açık bir nispetsizliğin bulunması halinde, ibranamenin ancak makbuz niteliğinde bir belge olarak kabulü ile içeriğinde yazılı ödemenin tespit olunacak tazminat tutarından indirilerek, kalanının tahsiline karar verilmesi; aksinin tespiti halinde ise, istemin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Mahkemece, "...iş ilişkisinin devamı sırasında düzenlenen ibra sözleşmelerinin geçerli olmadığı, işçinin bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumda bulunup iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak ya da bir kısım işçilik alacaklarına biran önce kavuşabilmek için iradesinin dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmiş sayılması gerektiği, somut olayda davacının iş akdinin 15/10/2009 tarihinde sonlandırıldığı, 05/10/2009 tarihli ibranameye bu nedenle değer verilemeyeceği, bozma ilamının yerinde olmadığı..." gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararı davalı Site Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından iş sözleşmesinin devamı sırasında alınan ibranamenin geçerli olup olmadığı; burada varılacak sonuca göre ibranamenin makbuz kabul edilerek içeriğinde yazılı miktarın faizi ile birlikte kıdem tazminatından mahsubunun gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 13.07.2008 günlü kat malikleri kurulu kararlarının geçersizliğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava sözleşmenin geçersizliğinin tespiti stemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, davalı her ne kadar ibranamenin dava konusu senet için değil 50.000 TL bedelli çek için verildiğini savunsa da davalının kabul ettiği gibi bedeli ödenmeyen çek nedeni ile ibraname verilmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, ibranamenin daha önceki borç için verildiğinin davalı tarafça ispat edilmediği, gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının ....İcra Müdürlüğü'nün 2013/946 E.sayılı dosya sebebi ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine asıl alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin haklı fesih sebebi ile sonlandırılıp sonlandırilmadığı ve ibranamenin geçerliliği noktalarında toplanmaktadır. İşçi ve işveren arasında işverenin borçlarının sona erdirilmesine bu tür belgeler yönünden geçersizlik sorunu aşağıdaki ilkeler dahilinde değerlendirilmelidir. İş ilişkisi devam ederken düzenlenen ibra sözleşmeleri geçersizdir. İşçi bu dönemde tamamen işverene bağımlı durumdadır ve iş güvencesi hükümlerine rağmen iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesi imzalamaya yönelmesi mümkündür. İbranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda ibranameye değer verilemez....

                      UYAP Entegrasyonu