WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şahıs olan müvekkili şirketin şirket adına İİK 89. Madde uyarınca 1., 20., 3. Haciz ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili şirketin 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz ettiğini, 89/2 cevapta ... AŞ tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine dayalı Antalya Genel İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyalarının kesinleştiğini ve derdest olduğundan bu takip dosyaları üzerinde başkaca dosyalardan konulmuş hacizler bulunduğunu ayrıca 89/2 itiraz dilekçelerinde borçlunun üçüncü kişilerden alacaklı olduğu dosyalarına haciz müzekkeresi ile haciz konulabileceği 89 madde usulü ile haciz konulamayacağını kararında açıkça belirttiğini, Antalya Genel İcra Dairesinin ... Esas ve ... Esas sayılı takip dosyalarına haciz müzekkeresi ile haciz alacaklısı ... bankın hacizlerinin de bulunduğunu, bu hacizler varken tekrar 89 işleminin yasaya uygun olmadığını, davacı tarafın İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen ... tarihli şikayet konusu tensip zaptı ile 3....

    Dava; İİK'nun 89/3-son maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit davasıdır. İİK'nun 89 maddesi uyarınca "Hamiline ait olmayan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi)....

      Bu takdirde İİK'nin 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nın 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi Bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nin 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nin 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nin 28.3.2012 tarih ve 2011/12- 849- 242 sayılı kararı). Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, İİK'nın 96/1 uyarınca istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürünü düzenleyen İİK’nin 96- 97 maddelerinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerekir. (Yargıtay 8....

      Burada üçüncü kişi, kötüniyetli takip alacaklısına karşı açtığı davanın hukuki sebebi TBK 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil, takip borçlusuna karşı açılan davanın hukuki sebebi ise sebepsiz zenginleşmedir. Dolayısıyla somut olayda üçüncü kişi konumunda olan davacının, temyiz eden takip alacaklısı yönünden davacı üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını bilebilecek durumda olduğunu, üçüncü kişinin herhangi bir borcu olmadığını bilerek kötüniyetli olarak haciz ihbarnamelerini gönderdiği hususunu ispatlaması gerekirken, ispat yükünde yanılgıya düşülerek ve İİK’nın 89/5. maddesi hükmü yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'a iadesine, 08.02.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

        Asıl dava, 3. kişinin İİK.nun 96. vd maddelerine dayalı istihkak iddiasına, birleşen dava ise alacaklının İİK.nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dairemizin 30.09.2014 tarih, 2014/2592 Esas, 2014/17526 Karar sayılı bozma ilamına mahkemece uyularak yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan incelemeler sonucunda mahkemece yapılan değerlendirmeler 3. kişinin davasının kabulü için yeterli görülmemiştir. Şöyle ki; Bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu ve dosyada bulunan diğer deliller dikkate alındığında davalı alacaklı ile takip borçlusu arasında gerçek bir alacak-borç ilişkisinin olduğu sonucuna varılmıştır....

          Bankadaki mevduat, menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile haczedilebileceği gibi, İİK'nun 89. maddesindeki uygun olarak düzenlenen haciz ihbarnamesi ile de haczedilebilir. Bu takdirde İİK'nun 89. ve bunu izleyen maddelerde yazılı hukuki sonuçlar doğar. İİK'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişi bankanın, borçluya ait mevduat hesabı üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklı İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir (HGK'nun 28.3.2012 tarih ve 2011/12- 849- 242 sayılı kararı)....

          Zira alacaklı 3. kişinin gerçeye aykırı beyanından kaynaklanan haksız fiile dayalı olarak tazminat davası açmaktadır. Kaldı ki, İcra ve İflas Kanunu 89/4 ve 338. madde hükümlerinin 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanını suç olarak nitelendirmesi, 3. kişinin bu davranışının haksız fiil olduğunun açıkça bir göstergesidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde tazminat istemine ilişkin zamanaşımı süreleri, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar, şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir. Öte yandan İİK'nun 89/4. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davası, icra mahkemesince genel hükümlere göre görüleceğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir....

          Kişinin açtığı İİK 89. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların davalıya borçlu olup olmadığı hususu tespit edilmiştir. İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, mahkememizce UYAP sureti celp olunan Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyaları incelendiğinde; davacı ...' a 89/3 haciz ihbarnamesinin 29/07/2022 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği ,davacı .... 'a 89/3 haciz ihbarnamesinin 29/07/2022 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise; İİK'nun 89....

            Şikâyetçi üçüncü kişinin iptalini talep ettiği haciz ihbarnameleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 89. maddesinde düzenlenmiştir. Alacaklının talebi üzerine borçlunun üçüncü kişilerdeki mal ve alacakları haciz tutanağının düzenlenmesi üzerine haczedilmiş olur. İİK'nın 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil üçüncü kişi elinde bulunan mal veya alacağın borçluya teslimini veya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Üçüncü kişiye gönderilen İİK'nın 89. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan haciz ihbarnamelerinin hukukî sonuç doğurabilmesi için İİK'nın 89. maddesi ve İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 42. maddesinde yazılı unsurları içermesi gereklidir. İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 42. maddesine göre alacak tutarı ile faiz ve giderlerinin, haczin neye ilişkin olduğunun ve haczin hangi miktar için yapıldığının yazılı olması gerekir....

              Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemez. Takip alacaklısı olan davalı, soyut alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermemiştir. Dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine HMK'nun 29. maddesine uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davalı alacaklının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu