Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı şekilde davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur. Eğer taşınmaz üçüncü kişinin borcundan dolayı paraya çevrilmiş ise bu halde üçüncü kişi tazminatla sorumlu olur. Somut olayda, dava konularından 16 nolu bağımsız bölüm davalı üçüncü kişi ...’in borcundan dolayı Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2015/2977 sayılı talimat dosyasından 14.03.2018 tarihinde yapılan ihale sonucunda 200.100,00 TL bedel ile talepte bulunan ...'ne ihale edilmiş ve ihale kesinleşmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2009/14298 sayılı Takip dosyasında 08.12.2009’da borçlu şirketin faaliyet adresinde haciz yapıldığını, satışın düşmesi için ek haciz uygulamak amacı ile aynı adrese 23.06.2010’da gittiklerinde bu kez üçüncü kişinin istihkak iddiası ile karşılaştıklarını, İİK’nnu 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, ispat yükü altında olan davacının sunduğu vergi levhasının dahi haciz adresine uymadığını, istihkak iddiasının kanıtlanamadığını, ayrıca İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirilmemesi nedeni ile BK’nun 179. maddesi gereğince üçüncü kişinin de işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (üçüncü kişi ve borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir....

      İcra Müdürlüğü’nün 2009/14298 sayılı Takip dosyasında 08.12.2009’da borçlu şirketin faaliyet adresinde haciz yapıldığını, satışın düşmesi için ek haciz uygulamak amacı ile aynı adrese 23.06.2010’da gittiklerinde bu kez üçüncü kişinin istihkak iddiası ile karşılaştıklarını, İİK’nnu 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, ispat yükü altında olan davacının sunduğu vergi levhasının dahi haciz adresine uymadığını, istihkak iddiasının kanıtlanamadığını, ayrıca İİK’nun 44. maddesindeki gereklerin yerine getirilmemesi nedeni ile BK’nun 179. maddesi gereğince üçüncü kişinin de işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı (üçüncü kişi ve borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadıkları gibi cevap da vermemişlerdir....

        Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde ve borçlu şirket çalışanının huzurunda yapılmasına göre, Mahkemenin İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu yönündeki kabulü isabetli olmuştur. Bununla birlikte davacının karinenin aksini kanıtlamak için sunduğu delilerinin gerçekliği ve mahcuzlara uygunluğu yeterince araştırılmamıştır. İşin esasına yönelik bir karar verilmeden önce sunulan faturaların ve ...Elemanları Ltd. Şti. ile üçüncü kişinin imzaladığı 22.10.2007 tarihli sözleşmenin gerçekliği saptanmalıdır....

          Mahkemece toplanan delillere göre; “İİK’nnu 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına bulunduğu, ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilerle kanıtlayamadığı ”gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava.üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Konya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/7520 Esas sayılı dosyasında yapılan 13.09.2008 günlü hacze konu hayvanların davacıya ait olduğunu, haczin yapıldığı yerin de noterde onaylanmış kira sözleşmesi uyarınca üçüncü kişinin tasarrufunda bulunduğunu,yapılan aynı yerde daha önce borçluya ait büyükbaş hayvanların haczedilmesinin dava konusu küçükbaş hayvanların da borçluya ait olduğunun kanıtı olamayacağını belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece toplanan delillere göre; “haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, davacının borçluya ait iş yerini takibe dayanak çek tarihlerinden sonra devraldığını iddia ettiği, İİK’nun 44. madde gereklerinin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilemediği, üçüncü kişinin devir tarihinden sonra alacaklı bulunduğu bir başka dosyada mahcuzları ihale ile satın almasının ise genel yaşam deneyi kuralları ile bağdaşmadığı ”gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/5124 2009/7447 Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı (üçüncü kişi) ......

                Davalı (alacaklı) vekili, haczin takip adresinde yapıldığı, borçlunun davacı şirkette pay sahibi olmasının, istihkak iddiasının muvazaalı yapıldığını gösterdiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin takip adresinde yapıldığı ve borçlunun bu yeri birden fazla resmi başvuru sırasında adres olarak gösterdiği, öte yandan borçlunun 18.04.2006’dan itibaren 3 yıl süre ile davacı şirketin yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olduğu,İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ispat yükü altında bulunan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlayamadığı “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                  Mahkemece toplanan delillere göre; “03.04.2006 günlü haczin borçlu şirket yetkilisi huzurunda yapıldığı,herhangi bir itirazın ileri sürülmediği, dava konusu 23.05.2008 günlü haciz sırasında ise davacı şirket yetkilisinin iş yerini borçlu şirketten devraldıklarını iddia ettiği,devir gerçek olsa bile BK’nun 179. maddeleri gereği devralanın işletmenin borçlarından sorumlu olduğu” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı (üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmiştir. ../... -2- 2009/5175 2009/7976 Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle üçüncü kişinin, borçlu......

                    isimli kişinin iş yerinin üçüncü kişiye ait olduğunu ileri sürdüğünü, ancak buna dair bir belge bulunamadığını, davacının sonradan sunduğu delillerin alacaklıdan mal kaçırmak için hazırlanmış muvazaalı belgeler olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin takip borçlusu ... İnşaat Ltd....

                      UYAP Entegrasyonu