Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı vekili 11/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından İİK'nun 89.maddesine göre gönderilen birinci haciz ihbarnamesine üçüncü kişinin yaptığı itirazın haksız olduğundan bahisle haksızlığın tespitine ve tazminata hükmedilmesi talepli davanın açıldığını, ancak 2004 sayılı İİK'nun 89/4 maddesi gereğince ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/29420 Esas 2018/2394 Karar, 2016/12670 Esas 2017/3614 Karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere üçüncü kişinin haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmesi halinde alacaklının üçüncü kişinin verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek, üçüncü kişinin İİK'nun 338/1....

nun 89-(3) maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası olduğu, İİK.'...

    Maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderildiği, birinci haciz ihbarnamesinin 15/11/2022 tarihinde, ikinci haciz ihbarnamesinin 30/11/2022 tarihinde, üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 14/12/2022 tarihinde davacı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı üçüncü kişinin İİK'nın 89. maddesine göre gönderilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği, her ne kadar davacı vekilince davanın İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açıldığı belirtilmiş ise de, İİK’nın 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından belirtilen Kanun hükmünün somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, davanın İİK'nun 89. maddesine göre açılan menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi gerekmekte olup İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, üçüncü haciz ihbarnamesi davacıya 14/12...

      İİK.nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Tazminat davası genel hükümlere tabi olduğunda, yargılamanın genel hükümlere göre yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; şikayetçinin, 89. madde uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesine karşı, haciz ihbarnamesinde belirtilen borçluya herhangi bir hak ve alacakları bulunmadığına dair beyanı, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olmakla, icra müdürlüğünce, paranın icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye muhtıra yazılmasının yasaya aykırı olduğu, diğer taraftan, aksinin düşünülmesi halinde, başka bir deyişle 3. kişinin beyanının 1. haciz ihbarnamesine itiraz olarak kabul edilmemesi halinde dahi, İİK'nın 89. maddesinde düzenlenen usul tamamlanmadan, icra dairesince, anılan ihbarnamede yazılı paranın üçüncü kişiye çıkarılan muhtıra ile istenilmesinin mümkün olmadığı, böyle bir durumda, üçüncü kişiye 89/2 haciz ihbarnamesi gönderilmesi gerektiği, bu prosedür tamamlanmadan alacak tutarının dosyaya gönderilmesi istenemeyeceğinden, şikayetin reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Her ne kadar davacı taraf, açtığı davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesindeki anlatım, takibin durdurulması talebi değerlendirildiğinde davacının asıl talebinin İİK 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK'nın 89/3. maddesine göre açılan bu dava, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 3. kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı üçüncü kişinin İİK'nın 89/1 haciz ihbarnamesine itirazının haksız olduğundan bahisle İİK'nın 89/4 maddesi gereğince davalının tazminata mahkum edilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 338, 89/1, 89/4. madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Davalı üçüncü kişinin katılma yolu ile temyiz isteminin incelenmesinde; 2.3.2005 tarihli ve 5311 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen ve miktar ve değeri Onbin Türk Lirası’nı geçen nihai kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir....

          Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi İİK'nın 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince icra mahkemesince genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir. Tazminat davası genel hükümlere tabi olduğunda, yargılamanın genel hükümlere göre yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Zira alacaklı 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır. Kaldı ki, İcra ve İflas Kanunu 89/4 ve 338. madde hükümlerinin 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanını suç olarak nitelendirmesi, 3. kişinin bu davranışının haksız fiil olduğunun açıkça bir göstergesidir....

          Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

            İİK'nin 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek, üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarih ve 2011/12-849-242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nin 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96-97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu