Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağı İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanır ve hükmedilecek tazminat miktarı haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamaz.İİK'nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişi haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edilir. İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırı haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemez. Tazminat davası genel hükümlere tabi olduğundan, yargılamanın genel hükümlere göre yapılarak sonuca gidilmesi gerekir. Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır....

GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmelerine rağmen haksız olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, icra takibinde borçlu gösterilen taraflar ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacının icra takibinin borçlularına borcu olmadığının tespit edildiği, ayrıca davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmiş olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından davacının menfi tespit isteminin kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmelerine rağmen haksız olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, icra takibinde borçlu gösterilen taraflar ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacının icra takibinin borçlularına borcu olmadığının tespit edildiği, ayrıca davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmiş olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından davacının menfi tespit isteminin kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89/3.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmelerine rağmen haksız olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, icra takibinde borçlu gösterilen taraflar ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacının icra takibinin borçlularına borcu olmadığının tespit edildiği, ayrıca davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmiş olması nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu anlaşıldığından davacının menfi tespit isteminin kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    , 89/1 ve 89/2....

    İİK'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini istiyebilir. İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" hükmüne yer verilmiştir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada, üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

      nun 89. maddesini getirdiğinden, bu nitelendirmenin eksik kalması gerekçe gösterilerek bozma kararı ittihaz olunmuştur.Gerçekten 27.03.1957 gün, 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, BK. 55.maddesi uyarınca istihdam edenin sorumluluğu için kendisinin veya çalıştırdığı kişinin kusuru koşul değildir. Buradaki sorumluluk “özen ve gözetim ödevinin” objektif olarak yerine getirilememesinden kaynaklanan kusura dayanmayan bir sorumluluktur. (HGK. 12.11.2003 gün, 21-673 E -641 K) Belirlendiği üzere istihdam edenin sorumluluğu “bir sebep sorumluluğu” olup, sebebinin dayanağı İİK. 89.maddesine göre “üçüncü kişilerdeki mal ve alacakların haczi” olduğu açıktır.Borçlu aleyhine yapılan icra takibi kesinleşince, alacaklının haczi talebi üzerine, borçlunun ve üçüncü kişilerdeki taşınır malları ve alacakları da haczedilebilir....

        nın, 89/1 haciz ihbarnamelerine itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek davalıların, 33.557,50 TL tutarında tazminata mahkum edilmesini talep ettiği, mahkemece; müşteki tarafça 3 aylık yasal süre içerisinde şikayet hakkı kullanılmadığından bahisle şikayet hakkının düşürülmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

          nun 89/4. maddesine göre, üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK.'nun 338.maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İİK.'nun 89. maddesinde haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi halinde üçüncü kişiler aleyhine itirazın iptali davası açılacağına ya da itirazın kaldırılması isteminde bulunulabileceğine dair bir düzenlemeye de yer verilmemiştir. Ancak alacaklı tarafından üçüncü kişinin 1.haciz ihbarnamesine itirazına dair cevabının aksinin ispatına ilişkin icra mahkemesine yapmış olduğu bir başvuru olmadığı gibi, 89/1 ihbarnamesine itiraz beyanına rağmen 89/2 ihbarnamesinin gönderilmesi talebinde bulunduğu ve icra müdürlüğünün yanılgılı değerlendirmesi ile istemin kabul edildiği anlaşılmıştır....

            Herhangi bir hukuki ilişki ileri sürülmeden ve anılan taraflar arasındaki borç ilişkisinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Somut olayda takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasında bulunmuş ve bu iddiasını herhangi bir belgeye veya ticari ilişkiye dayandırmamıştır. Davacı üçüncü kişinin iddiasını ispat edebilmesi için davalı alacaklının, takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına. peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu