Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin borçlunun huzurunda yapıldığı, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bulunmadığı, öte yandan borcun kat edildiği 27.05.2011 tarih ile boşanmanın gerçekleştiği 08.03.2011 ve davacının işe girdiği 01.03.2011 tarihleri arasında kısa sürelerin bulunduğu“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75.TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin borçlunun huzurunda yapıldığı, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bulunmadığı, öte yandan borcun kat edildiği 27.05.2011 tarih ile boşanmanın gerçekleştiği 08.03.2011 ve davacının işe girdiği 01.03.2011 tarihleri arasında kısa sürelerin bulunduğu“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2,75.TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 2.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değilse de, 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Keza TMK'nun 1023. maddesinde "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur "şeklinde düzenleme yapılmış olmakla; tapu sicilinde yazılı olmayan şerhin şikayet eden iyiniyetli üçüncü kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekir. Somut olayda, taşınmazın haczi için icra müdürlüğünce 24.10.2017 tarihli haciz müzekkeresi yazıldığı, bu arada taşınmazın şikayet eden üçüncü kişi tarafından 25.10.2017 tarihinde satın alındığı, akabinde tapu sicil müdürlüğü tarafından 10.08.2018 tarihinde tapuya haciz şerhinin verildiği görülmektedir....

        Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin uygulandığı iş yerinin davacı adına kayıtla olduğu, üçüncü kişi ve borçlu arasında baba oğul ilişkisinin bulunduğu ancak aralarında ticari ortaklık olmadığı, mahcuzların davacıya ait olduğu“ gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece 09.11.2009 günlü ek kararla “verilen karar, miktar itibarı ile kesin olduğundan” temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş; ek karar, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İstihkak davalarında dava değeri alacak miktarı (takip çıkış miktarı) ile hacizli malın değerinden hangisi az ise ona göre belirlenir. Somut olayda dava değeri, takip çıkış miktarı olan 4.116,10.-TL’dir. 2009 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararlar, dava değeri 4.030,00....

          Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı, bu sırada üçüncü kişinin yanı sıra borçlunun da hazır bulunduğu, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasını takip etmeyerek müracaata bıraktığı, neticesinde de bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının ise alacaklı tarafından takip edilmesi üzerine istihkak davasının bu davadan ayrıldığı, haciz adresindeki iş yerinin borcun doğumundan sonra alacaklıdan mal kaçırmak kastı ile takip borçlusu tarafından üçüncü kişiye devredildiği, bu devrin alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği“ gerekçesi ile tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. ....Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkına dayalı olarak açtığı “istihkak” davası ve bu davada aynı Kanun’un 97/.... maddesi uyarınca karşı dava olarak açılan “tasarrufun iptali” istemine ilişkindir....

            Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı, bu sırada borçlunun hazır bulunduğu, davacının borçlunun oğlu olduğu ve haciz adresinde birlikte yaşadıkları, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin mahcuzların kendisine ait olduğuna yönelik bir belge ve fatura sunamadığı, tanık anlatımlarının ise istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 27.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı (borçlu), yurt dışında yaşadığını, Türkiye’ye geldiği zamanlarda davacı ile kaldığını, emekli olan üçüncü kişinin evdeki eşyaları kendisinin aldığını, katkıda bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin davacı ve borçlunun birlikte oturdukları konutta yapıldığı, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu faturaların istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Bu hâlde 16.07.2013 tarihli alacaklılar vekilinin, icra dairesince kaldırılması kararı verilen haczin yeniden konulması talebi, haczin ihyası niteliğinde olmayıp yeni bir haciz konulması talebi anlamındadır. Bu durumda haciz tarihi itibariyle borçluya değil üçüncü kişiye ait olan taşınmaz hissesinin borçlunun borcu nedeniyle haczedilmesi mümkün değildir. ... tasarrufun iptali davasına dahil edilip hakkında bir hüküm kurulmadığından taşınmaz hissesi üzerine haciz konulması şartları gerçekleşmemiştir. 26....

                  öncelikle haczin İİK 99. maddesi uyarınca yapıldığına ilişkin memur işleminin kaldırılmasına yönelik şikayetin kabulüne, talebin kabul edilmemesi halinde istihkak davasının kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                    Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin borçlunun kiraladığı yerde yapıldığını ve orada görevli kişinin mahcuzun borçluya ait olduğunu söylemesi üzerine haczi yaptıklarını, sonradan haciz mahalline gelen üçüncü kişinin alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), zeytin alım satımında aracılık yaptığını, davacı ile de zaman zaman çalıştığını belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu zeytin ürünün ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde değil üçüncü kişinin zilyetliğinde haczedildiği, davacının mahcuzu bedelini ödeyip dava ve takip dışı bir kişiden satın aldığını kanıtladığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile satış bedelinin üçüncü kişiye ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                      UYAP Entegrasyonu